|
 |
 |
 |
Dans eden casus
Mata Hari'nin gizemli öyküsü... Yaşlı edebiyatçılar gençlere pek de sıcak bakmıyorlar. Kafalarında bir şey bilmeden, bir şey okumadan, bir yaşam deneyimine sahip olmadan büyük yazar olmaya, edebiyat starı olmaya kalkışan bir genç yazar imajı var.
***
Mata Hari'nin biyografisi
Altın Kitaplar yaz sonunda üç önemli kitap yayınlıyor. Mata Hari'nin öyküsünü anlatan "Dans Eden Casus" ve Tayfun Atay'ın "Din Hayattan Çıkar"ı bu haftanın öne çıkanları.
Yaşlı edebiyatçılar gençlere pek de sıcak bakmıyorlar. Kafalarında bir şey bilmeden, bir şey okumadan, bir yaşam deneyimine sahip olmadan büyük yazar olmaya, edebiyat starı olmaya kalkışan bir genç yazar imajı var. Yaşlı kuşağın bu eleştirilerinde ne kadar haklı olduğu tartışılabilir. Fakat öyle örnekler var ki; bazı yazarlar gerçekten hiçbir edebi nitelik, yeni ve şaşırtıcı hiçbir öğe barındırmayan kitaplarının, sırf promosyonla ve medya desteğiyle onları star yapmayacağını akıllarının bir köşesinde bulundurmalı. Günümüzde kabul gören Türk romancılarını okuduğumuzda, öykülerinde tarif edemeyeceğimiz kadar yüzeysel bir içerik olduğunu görüyoruz. Romanları klasik romanların neredeyse yüz yıl önce aşılmış izlekleri, metaforları ve benzeri teknik unsurlarının bile çok gerisinde... Bu bakımdan genç yazarların klasikleri, hiç olmazsa klasiklerin baş yapıtlarını iyi okumaları gerekiyor.
ÜÇ YENİ KİTAP
Altın Kitaplar yaz sonunda üç önemli kitabı Türk okurunun beğenisine sunacak: "Dördün Kuralı" (The Rule Of Four), "Rüzgarın Gölgesi" (The Shadow Of The Wind) ve "Eragon". Princeton Üniversitesi'nin kampüsünde geçen "Dördün Kuralı" (The Rule of Four) 15. yüzyılda yazılmış Hypnerotonachia'nın etrafında kurgulanan edebi bir gerilim romanı; çocukluklarından bu yana çok iyi iki arkadaş olan Ian Caldwell ve Dustin Thomason oldukça etkileyici bir roman ile okurun karşısına çıkıyorlar. "Rüzgarın Gölgesinde" ise İspanya'daki iç savaştan birkaç yıl sonra Barcelona'da kitapçı Daniel Sempere'nin oğlu Rüzgarın Gölgesi adlı uzun yıllardır unutulmuş bir roman bulur. Kitabı okuduktan sonra esrarengiz bir düelloda öldüğü söylenen yazar Julian Carax hakkında bilgi edinmek genç çocukta bir saplantı haline gelir. "Eragon"da ise hiç okula gitmemiş -evde eğitim almış- genç bir romancı Amerika'nın en çok satan çocuk kitapları listesine tepeden inme giriverdi. "Eragon" bir  delikanlının Saphira adındaki parlak mavi bir ejderhayla aralarında kurulan bağı anlatıyor. Polisiyenin, edebiyatın hafif bir türü olmadığını düşünüyorum. Dünyada en fazla okunan türlerden biri bu. Ülkemizde de polisiye romanlar hızlı bir şekilde tüketiliyor. TRT, yeni sezonda özel kanalların mafya dizilerine alternatif olarak, polisiye roman yazarı Ahmet Ümit'in kaleme aldığı "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" dizisini polisiye sevenlerin beğenisine sunuyor. Özel kanallarda yayınlanan mafya dizilerinde özellikle şiddetin ön plana çıkarıldığını belirten Ahmet Ümit, TRT'de eylül ayında gösterilecek polisiye dizi ile şiddeti, baskıyı ve silahı toplum yaşamdan çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Dizide Komiser Nevzat Rolünü Cüneyt Türel, yardımcısı Ali'yi ise Nejat İşler oynuyor. Polisiye dizi sevenlere duyurulur. Tayfun Atay'ın "Din Hayattan Çıkar " adlı kitabı İletişim Yayınları'ndan yayımlandı. Türkiye'de dine ilişkin görüşler "kötümser bir miyopluk"la "iyimser bir hipermetropluk" tan ibaret ve bu itibarla da verimsiz bir kutuplaşma yaratan iki öbekte yoğunlaşır. Kendi dünyalarının hayli dışındaki dine kaygıyla uzaktan bakan din-dışı, "modernist" ve laik kesimler, dine "antipatik" bir uzaklık nedeniyle ondaki insan ve psikolojik ayrıntıları fark edemezler. "Din Hayattan Çıkar" dini hem uzaktan ama "miyopluk"tan kurtulmuş, hem de yakından ve "hipermetrop" olmayan bir "göz"le görmeye çalışan bir kitap.
DANS EDEN CASUS
1917'de Fransız Askeri Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldıktan sonra Vincennes'te kurşuna dizilen bir kadın Mata Hari. Asıl adı, Margarethe Zelle. Dans etmeye başladıktan sonra 'Şafağın Gözü' anlamına gelen Mata Hari ismini alan bu kadının yaşamı hep çok ilgi çekti. Hem sinemacıların, hem tarihçilerin, hem de edebiyatçıların didik didik ettikleri bu yaşam son derece pırıltılı, gizemli ve bir o kadar hüzünlü ve çarpıcı.
Sayım Çınar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
