| |
|
|
Bir olimpiyat daha bitti..
Sabah sabah içimde nasıl bir boşluk var.. Bir şaşkınlık.. Bir hüzün.. Hayır, pazartesi sabahı sendromu değil bu.. Başka bir şey.. Gazetem elimde.. Bahçemdeyim.. Yeşiller ve çiçekler arasında.. Kelebeklerim uçuyor gene.. Kedilerim mamalarına aç kurt gibi saldırmışlar.. Çıtır.. Çıtır.. Kahvemi yudumluyorum.. Elimde gazetem.. En keyifli anımdır gün içinde bu saatler.. O zaman niye böyleyim?.. Niye gazetemi açıp okumak gelmiyor içimden.. İsteksiz isteksiz kat yerlerinden açıyorum SABAH'ı.. Arka kapak çıkıyor önüme.. En tepede, benim filozofum Servet, Servet Gürbüz soruyor.. İşte o özel pazartesi sabahı soruyor.. "Bugün hayatla nerede buluşacaksın!.." Şrrakkkk!.. Tokat.. İşte mesele bu.. Bugün nerede buluşacağım hayatla.. Tam 17 gündür, nerdeyse nefes almadan olimpiyatla buluşuyorum.. Sporun en yücesi olimpiyat!.. İnsanın yücelişi olimpiyat!.. Heyecanları, coşkuları, sevinçleri, gururları ile olimpiyat.. Dramları, trajedileri ile bir hayat sahnesi, gerçek hayat sahnesi olimpiyat!.. Son gününde, son saatinde Türkiye'yi hem de nasıl bir çıkmazın içine sokan ve de bazılarının suratında patlarken ötekilere "Allahın tokadı yok" dedirten, bence "İlahi" gelişmeyi yaratan olimpiyat.. "Ne varmış doping testinden kaçmışsa.." derken, demeye hazırlanırken, savunmaya kalkarken, Türkiye'ye tam 56 yıl aradan sonra, ilk atletizm madalyası, dopingten kaçma yüzünden geliyor.. Hadi şimdi gel savunma yap.. Yaparsan, savunma dosyasına Eşref Apak'ın bronzunu da koyman gerek.. "Biz bunu hak etmedik, alın sahibine verin" diye iade ederek.. Hadi konuş bakalım, Mehmet Yurdadön.. Doğru olmazsan, doğrunun yanında olmazsan, İlahi Adalet seni öyle bir köşeye sıkıştırır ki.. Hadi tükür.. Aşağı sakal, yukarı bıyık.. Hadi tükür.. Olimpiyat işte bu.. Her sabah gözlerimi açar açmaz televizyonun başına koşuyordum.. Hiçbir şey kaçırmadan olimpiyat izlemek için.. Hayatım olimpiyat olmuştu.. Olimpiyat dışı, hayatla buluşmam kalmamıştı.. Hain Servet.. Nerden buldun, tam da bu sabah bu lafı.. Ahmet Taner Kışlalı'nın kızı, sevgili kuzenim Altınay, Hayati Dayımın oğlu bir başka kuzenim Kuthan ile evlendi, cumartesi gecesi.. Onda bile bulunamadım.. Gündüz bir ara uğrayıp kutladım, özür dileyerek.. Hisar geceleri.. Benim efsane yerim.. Timur Selçuk Hisar'da.. Ben yokum.. En sevgili dostlarımdan Hülya Avşar Hisar'da.. Ben yokum.. Hayat bana 17 gündür ne buluşma yerleri sunuyor.. Hepsini elimin tersi ile itiyorum.. Hayat olimpiyat demek 17 gündür benim için.. Hayatla buluşmam, sabahın erken saatlerinde olimpiyatla başlıyor.. Gecenin geç saatlerinde olimpiyatla bitiyor.. Peki şimdi ben Servet'e ne cevap vereceğim? "Bugün hayatla nerede buluşacaksın?.." 1980'den, Moskova'da izlemeye başladığım ilk olimpiyattan bu yana, Meşalenin sönmesi ağlatır beni.. 17 gün ve gece içimde yanan, beni hayatla sadece olimpiyatta buluşturan meşale sönerken içimi öyle bir hüzün kaplar ki, hüngür hüngür ağlarım.. Günlerce de kendime gelemem.. "Bir dahaki olimpiyata" derim içimden.. Bir dahakini iple çekerek.. Bir dahakinin ömürden bir dört yıl daha götürdüğünü aklıma bile getirmeden.. 20 yaşlarında dört yıl sonrayı düşünmesi kolay.. Ama yaşanacak daha kaç dört yılının kaldığını bilmediğin yaşlarda "Bir dahaki olimpiyat özlemi"ni yaşamaya başlamak akıl kârı mı?.. Ama olimpiyat bu işte.. Bilenlere.. Yaşayanlara ömre bedel!.. Bu boşluk kolay dolar mı Servet.. Hadi beni hayatla buluştur yeniden!..
Deniz kenarı resimlemişsin Servet, "Bugün hayatla nerede buluşacaksın" derken.. Arkada bir deniz yıldızı var.. Anladım.. "Kendi yıldızını bul" diyorsun bana.. "Kendi yıldızımız hep var.. Bulursak.. Kendi yıldızımız hep parlar.. Farkına varırsak!.." diyorsun..
|