|
|
|
|
F.Bahçe'ye o üfletmiş
Sami Yağan üç büyüklerin hepsinin birer maneviyat hocası olduğunu iddia ediyor. Bir başka iddiası ise Çiğdem Kayalı'nın ricasıyla F.Bahçe'yi okuyup şampiyon yaptığı.
Her takımın büyücüsü var
* Nedir Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki büyü olayı? Öncelikle, ben büyü demiyorum bu olaya. Bu bir dua. Yani olumlu bir şey istediğinizde dua edersiniz. Olumsuz şeyler de beddua adını alır. Sadece bu statta değil ki, bütün sahalarda, her kalede var... Her takım olağanüstü güçlerden medet umuyor. Bu bir inanç meselesi. Özellikle büyük takımlar arasında bu tür bir manevi güçler savaşı var. Herkes, şampiyon olmak için, tanıdığı manevi yönü güçlü kişilerden destek alıyor. Kim almıyorum diyorsa, yalan söyler. Kimin hocası daha güçlüyse, o avantajlı duruma geçiyor.
* Saracoğlu Stadı'nda bulunan o büyüler ne peki? O olayın patlamasının nedeni, cahil bir kadın. Kendisini medyum diye tanıtan bu kişi, oradaki saha görevlisinin iyi niyetini kullanarak böyle bir sansasyon yarattı. Oradaki görevli, bir sıkıntı var zannediyor. Kadın da olmayan bir şeyin varlığını söyleyip, karlı çıkmaya çalışıyor.
* 2000 yılında Fenerbahçe'nin sahasını okuduğunuz ve takımı şampiyon yaptırdığınız yazıldı. Mustafa Denizli benim iyi arkadaşımdı, dostumdu. Hayat arkadaşı Çiğdem Kayalı da benden böyle bir ricada bulundu. O sene çok dua ettim, uzun süre çalıştım.
BÜYÜ DEĞİL, İNANÇ * Yani o yılki şampiyonluğun arkasında Çiğdem Kayalı mı var? Evet. 1 sene boyunca Fenerbahçe'yle uğraştım. Ben de okudum, yardım ettim. Denizli'ye "Bu sene yapacağım Fenerbahçe'yi şampiyon" dedim ve yaptım.
* Nedir bunun formülü? Özel okumaları var, duaları var. Yapıldı mı oluyor.
* Biraz daha açabilir misiniz? 6-7 ay boyunca günde 2 saat okuma yapıyorum. Kolay iş değil. Nasıl takımlar, antrenman yapıp maça hazırlanıyorlarsa, onlara manevi destek veren hocalar da aynı titizlikle hazırlanıyor. Hatırlarsanız, 2001 yılında bunu yine sizin gazeteniz yazmıştı. Fenerbahçe o yazıdan 7 ay sonra şampiyon oldu.Atılmayan golleri de önceden söylemiştim. "Takıma 3 maçta 5'er gol attıracağım" dedim ve Fenerbahçe üst üste 3 maçta 5'er gol attı. Trabzon, Denizli ve Ankaragücü maçlarıydı... Zaten, sansasyonun nedeni de buydu. Ama yeniden dikkatinizi çekerim: Bu büyü olayı değil, inanç olayı.
* Fenerbahçe'ye hala bu yönde destek veriyor musunuz? Hayır...
* Neden vazgeçtiniz? Dayanamadım. Yoruldum yani. Çok ağır geldi.
* Fenerbahçeli'siniz herhalde... Hayır koyu Galatasaraylı'yım.
* Ezeli rakibiniz için çalışmanız ilginç. Zamanında Galatasaray'ı da okudum. Hem de çok yürekten... Fatih Terim döneminde.
KULÜP BAŞKANLARI GELİYOR * Yani Galatasaray'ın şampiyonluğunda da sizin 'nefesiniz' var! Okuduğum dönemde üst üste 4 sene şampiyon oldular. Takımın önde gelenleri bunu asla inkar etmez.
