İki reyting kuruluşunun iki farklı bakışı
Merkez Bankası, önceki gün Para Politikası Raporu'nda yaptığı bazı risklerin gerçekleşmesi durumunda faizi artırabileceği anlamına gelen açıklamasını dün düzeltti. Açıklamadan, rapordaki ifadenin yakın zamanı veya kısa vadeyi kapsamadığını, uzun vadeyi içerdiğini ve genel bir ifade olduğunu anlıyoruz. Merkez Bankası'nın şu ifadesi faiz artırımının gerektiği zamanda bile, buna sonuna kadar direneceğini gösteriyor: "Kamu borç stoku yüksek ekonomilerde faiz oranlarının yükseltilmesi arzu edilen sonuçları vermeyebilecek, hatta arzulananın tam tersi gelişmelere yol açabilecektir. Bu tür bir artırım sonucu, borcun sürdürülebilirliği hakkındaki şüpheler giderek artabilecek, yerli para birimi hızla değer kaybedebilecek ve enflasyonist süreç başlayabilecektir."
İki farklı görüş Uluslararası iki büyük kredi derecelendirme kuruluşundan iki gün arayla Türkiye için iki farklı değerlendirme çıktı. Önce Standard and Poor's (S&P) Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu beklenmedik bir şekilde ve herhangi bir olaya dayandırmadan bir basamak artırarak BB'ye yükseltti. S&P bunu yaparken "Yükselen cari açık riskine karşılık, dalgalı döviz kurunun ve uluslararası rezervlerin yeni bir kriz riskini hafiflettiğini" belirtti. S&P bu not artırımıyla Moody's'in bir basamak önüne geçti. Moody's'in Başkan Yardımcısı Kristin Lindow, Reuters'in sorularını yanıtlarken "Artan cari açıkla gelen kırılganlık devalüasyona yol açabilir. Ciddi bir devalüasyonla kamu borcunun yurtiçi milli gelire oranı da yüzde 100'ü aşabilir" dedi. Moody's bu açıklamayı yaparak kısa sürede bir not artırımına gitmeyeceğinin işaretini vermiş oldu.
Bakış açısı İki kredi kuruluşundan iki gün arayla iki farklı değerlendirme. Biri cari açığın devalüasyonla krize yol açabileceğini, diğeri dalgalı döviz kuru sayesinde böyle bir krizin yaşanmayacağını savunuyor ve Türkiye'nin notunu artırıyor. Notlar arasında makas oluşmaya başladı. Kimin haklı çıkacağını da zaman ve gelişmeler ortaya koyacak. O zamana kadar da, isteyen istediği taraftan olayları yorumlayabilecek ve tabi ki portföy değişikliğine karar verirse, sonuçlarına da razı olacak.
Yeni bir ilk olacak Türkiye için önemli olan, böyle bir cari açık verdikten sonra, bunu krizsiz atlatıp atlatılamayacağı, sert dalgalanmalara maruz kalmadan yumuşak inişi sağlayıp sağlayamayacağı. Ya da mevcut durumu uzun süre sürdürüp sürdüremeyeceği. Çünkü ne de olsa krizlere alışmış bir ülkeyiz ve 10 yılda bir krizle karşılaşmayı normal sayıyoruz. Eğer bir kaç yıl içinde cari açık kaynaklı krizle karşılaşmaz ve ekonomide ince ayarı yapabilirsek, bu da bir ilk olacak. Tıpkı 30 yıllık aradan sonra enflasyonu tek haneli rakamlara indirmemizde, enflasyonu düşürürken de ekonomide rekor büyümeyi sağlamamızda olduğu gibi.
Piyasalar ne yapsın? Piyasaların durumu kritik. Uluslararası en büyük iki reyting kuruluşunun Türkiye ekonomisi hakkındaki beklentileri ilk kez bu kadar farklılaşıyor. Merkez Bankası'nın raporu bile, iki farklı biçimde yorumlanabiliyor. En azından piyasanın ve bir kısım medyanın yorumu başka, Merkez Bankası'nın yorumunun ne olduğu da ancak ikinci açıklamasında netleşebiliyor. Mali piyasaların son haftalarda niye patinaj yaptığı ve neden kırılgan olduğu daha iyi ortaya çıkmadı mı?
Sonuç "Dört ayaklı at sendelerse, iki ayaklı insan ne yapsın?" Hint Atasözü
|