kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
 
Önüm arkam, sağım solum futbol!
Ve Reyting Karneleri
GAF oloji

Önüm arkam, sağım solum futbol!

Pazar günü ekranlar spor programları tarafından parsellenmişti. Bize de onları "yakından" marke etmek düştü

Stadyum (TRT-1)
Pazar gecesi gözüm öncelikle TRT-1'deki "Stadyum"un üzerindeydi. "Stadyum", Show TV'deki "Maraton"un yerini doldurmaktan çok uzaktı. Bir kere "dinamizm ve heyecan" eksikti. Belli ki pazartesileri program yapmak, Faik Çetiner'in bazı melekelerini paslandırmış. Diğer yandan ister istemez Ali Aydın ile Erman Toroğlu'nu da karşılaştırdım. Aydın, yorumlarında bir türlü "netlik" sağlayamıyordu. Özellikle Ç.Rizespor-Fenerbahçe maçındaki penaltı yorumlarında yalpalayıp, durdu. Programın trafiği de karmakarışıktı. Ali Sami Yen'deki muhabir "Söz şimdi Faik Çetiner'de" diyor, araya Yalçın Çetin giriyor. O konuşurken sesi kesiliyor, Faik Çetiner konuşmaya başlıyor. Çetiner, muhabir Ali Aydın'ın yanındaki Ergun Gürsoy'a soru sormak istiyor. Yetişemeyince "Sayın Gürsoy'a soru soracaktık ama kaçtı gitti" diyor. Sahadaki muhabir, "Röportaj yapamadık, çünkü Galatasaray yönetimi yasak koydu" diyor. Çetiner veryansın ediyor. Sonra bir de bakıyoruz ki futbolcular ve Teknik Direktör Hagi ile röportaj yapılıyor. Çetiner, "Meğer böyle bir yasak yokmuş" diyor. Programın sözde yeşil ışık huzmelerinden oluşan bir logosu var. Ama ekranda "incir yaprağı gibi" duruyor. Bir de yorumcuların oralarına buralarına rast geldi mi bayağı şenlikli oluyor. Umarım, bunlar "ilk hafta" sendromundan kaynaklanıyordur. Mustafa Denizli ise yorumlarını fazla uzatmadığı ve çok derinlere dalmadığı zamanlar programa artı değer katan en önemli unsur olarak öne çıkıyor.

BİZİM STADYUM (atv)
Faik Çetiner gittikten sonra ortaya "Mahmut Hoca'dan kurtulmuş Hababam Sınıfı" görüntüsü çıkmış. Espri dozunun yüksek tutulduğu program, "rahatlık ve samimiyet" ile "laubalilik" arasındaki sınırı şimdilik ihlal etmiyor. Ama ilerisi için "risk oranı" yüksek görünüyor. Aziz Üstel ve Ömer Çavuşoğlu'nun muzipliklerini dengeleyen ve programın özünden kopmasını engelleyen faktör ise Kazım Kanat'ın ustalığı. Aziz Üstel, daha ilk programda "talk show'culuk" deneyiminin etkisiyle "Bizim Stadyum"a imzasını atmaya çalıştı. Hatta programın sonunda "Haftaya buradayız, bekleriz efendim" demeyi de ihmal etmedi. Üstel, teatral yeteneği ve esprili yaklaşımıyla tartışmalara renk kattı. Ama pazar geceleri ekran başındaki sporseverler biraz daha ciddiyet ve derinlik bekliyor.