* Ya siz destek vermeseydiniz? Şampiyon olamazlardı. Zaten çekildikten sonra da gördünüz gibi hiç şampiyon olamadılar.
* Futbolcuların performansı ikinci sırada mı? Yanlış anlaşılmasın; sadece okumayla da bu iş olmaz. Antrenman, çalışma sistemi ve dua lazım.
* Her takımın bir hocası var mı? Var tabii... Özellikle üç büyükler bu olaya çok önem veriyor.
* Yani ligde bir de büyü savaşı mı var? Ben duyduklarımı söylüyorum. Aslında 'sır' bunlar. Böyle konuların açılması da doğru değil. İşte reklamını yapmak isteyen biri yüzünden gündeme geldi.
* Sizin gibi kişilere nasıl ulaşıyor futbol adamları? Genellikle başkanlar ve teknik adamlarla muhatap oluyoruz.
* Para karşılığında mı? Hayır, gönül işi bu... Maddi bir karşılığı yok. Gönülden istenmezse, asla olmaz. Benim Fenerbahçe'yi okumamın nedeni, arada kıramayacağım çok güçlü isimler olması. Şu anda söyleyemiyorum. Fenerbahçeli bir büyüğümün araya girmesiyle, sarı-lacivertlileri okumaya başladım. Tam 5 yıl boyunca bana rica etti. "Bir kere de olsa, benim için çalışacaksın. Yoksahakkımı helal etmem" dedi. Yoksa dediğim gibi; Galatsaraylıyım ve hep onlara destek vermiştim.
HAKAN ŞÜKÜR 'HOCA' GİBİ * Futbolcuların bu konuya yaklaşımı nasıl? Hemen hemen hepsi hoca gibi zaten. Çoğu inançlı çocuklar. Hoca bilgisine sahipler. Arif, Küçük Hakan, Büyük Hakan... Bunlar duasız, maça çıkmaz. Sonra Fenerbahçeli Rüştü, Servet... Hepsi inançlı çocuklar. Namaz kılmadan sahaya adım atmazlar.
* Bu yıl, hangi takımı okuyorsunuz? Ya da şöyle soralım: Bu yıl kim şampiyon olacak? Daha karar vermedim ama galiba Galatasaray'ı okuyacağım.
* Takım yönetiminden teklif geldiği için mi? Hayır, ben taraftarı olduğum için. Gerçi talep de geldi tabii.
* Kimlerle görüştünüz? Bende kalsın.
* Ligler başladı biraz geç kalmadınız mı? Olsun. Daha vakti var. 6 ay yeterli.
* Beşiktaş'la ilgili yıllarca formalarını okuttukları söylentisi dolaştı. Siz de böyle bir şey yapıyor musunuz? Hayır ben böyle yapmıyorum. Benim formülüm ayrı.
* Okuduğunuz takımın maçlarına da gitmeniz gerekiyor mu? Genellikle giderim.
* Kontrol etmek için mi? Seyircisi olduğum maçlarda takımları etkilerim. Yani istediğim takıma gol attırabilirim, istemediğime attırmam. Bu enerji olayı. Sırayla her futbolcuyu sahada okuyup, enerji veririm. Bazen gole giden futbolcuyu durdurabilirim. Fenerbahçe maçlarında da böyleydi.
* Ama desteklediğiniz takımlar da gol yedi... Bazen konsantrasyon bozulabiliyor. Tam anlamıyla enerjimi veremiyorum. Ama sonuç önemli. Yani şampiyonluk...
* Bu büyülü saha haberinden sonra sizi arayanlar oldu mu? Hayır. Zaten ben Rüştü Saracoğlu'nu, ben yıllar önce okudum... Artık orayla ilgili negatif bir olay olması mümkün değil. Kimse büyü yapamaz. Çünkü sonsuza kadar koruma altında. Büyü yaptığını sanan, yanılır. Ayrıca Ali Sami Yen okunmadı mı? Beşiktaş'ın sahası okunmadı mı? Hepsi okunmuş sahalar...
Hülya Uz (MAGAZİN)
|
|
|
|
|
|
|
|
|