kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 
Yerliler ava giderken avlanıyor
Yabancıların ortalama yatırım vadesi

Yerliler ava giderken avlanıyor

Dün İstanbul Borsası'nın kaymağını asıl yabancı yatırımcıların yediğini yazmıştık. Fiyatlar düşükken alıp bekleyen, yükseldiğinde satmasını bilen yabancı yatırımcıların karşısında yerliler kaybediyor. Piyasanın yaklaşık yarısı yabancıların elinde. Yeni IMF programı ve AB beklentisi ile canlılık dönemine yaklaşılması, yabancıların alımlarını yapmış olmaları nedeniyle yerli-yabancı arasındaki bu oyunda bir taraf hazır ve avantajlı. Bu oyunda genellikle yerlilerin kayıplı, yabancıların kazançlı tarafta olmalarının belli başlı bazı nedenleri var.

Kısa vadecilik
Yerliler borsaya büyük oranda kısa vadeli anlayışla giriyor ve kısa vadeli kar peşinde koşuyorlar. Son halka açılmaların kötü gitmesinde bu kısa vadeci yaklaşım da etkiliydi. Halka açılmalar geçmişte prim yapıyordu, şimdi de yapar, nasıl olsa fiyatı da destekleyecekler anlayışı artık ters tepti. Ancak Türkiye'de her işte, her konuda vadeler kısa. Bu da büyük ölçüde son 30 yılda sürekli yüksek enflasyonla, yüksek ekonomik risklerle yaşamış olmaktan kaynaklanıyor. Bir kaç ayda parayı vuralım, çıkalım yaklaşımı yerlilerin borsadaki en büyük handikapı. Bitişikteki tabloda da var. Yabancılar ellerindeki hisse senetlerini yılda yaklaşık üç kez çevirirken, yerlilerin katılmasıyla bu oran 8-9'a çıkıyor. Yerlilerin ayrıca bir istatistiği yok. Ama yabancı oranının 3 olduğu dikkate alınırsa yerlilerin piyasanın genelinin epey üzerinde olduğu kesin.

Trene sonradan binmek
Yerli kişisel yatırımcılarda genelde gözlenen bir başka davranış biçimi, trene iyice hareketlendikten sonra binmek. Önümüz açılsın, ortalığı iyice görelim, kar garanti olsun yaklaşımı yatay veya düşen bir piyasada yerlilerin alımını engelliyor. Piyasa yükselmeye başladğında veya yükselişinin son aşamalarında yerli yatırımcı geliyor. Belki bundan da kötüsü trenden inmeyi bilmemek. Karı ve zararı bir aşamada kesmemek.

Tüyoyla hareket
Şirket, sektör, ekonominin geneline yönelik analiz ve bilgiye yerli kişisel yatırımcı yabancı kadar değer vermiyor. Bilgiye para vermek istemiyorlar. Hatta en düşük komisyonla çalışan aracı kurumlara gidiyorlar. Yerli yatırımcıların tüyoyla dekikoduyla hareket ettiği sık sık konuşulur ve yazılır. Hatta büyük oyuncuların peşinden gidenler, yani sahipli kağıtlara yatırım yapanlar, başkalarının gölgesinden yararlanmak isteyenler var. Yabancılar ise alımlarını büyük oranda analize, araştırmaya, ekonomik temellere dayandırıyor.

Hep yükselir yaklaşımı
Ekonomik analize önem verilmeyince, piyasa psikolojisi ile hareket edilince genellikle yerli yatırımcılar işi tadında bırakamıyorlar. Piyasa hep yükselecek, yükseliş durmayacak, düşüş olsa bile en son aşamada satıp kurtulma anlayışı hakim. Fiyat/kazanç oranlarınının nerelere geldiğini 2000 yılında olduğu gibi unutuyorlar. Kâr realizasyonuna gitmeyi akıllarına getirmiyorlar.
Yani yerli kişisel yatırımcılar trene sonradan bindikleri gibi, inmede de geç kalıyor. Alırken kârdan kayıp, satarken zararı büyütme gibi çift taraflı kayba uğrayabiliyorlar.

Yabancıların avantajı
Genellikle yatırım fonlarından oluşan yabancılar dünya piyasalarındaki gelişmeleri izlemede avantajlı. Satışa başladıklarında büyük grup olmalarının etkisiyle zaten fiyat hareketini başlatmış oluyorlar. Yerliler doğal olarak geç kalıyor. Buna karşı yerlilerin yapabileceği bir şey yok. Ancak vadeyi uzatmada, tüyo ve manipülasyon gruplarının peşinden gitme yerine ekonomik analizlere dayanan, vurgun amaçlı değil daha uzun vadeli yatırım yapmada, daha makul kazançlara razı olmada yerli kişisel yatırımcıların yapacakları çok şey var. Yatırımcı kültürünün oluşmasında Türkiye sermaye piyasası sisteminin temeli olarak alınan aracı kuruluşların da önemli payı olmalı.

Sonuç:
"Ekin biçe biçe deste olur, insan gide gide usta olur"
Türk Atasözü

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Not artışı ve uyarı ile patinaja devam   / 19-08-2004
 Düşük kur tuzağına nereden düştük?   / 18-08-2004
 Piyasalar neden patinaj yapıyor?   / 17-08-2004
 Ankara'nın düzeltemediği cari açığı, piyasa düzeltir!   / 16-08-2004
 Insider trading yok, manipülasyon çok   / 13-08-2004
 Büyüme yüzde 10'u bulabilir   / 12-08-2004
 Bütçe açık dipte, cari açık tepede   / 11-08-2004
 Petrol şokuna daha çok yol var   / 10-08-2004
 Yeni program ve taze kaynakla ekonomide yeni hamle fırsatı   / 09-08-2004
 Yerliler ava giderken avlanıyor   / 06-08-2004
ABDURRAHMAN YILDIRIM
İki reyting kuruluşunun iki farklı bakışı
Merkez...
Her takımın büyücüsü var
* Nedir Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki büyü olayı?
Öncelikle,...
Ölme sırası bana geldi
Uçuruma yuvarlanan arabada anne ve babası ölen 8 yaşındaki Yusuf...
IMKB
E: 19,188 D:% -0.42
DOLAR
S: 1,471,000 D:% 0.27
EURO
S: 1,814,000 D:% 0.61
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.