MARATON (Lig TV)
"Maraton"un neden bir ekran klasiği olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Deneyim, hakimiyet ve ekip ruhu bir kez daha "Maraton"u rakiplerinden bir adım öne taşıdı. Kim ne derse desin, Erman Toroğlu konuştuklarını dinletmesini biliyor. Şansal Büyüka ise adeta her cümlesiyle "Bu işin ekrandaki uzmanı benim" diyor. Bu ikiliye bir de Rıdvan Dilmen katılınca, "Maraton" her yönüyle tatmin edici bir program halini alıyor. Özellikle bu hafta futbol yazarlarını ikiye bölen Fenerbahçeli Fabiano'nun maç içindeki hatalarının daire içine alınarak, istatistikler eşliğinde verildiği bölüm tek kelimeyle "doyurucu" idi. Sergen röportajı ise bir felaketti. Sergen 3 dakika konuştu ama hiçbir şey söylemedi. Show TV'deki Can Tanrıyar'ın yarattığı "Aman Pazar Keyfi yayına geç girmesin" baskısının ortadan kalkması, reyting kaygısından uzaklaşılması, süre kısıtlamasının bulunmaması ve "Lig Pazarı"nın "Maraton" ile birleştirilmesi, programa pek çok artı değer katmış. Çukurova Grubu, sırf devlet baskısından kurtulmak için "Maraton"u TRT'ye feda etti. Oysa önceki akşam "Maraton", Show TV'de olsaydı, tüm rakiplerine yine nal toplatırdı.

3.DEVRE (Kanal D)
Ahmet Çakar'ın ekibe katılması, programa müthiş bir renk ve tansiyon getirmiş. Çakar, eskisi kadar olmasa da yine gözünü budaktan esirgemeyen, sivri dilli yorumlarıyla sporseverlerin dikkatini program üzerine odaklamayı başarıyor. Pozisyon yorumları çok net. Soru işaretlerini tek tek kafalardan siliyor.

TELEGOL (Star TV)
Ersin Düzen, Güntekin Onay'ı aratmadı. Hem konulara, hem de konuklarına hakimdi. Ç.Rizespor- Fenerbahçe maçında sarı-lacivertli takım aleyhine verilen penaltının baş mimarı yardımcı hakem Selçuk Kaya ile yapılan röportaj ise programın "haberci" kimliğinin altını çiziyordu. Hazır söz Star'dan açılmışken; "Futbolstar" yarışmasının maç akşamlarında işi ne? Herkes lig maçlarını merak edip,yorumları beklerken hem "Telegol"ü bekleyenlere, hem de bu yarışmaya emek verenlere yazık oluyor.

ABD-TÜRKİYE MAÇI
Show TV ilk futbol gecesini ABD-Türkiye Milli Maçı ile geçiştirdi. Rüya Takım'ın maçını, artık bu alanda efsane haline gelen Murat Murathanoğlu- İsmet Badem ikilisinin anlatması yerinde bir tercihti. Tabii maç, şov amaçlı olunca anlatım da fantezilerle süslendi. Bu arada dünyanın her yerinde basketbol maçlarındaki skor sürekli olarak ekranda tutulur. Show TV'de ise skor neredeyse iki dakikalık aralıklarla ekrana yansıtıldı. Televizyon başındakiler skoru takip edebilmek için çetele tutmak zorunda kaldılar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Spor savaşları   / 17-08-2004
 Bu toprağın sesi mi kısıldı?   / 16-08-2004
 İnsanlığın lüzumu yok beyler!   / 15-08-2004
 Hindi ve keçiler program yaparsa!   / 15-08-2004
 Format mağduru" olmayın   / 14-08-2004
 Japon usulü taziyeye ihtiyaç var   / 13-08-2004
 TRT'de dana emzirme yarışması   / 12-08-2004
 Televole nasıl halka indi?   / 11-08-2004
 Önüm arkam, sağım solum futbol!   / 10-08-2004
 TV'de futbol programları ne durumda?   / 10-08-2004
YÜKSEL AYTUĞ
Spor ekranında ikinci raunt
Belli ki bir süre daha salı...
ATİLLA DORSAY
Videodrome PrimeMax 21.00-23.00
Cronenberg'in ilk...
Yüzde yetmişe varan son indirimleri kaçırmayın
Yüzde yetmişe varan son indirimleri kaçırmayın
Yaz mevsimi "hoşçakalın" demeye hazırlanırken, vitrinleri süsleyen...
Eylülü bekleyin kârlı çıkın
Eylülü bekleyin kârlı çıkın
Morgan ve Ysatis markaları 2004 yazını "50'li yıllara dönüş" olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.