Kiraz
Meyvesi orta irilikte ve yuvarlak, kabuğu siyahımsı, eti koyu kırmızı olanlar turfandakaralar; Meyvesi iri ve yuvarlak, kabuğu koyu kırmızı, eti açık sarı olanlar karabodurlar; Meyvesi orta irilikte, koyu sarı üzerinde kırmızı alacalı kabuğu ince, eti krem renginde olanlar dalbastılar; Meyvesi iri ve kabuğu kırmızı olanlar Napolyonlar; Meyvesi çok iri ve kabuğu bordo olanlar bingler; Meyvesi çok iri ve koni biçiminde, kabuğu kırmızı olanlar lambertler.....
***
Kiraz oldum bittim en sevdiğim meyvelerdendir... Bluğ çağındaki bir genç kız çekingenliği ile Mayıs'ta ortaya çıkar, Ağustos sonuna doğru da kaybolur. Kiraz düşkünü iseniz sevdiğinize yeniden kavuşmak için sekiz ay beklemeniz gerekir. Bu sene Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki bir yarenlik toplantısında, oranın kirazının da sözünü etmiştik. Bu yıl kiraz mevsimi açılır açılmaz vefalı dostlarımın bana yolladıkları ilk kirazlar ile mevsim açıldı ama yazın ortasını geçtik. Yakında kiraz mevsimi kapanacak gibi... Epey uzun bir zamandır, bu mevsimin kapanmasını kendimce önlemeye çalışırım... İlk kez Şubat ortasında kiraza, öğrencilik yıllarımda, Paris'in lüks banliyölerinden biri olan Sceaux'da rastlamıştım... Sonrası geldi... İngiltere'de, bir keresinde İstanbul'da...
***
Görüntüsünün çekiciliği, kelimeler ile tanımlanması mümkün olmayan lezzeti, kirazı, kışların ılıman olduğu, yazların da çok sıcak geçmediği coğrafyaların albenili bir süsü yapmış... Kirazla ilgili ilk ciddi bilgilere Milattan Önce 324'te Yunan filozof Theophrastos'un metinlerinde rastlanmış. Theophrastos'un "Bitkilerin Tarihi Üzerine" adlı dokuz ciltlik eseri günümüze ulaşmış bulunuyor... Theophrastos aynı zamanda çeşitli ahlaki tipleri çizdiği otuz karakteri ile de çok ünlü... Bilindiği üzere bunlar daha sonra La Bruyere'in Karakterler adlı kitabının temelini oluşturmuş...
***
Geçen gün, Infomag Dergisi'ni karıştırırken, "Kiraz, forever" başlıklı habere yakalandım. Haberin başlığındaki soru, "yılın sekiz ayı boyunca" kiraz üretilip üretilmeyeceğiydi. Bursa'da faaliyet gösteren Alara Tarım Şirketi'nin olağanüstü macerasını da bu haberden öğrendim. On bin ton kiraz ile Avrupa'nın en büyük kiraz ihracatçısı olan Alara Tarım Şirketi işe, Turgut Özal'ın ihracat hamlesi döneminde siyah incir ile başlamış. Bugün ise incir, üzüm, kestane ve kiraz ihraç ediyor. Ancak kirazın sınırlı ömrünü, Arjantin'in Patagonya bölgesinde Kasım ile Şubat arasında üretime devam ederek uzatmış ve tüm dünyanın kirazı çok daha uzun bir zaman dilimi içinde yemesini sağlamış.
***
Şirketin Genel Müdürü Kerim Taner, kiraz üretimi için neden Patagonya'yı seçtiklerini şöyle açıklıyor: "En uygun maliyetle üretim yapılacak merkezin Arjantin olduğunu gördük. Hem maliyetler açısından Türkiye ile benzerlik gösteriyor hem de üreticiler Türk üreticilere çok benziyor." Bu uygulamayı dünyada bir de, Stemilt adlı bir Amerikan Şirketi yapıyormuş... Onların kiraz için seçtikleri üretim alanı ise Şili imiş...
***
Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos... Kirazın bulunabileceği aylar artık. Geriye ne kaldı? Mart... Nisan... Eylül...Ekim... Sevdiğimizi biraz daha fazla göreceğiz... Ama yabancı ellerde yetişenler bizim tanıdıklarımızla ne kadar benzeşmekte... Turfandakara mı? Karabodur mu? Dalbastı mı? Napolyon mu? Bing mi? Lambert mi?... Hangisi yetişiyor oralarda?
***
İşin teknik kısımlarında kaybolmadım... Bir derginin sayfaları arasındaki bir haber, kiraz tutkumu biraz dindirecek bir müjde verdi... Her ne kadar sevdiğimi bizim ılıman köşelerimizden Patagonya'ya taşısa da, kabulümdür...
|