|
|
Kafkaslar'ın sahili Batum
Karadeniz'in güneydoğu sahilindeki liman kenti Batum, Gezi Travel Dergisi'nin ağustos sayısında bütün güzelliğiyle tanıtılıyor.
Hopa'dan 15 dakikalık yolla Sarp Sınır Kapısı'na gelmiş; 10 dakika süren pasaport işlemlerinden sonra Gürcistan'a girmiştik. Gümrük binalarının hemen arkasındaki meydan, bir açıkhava terminali işlevi görüyor. Buradan kalkan dolmuşlar bir; taksiler ise beş dolar karşılığında yaklaşık yarım saatte Batum'a ulaşıyor. Türkçe bilen şoförlerle fiyatta anlaşarak, şehir turu yapmak bile mümkün. Sınır kapısından başlayıp kilometrelerce uzayan Gonio plajları, günün erken saatleri olmasına rağmen kalabalık. Çoruh Nehri'nin Karadeniz'e döküldüğü noktaya kurulan Gonio, küçük bir sahil kasabası. Nehrin iki yakasındaki çiftçi köyleri Ahalsopeli ve Adlia, uzun bir taş köprü ile birbirine bağlanmış. Adlia köyü, köpek üretme çiftlikleriyle tanınıyor. Yol boyu sahildeki plaj şemsiyeleri, gözden kaybolmuyor. Gonio sahilindeki Apsaros Kalesi, Roma döneminde yapılmış. Bizans ve Arap egemenliğinde kalan kale, 1478 tarihinde Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş. Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Aziz Matthias'ın anıt mezarı ile bir Osmanlı hamamı kalede görebilecekleriniz arasında. Kalenin bahçesinde bir de Osmanlı mezarlığı bulunuyor. Çoruh Nehri'nin yüzyıllar boyunca taşıdığı alüvyonların oluşturduğu geniş ve verimli bir ova üzerine kurulan Batum, Gürcistan'ın en büyük liman kentlerinden biri. Acara Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti olan 150 bin nüfuslu kentin yüzde 50'si Müslümanlardan oluşuyor. Sovyetler Birliği döneminde Rusya'nın Antalya'sı olan kentin geçmişi, 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Tarih boyunca Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Osmanlı ve Rus akınlarına uğrayan kent; Sovyet Rusya döneminin önemli siyaset ve edebiyat adamlarını yetiştirmiş. Gürcü, Ermeni, Rus, Azeri, Acar, Osetyalı, Abhaz ve diğer etnik gruplarla birlikte bir milletler mozayiği oluşturan 5 milyon nüfuslu Gürcistan, günümüzde üç özerk bölge ile 9 kente evsahipliği yapıyor. KÜBA'YI ANIMSATIYOR Şehir merkezine geldiğimizde Batum'un bir günde gezilemeyecek kadar büyük bir kent olduğunu anlıyoruz. Düz arazi yapısı, geniş cadde ve bulvarlara izin verdiğinden, kentte yönleri bulmak kolaylaşıyor. Sovyet Rusya döneminde yapılmış iki üç katlı betonarme evlerin büyük bölümü, eski ve bakımsız. Ancak, sokakların Küba'yı anımsatan kendine özgü bir büyüsü var. Beyaz badanalı ve mavi çatılı evlerin fazlalığı dikkat çekici. Yüksek yapılar ise genellikle kamu binaları ve otellere ait. Çarşı ve dükkanlarda Türk lirası kabul edilmiyor. Ülkenin para birimi, 'lari' ve 'tetri'. 1 ABD doları, 1.90 lari ediyor. 100 tetri ise 1 lari. Bir devlet memuru maaşının ortalama 100 lari olduğu kent, çok ucuz. Örneğin kentte 1-2 lari karşılığında sıkı bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Otel fiyatları ise, epey pahalı. 5 yıldızlı bir otelde kalmak için gecelik 300 dolar'ı gözden çıkarmanız gerekebilir. Karadeniz sahilindeki Batum Devlet Parkı, kentin ortasında yeşil bir adayı andırıyor. Şair İlia Çavçavadze başta olmak üzere Gürcü yazar ve devlet adamlarının heykellerinin süslediği parkta; uzun yürüyüş parkurları, modern kafeler ve plajlar bulunuyor. Parkın bitişiğindeki Batum Üniversitesi, Çarlık Rusya'sı yıllarında yapılmış. Kentte görülmeye değer yerler arasında Botanik Parkı, Akvaryum, Sanat ve Etnografya Müzeleri ve Virgin Mary Kilisesi bulunuyor.
|