| |
|
|
Özdemir'in öpülesi elleri..
"Vur" dedim, "Boğaz yoluna.. Klimayı kapa.. Tavan camını da aç.. Deniz havası alalım.." Hava tam benim havam.. Puslu.. Güneş yakmıyor.. Sıcaklık ilk defa 30'larda değil.. 23.. Tam da yolu yaşama günü.. Öyle bir havaya girmişim ki.. Sebeb gökteki hava değil sadece.. Ercan'ın müzik setine koyduğu yeni CD'den gelen melodiler.. Anadolu havaları.. Nasıl güzel, nasıl buram buram Anadolu havaları bunlar.. Anadolu'ya ölürüm ben zaten.. Anadolu'nun türkülerine on defa daha ölürüm.. Kalbimden vurur beni.. Hani Bedri Rahmi gürler ya.. "Ben şairim karanlıkta gelse şiirin hası Ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir halk türküsü duysam Şairliğimden utanırım." Öylesi.. Özdemir Erdoğan "Gitarıma Türkü Öğrettim. O Söyledi Ben Dinledim" diye bir CD yapmış, duydum.. Koştum hemen D&R'a.. Beni vuran melodiler işte bunlar.. Bir harika ekip yapmış, Özdemir.. Ercan Irmak ney çalıyor mesela.. Üstüne neyzen tanımam.. Mehmet Erenler bağlama.. Hem de öyle bağlar ki insanı dinlerken, kördüğüm olur içiniz.., Peki söyleyen kim türküleri.. Özdemir'in gitarı.. Hani "Adam gitarı konuşturuyor" derler ya.. İşte bu lafın bir benzetme değil, gerçek olduğunu kanıtlıyor, Özdemir'in gitar üzerinde gezen elleri.. Konuşuyor gitar resmen.. Leylim Ley diye açılıyor albüm.. Açılırken de avucuna alıyor sizi.. Sarı Gelin'de Ercan Irmak'ın neyi, Ercan Tekin'in duduku eşlik ediyor Özdemir'e.. O zaman tam dalıp gidiyor ve "Hiç bitmesin" diyorsunuz.. Bitiyor.. Ve bir muhteşem Veysel geliyor.. "Uzun ince bir yoldayım.." Nasıl götürür Veysel adamı, gündüz gece.. Nasıl götürür.. Ve de Pir Sultan Abdal.. "Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.." O nasıl bir deyiştir, bilirsiniz.. Hey Pir Sultan hey.. Ve de anonim türkülerimiz.. Ankara'nın Misket'inden Bodrum'un Çöketmesi'ne, Sivas'ın Odam Kireç Tutmuyor'undan Yemen Türküsü'ne.. Ayaş Yolları, Malatya Malatya ve Fidayda.. Anadolu'yu gezmeyenler, Anadolu'yu duymayanlar, Anadolu'yu yaşamayanlara acırım.. "Sen ne güzel bulursun gezsen Anadolu'yu.." Vah gezmeyenlere.. Vah bulmayanlara.. Dalıp gidiyorum.. Yıllar, yıllar öncesine.. 1971 yazı.. İzmir'de Fuar, Fuar'da, nur içinde yatsın Saffet'in Mogambosu.. Dev palmiyelerin yaprakları imbatın usul usul esmesi ile serin serin hışırdıyor.. Palmiyelerin altında bir adam.. Elinde gitarı ile tek başına.. Özdemir Erdoğan.. Nasıl çalıyor, nasıl söylüyor.. Kenarda biz, Ahmet, Doğan, Selami ve ben, nasıl kendimizden geçip dinliyoruz, her gece, bıkmadan usanmadan.. Modern Folk Üçlüsüyüz biz.. Fuar boyu Özdemir'le birlikteyiz Saffet'in yerinde.. Ne güzel bir yazdı o.. Hani şairin anlattığı gibi.. Rüya gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle Her anını, her rengini, her şiirini hazdan. Hala doludur bahçeler en tatlı sesinle! Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan.. Bir uzak hatırayı nasıl özletti bana, Özdemir'in öpülesi elleri..
|