| |
Doping kalkmalı
Halterde aralarında Şule Şahbaz'ın da olduğu doping olayları sonrası bu sporun olimpiyatlardaki geleceği tehlikede mi? Halterin değil, dopingin geleceği tartışılacak gibi bence.. Olimpiyatlar neticede bireysel performans sporları.. Highlight'ları da rekorlar, insanlığın ulaştığı dereceler. Aşağı yukarı bütün sporlarda limitleri zorlamaya başladık. Özellikle atletizm ve halterde.. Bu da tabii bu sporların cazibesini azaltıyor. İkincisi; bugün bütün dünya halter uzmanlarının kabul ettiği acı gerçek: Doping yapmayan yok, silmeyi bilmeyen var. Doping maddelerinden büyük paralar kazanan ilaç şirketleri ikinci gelirlerini silicilerden elde ediyor. Bir yandan Dünya Ati Doping Ajansı WADA yeni maddeleri doping ilan ederken, bir yandan bu firmalar o maddelerin silicilerini yapıyor. Derecelere bakınca dopingi tahmin ediyorsun. 800 metre kadınlar, bin 500 metre kadınlar dereceleri normal olsa aradan geçen bunca yıl içinde hiç olmazsa civarını koşan olmaz mı? Üstelik insan genetik olarak gelişiyor, beslenme ve idman koşulları bir yıl öncesine fark atacak kadar ilerliyorken.. Carl Lewis 1984'te sildi hala kahraman; Ben Johnson 1988'de silemedi hala lanetli sporcu.. Bu mudur?
Doping serbest mi bırakılmalı? Bireysel sporlar giderek rekorsuz kalır ve zaferler dopingi silebilenlere yazılırken, herkes de bunu bilirken dopingin serbest kalmasını savunanlar yavaş yavaş güçleniyor. Uluslarası Olimpiyat Komitesi IOC'nin bir önceki başkanı Samaranch bunun düşünülmeye başlanması gerektiğini söylemişti. Doping maddeleri iki grup: 1-Vücut geliştirici. 2- Performans arttırıcı. Vücut geliştiricilerin genellikle belli bir orandan sonra vücuda zararlı olduğu, kadınları erkekleştirdiği, hatta erken ölümlere sebep olduğu biliniyor. Performans arttırıcılar içinde vücuda zararı olmayan, adeta vitamin etkisi yapanlar var. Dopingin delinmesini isteyenler vücuda zararlı olmayan performans arttırıcılara izin verilmesi tezini savunuyor. Güç kazanan tez bu. Olimpiyatlar bireysel sporlardan vazgeçemezler, olimpiyatlar rekorlardan da vazgeçemezler. O zaman olimpiyatlar eninde sonunda doping yasalarını tartışmaya, gözden geçirmeye, hatta değiştirmeye mecbur olacaklar. Olimpiyatların sloganı citius, altius, fortius. 100 metreden vazgeçemezsen (citius) halterden de vazgeçemezsin (fortius).
Bu gece seçme koşacak Elvan'ın sadece 5 bin metre açısından şansı nedir? Ertan Hatipoğlu "Benim atletim dünya rekoru kıracak" dediğinde Türkiye'de kimse ciddiye almadı. O kadar ki, hiçbir gazete, hiçbir televizyon o yarışa ilgi göstermedi. Elvan da müthiş bir rekorla döndü. Bu gösteriyor ki; Ertan atletinin durumunu çok iyi biliyor. Şimdi Ertan "5 bini kazanacağız; bin 500'de de iddialıyız" diyor. Burada çok büyük bir fark var. Rekora koşmak başka, olimpiyatta koşmak başka.. Geçen yıl Dünya Şampiyonası'nda Süreyya Ayhan'ın rakibi yoktu; kazanamadık. Olimpiyatlardaki baskı, Dünya Şampiyonası'nın 10 misli. Elvan da ilk kez olimpiyat koşuyor. Bin 500'de de yarışacağı için 5 bindeki seçme ve finalleri gayet ekonomik, rekora değil sadece amaca yönelik koşacağını düşünüyorum. Sıkıntısı finalde olacak. Rakipleri doğduğu ülke Etyopya'nın atletleri.. Bir yerde anavatanına ve bayrağına karşı yarışacak ilk defa.. Bütün bunları biraraya getirince dünya rekortmeni olmasına rağmen kazanması kolay değil. Süreyya'nın yokluğu da ilave bir baskı Elvan için. Süreyya koşsa gözler ve beklentiler onda yoğunlaşacaktı. Şimdi Elvan bütün Türkiye'nin kendisini beklediğini biliyor.
|