|
|
|
|
Reform dedikleri rejimi bozuyor
Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini devreden Emekli Orgeneral Aytaç Yalman son konuşmasında, Orgeneral Yaşar Büyükanıt da bu görevdeki ilk konuşmasında AB reformları nedeniyle Hükümet'i sert bir dille uyardılar. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının katıldığı törende ikisi de İstanbullu olan Yalman ve Büyükanıt devirteslim yaptılar. Yalman ve Büyükanıt, klasik müzik eşliğinde konuşurken, bağlantılı olarak bir de sinevizyon gösterisi yapıldı. Ailesinde dördüncü kuşak asker olan Yalman, 50'li yılların İstanbul görüntüleri eşliğinde otobiyografik bir konuşma yaptı, uçaksavar topları üzerinde oynadığını anlattı. "Belki de Cumhuriyet tarihinin en zorlu ve kritik dönemlerinden birini yaşıyoruz" diyen Yalman'ın konuşmasından satır başları şöyle:
SİYASİ VE BÜROKRATİK KİRLENME "Reform niteliğinde yapıldığı ifade edilen bazı girişimler, 81 yıl önce büyük fedakarlıklarla tesis edilen rejimin niteliklerini, ulusal birikim ve bütünlüğümüzü bozuyor ise, bu konu üzerinde defalarca düşünmek, rejim ile ilgili endişe ve kaygılarımızı daima ön planda tutmak mecburiyetindeyiz. Özellikle son yıllarda artan siyasal ve bürokratik kirlenme ve yolsuzluklar, içinde bulunulan sorunların yıkıcı etkilerini daha da artırmıştır. Zaman zaman normalleşme ve zihinsel değişim adı altında demokrasiyi kullanarak, hem demokrasiyi, hem de Cumhuriyet'i yok etme girişimlerinin ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Etnik meselelerimizi uluslararası güç merkezlerinin talepleri doğrultusunda perakende kararlarla çözemeyeceğimizi anlamak mecburiyetindeyiz. Bir uzlaşma zemini için vuku bulan talepler karşısında Türkiye'nin kimliğinin değiştirilmesi isteniyorsa, bunu talep edenlerin ciddi bir yanılgı içinde olduğunu üzülerek ifade etmek isterim."
HİÇBİR SİYASİ BEKLENTİMİZ YOK Büyükanıt da, ekonomik gelişimin olumsuz manipülasyonu, etnik ve bölücü hareketlerin teşviki, mikro milliyetçilik akımlarının ülke bütünlüğü aleyhine olabilecek modellere dönüştürülme gayretleri olduğunu, Atatürkçü düşünce sisteminin ve üniter yapının amaçlı bir şekilde sorgulanmaya ve yıpratılmaya çalışıldığını ifade etti. "Var olan tehdidi yok kabul etmek, bu tehdidi oluşturan mihrakları cesaretlendirir" diyen Büyükanıt, "her değişimin gelişim olmadığını" vurguladı, "Çağdaş toplumun yüksek değerlerini kendilerine siper ederek bölücülük yapanların, insan hakları maskelerini düşürmek ve gerekeni yapmak temel görevimiz olacaktır" dedi. Büyükanıt, "TSK kadrolarının hiçbir siyasi beklentisi olmadığını" da belirterek sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
TSK'YI SINAMAYA KALKMASINLAR "Türkiye için farklı modeller arayışı içinde bulunan, içte ve dışta bazı çevreler, önlerinde önemli bir engel olduğuna inandıkları TSK'yı yıpratmayı temel bir hedef olarak seçmişlerdir. Şüphesiz tankı, topu, uçağı, gemiyi bu şekilde yıpratmak mümkün değildir. Ancak, TSK'nın güç kaynaklarını oluşturan temel değerler aşındırılırsa, ihtiyaç duyulduğunda, beklenen silahlı kuvvetler bulunmayabilir. Bu sözlerimi, hiçbir kimseyi, hiçbir grubu hedefleyerek söylemiyorum. Yurt içi ve yurt dışında bazı mihrakların 'Türkiye'de askerin rolü' genel tanımlamalardan hareketle, TSK'- yı ulusal güvenliğin yanında rejimin koruyucusu olma konumu dışına itme çabalarını da yakından izlemekteyiz. Sorumluluğumuzu, her türlü kişisel çıkarlardan soyutlanmış olarak yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum ve hiç kimsenin, bu konudaki kararlılığımızı sınamamasını tavsiye ediyorum."
|
|
|
|
|
|
|
|
|