|
|
|
|
Yeni Adli Yıl'ı ben açacağım
Yargıtay Başkanı Özkaya "6 Eylül'de Adli Yıl'ı o değil Birinci Başkan vekili Mater Kaban açsın" önerisini reddetti: "Yeni Adli Yıl'ın açılışını yapmak benim bir vazifem. Benim üç ayım kalmış, çıkıp vazifemi yapacağım."
MİT bu işten bir an önce çıksın istedim
"Çakıcı'nın dışarı gitmesini de, cezaevine girmesini de istemiyorlardı" diyen Özkaya, Kozinoğlu'nun "önemli devlet sırları verdiğini" söyledi.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın Yargıtay'daki davasıyla ilgili karar sürecinde MİT'in devreye girmesi ve kendisinin rolü ile ilgili iddialara yeni bir boyut kazandırdı. Özkaya, MİT'in, Çakıcı'nın "ülke dışına çıkmaması ve cezaevine girmemesi için çalıştığı" izleniminde olduğunu söyledi ve "MİT'in bir an önce Çakıcı dosyasından çıkması için çaba gösterdiğini" iddia etti. Çakıcı ile aynı karede yer almanın kendisini çok üzdüğünü belirten Özkaya, "komplo" kurulduğunu söyledi. Özkaya'nın Anadolu Ajansı'na verdiği röportajdaki açıklamaları şöyle:
* KOZİNOĞLU ARATTIRDI: Müteahhit, Kaşif Kozinoğlu'na yardım eden bir kişi konumunda. Bunu sonradan anladım. Müteahhit beni aradı, Kozinoğlu'nun telefon ettirdiğini biliyorum, zaten konuşmalarından o anlaşılıyor. Bana, 'Bu dosya ne zaman yazılır' türünden sorular sordu. Bu bilgileri, zaten Çakıcı da karar veren daireyi arayıp sorsa söylenir.
* MÜTEAHHİT TAKİP EDİYOR: Müteahhidi ikaz ettim, 'Sen bu işe burnunu sokma, işine bak' dedim. Kaşif'ten ben bunu sordum. 'O bizim adımıza bunu takip ediyor' dedi. Bu müteahhidin Alaaddin Çakıcı ile ilgisini bilsem, ilişkiye derhal son veririm.
* "MAKAMIMA GELİN" DEDİM: Nisan ayı başlarıydı, yemek sırasında Kaşif bey 'Efendim size bir soru sorabilir miyim' dedi. Nedir, dedim. 'Yargıyla ilgili, Çakıcı ile ilgili bir dosya' dedi. Aklımda yargının bu Çakıcı dosyasına bulaştırılarak, normal seyrinin dışında bir işlem mi olabilir, diye bir şüphe uyandı. Bunun üzerine 'Bunlar burada konuşulacak zemin değil. Randevu alır gelirsiniz' dedim. Aradan bir süre geçti. 10 gün veya daha fazla olabilir. Müteahhit yanıma geldi. Bir ara telefonu çaldı. 'Efendim Kaşif bey, başkanıma saygılarımı arz edeyim, diyor' dedi. Bana telefonu verdi. 'Ne var, ne yok' dedim. 'Efendim ziyaretinize gelebilir miyim?' dedi. 'Şimdi sekreterden sormam lazım' dedim. Öğleden sonra bir saat verildi. Ekibiyle geldi. Uğurlarken epey kalabalıktı. 'Kim bunlar' dedim, bizim görevliler söyledi. Mesele bu kadar açık, çarpıtılmaması lazım.
* MİT MÜSTEŞARI İZNİYLE: Kozinoğlu'na sordum, 'Müsteşarımın izniyle geldim. İsterseniz açayım, konuşayım' dedi, lüzum yok, dedim. Ben davet etseydim, Atasagun'u davet ederdim.
* BİLGİLER DEVLET SIRRI: Kozinoğlu, bana 'Bir, bir buçuk ay lazım, tam temas halindeyiz. Bunda bilgiler var, bu bilgileri almak istiyoruz. Bu dava bittiği takdirde bağın kopma ihtimali var. Yakın tarihte karar verilirse, hukuki prosedürü gibi' sorular sordu. Ben de 'Dosyaya etki etmem mümkün değil. Etki edecek olsam bile yapmam. Prosedür devam ederken, inşallah emelinize kavuşursunuz, neticeyi elde edersiniz' dedim. Netice dediğim, kendi istihbari çalışmalarını kastediyorum. Kozinoğlu'nun çok önemli olduğunu söylediği görev, devlet sırrı söyleyemem. Şu sırada açıklamayı mahzurlu gördüğüm bazı şeyler söyledi. Bunların yansıttığı Çakıcı'yı korumak falan değil. Çakıcı'nın dışarı gitmesini istemiyorlar, cezaevine girmesini de istemiyorlar idi.
* MİT ÇIKSIN İSTEDİM: Ben MİT'- i bilgilendirmek suretiyle, Yargıtay içinden MİT çıksın amaçladım. Hatta 'Git Daire'den öğren' diyebilirdim. Birinci Başkan olarak istemedim. MİT'in bu dosyayla ilgisi kesilsin, kurcalanmasın istedim. Benim amacım bu.
* ALTIN EVE TENEZZÜL ETMEM: Müteahhit bana ev yapacak, ben de bunun altında kalacağım. O evi altın olarak yapıp verseler, buna tenezzül etmem. Beni en çok üzen bir Çakıcı ile yahut bir yüklenici ile aynı kare içinde cübbeli resmimin gösterilmesi. Amacı şu aşamada belli grupları itham edercesine açıklamak istemiyorum. Çünkü bu kadar açık, saf, temiz bir olay, bir ilişki... Bir yargı ile MİT ilişkisi var. Çok kısa iki temas olmuş, bilgilendirilmiş. Basit menfaatler uğruna, bu kadar şerefli mazi ihlal edilebilir mi?
* ÇEKİLMESİNİ BİLİRİM: 6 Eylül'de yeni adli yılın açılışını yapmak benim vazifemdir. Önümde uzun yıllar olsa bile gerektiğinde çekilmesini bilirim.
* LİNÇ BASKISI ALTINDAYIM: Korkunç bir linç baskısı altındayım. Ben tapeleri (telefon görüşmeleri çözümü) bilmiyorum. Bu basın nereden öğreniyor, nereden sızdırılıyor. Bütün tapeler açıklansın, baştan sona kadar. İster istemez akla komplo geliyor. Savcılıkların konu hakkında resen harekete geçmesi lazım.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|