Saate karşı yarış!
Zaman hızla geçiyordu üç yıl önce bugünlerde... Takvim yaprakları 11 Eylül'e doğru hızla akıyordu... Yıllar sonra "11 Eylül Komisyonu" na konuşan ABD'li bir üst düzey yetkili: "Adeta saate karşı yarışıyorduk!" diye anlatıyordu o günleri. Oysa... Doğru değildi söyledikleri... Saate karşı yarışan birileri vardı ama; onlar Amerikan güvenlik birimleriyle istihbarat örgütleri değildi. Sadece "ölüm saati" ni 11 Eylül'e kuranlar biliyordu "o tarih" in önemini... Ve sadece onlar saate karşı yarışıyordu. Karşı cephedekilerinse "saat" ten zerrece haberleri yoktu... Olmadığı belliydi... Nitekim...
*** Nitekim... 11 Eylül'den 27 gün önce "rastlantı" sonucu gözaltına alınarak; eyleme katılması "istemeden" engellenen "yirminci terörist" Moussaoui ile ilgili yazı, tam tamına 21 Ağustos günü gönderilmişti İngiliz hükümetine... Bir süre Londra'da yaşayan "esrarengiz" kişiyle ilgili istihbarat bilgisi olup olmadığı soruluyordu. İngiliz hükümetinden gelen cevap sırları çözecek nitelikteydi: ABD'de uçuş eğitimi alırken yakalanan Zacarias Moussaoui; Afganistan'daki El Kaide kamplarında eğitim görmüş bir "terörist" ti. Ancak... Pek çok düğümü çözerek "iz sürme" ye yarayacak bu rapor, FBI'ın eline geçtiğinde takvimler 13 Eylül 2001'i gösteriyordu. İkiz Kuleler'in enkazından dumanlar yükseliyordu.
*** Yalnızca o mu? Minneapolis'te Moussaoui'yi yakalayan yerel FBI ajanları, "susma hakkı" nı kullanan Fransız pasaportlu Arap gencinin bilgisayarına el koymuştu. Ancak bir sorun vardı... ABD'nin titizlikle koruduğu "Temel İnsan Hakları-First Amendment" ; gerekçeli mahkeme kararı olmadan bilgisayarın "hard-disk" indeki bilgilere ulaşılmasına izin vermiyordu. Eyalet Başsavcısı, FBI ajanlarının bu konudaki başvurularını geri çevirmişti. (11 Eylül öncesindeki onca aymazlık içinde, belki de Amerikan sisteminin barındırdığı değerler konusunda saygı uyandıracak yegane tavırdı bu... Belki de Başkan Bush 'un 11 Eylül sonrası çıkardığı "Testi Kırılmadan Mücadele" yasasının gerekçelerinden biri bu meşhur bilgisayar olayı olmuştu.) Bilgisayarın şifreleri 11 Eylül'den sonra kırıldığında içinden çıkan bilgiler; Moussaoui'yle öteki 19 teröristin ilişkileri ve eylem planları konusunda önemli ayrıntılar içeriyordu. Yalnızca o mu? Moussaoui'nin Oklahoma'daki banka hesabına, 1 ve 3 Ağustos tarihlerinde Düsseldorf ve Hamburg istasyonlarından 14 bin dolar transfer edilmişti. Parayı gönderenler El Kaide bağlantılı kişilerdi. "Pazıl"ın parçaları bir türlü bir araya getirilememişti. Yıllar sonra 11 Eylül Komisyonu'na konuşan Beyaz Saray Terörle Mücadele Başdanışmanı; "Herkeste bir parçası olan bu bilgiler birleştirilebilseydi; sadece Moussaoui'nin yakalanmasıyla 11 Eylül önlenebilirdi!" diyordu.
*** Yalnızca o mu? Herkes sanıyordu ki, Amerikan istihbaratı, 11 Eylül'de ölen 19 hava korsanının isimlerini ilk kez uçaklardaki "yolcu listeleri" nden öğrenmişti. 17'si için evet! Ancak... Pentagon'u vuran uçaktaki Halid El Muhtar 'la Navaf El Hazmi , tam bir yıldır ABD'de eylem yapacakları istihbaratıyla izleniyordu. Üstelik o yılın başlarında ABD'ye giriş yaptıkları da biliniyordu. Yalnızca o mu? .............. Neredeyse, başlarını kaldırsalar "onlar"ı göreceklerdi: Ağustosta Amerikan semalarında "vızır vızır" uçan korsanlar... Salıya....
|