kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
 
Pes yani!
Haluk olayı ve Türkiye gerçekleri
Alt Yazı
GAF oloji
Ben yokken neler oldu?

Ben yokken neler oldu?

Amacım "düz kare" hale gelen hayatımı tatilde yeniden yaşanılır kılmaktı. Peki başarabildim mi?

Herkes gibi ben de izin dönüşlerinden nefret ederim. Yoğunluktan kilitlenmiş bir e-mail kutusu, birikmiş zarflar, okunması gereken bültenler, incelenmesi gereken yeni kitaplar, izlenilmesi gereken bantlar, VCD'ler, dinlenilecek yeni albümler ve bir yandan "Anlat bakalım, nasıl geçti tatil?" sorularına verilen bezgin ve rutin yanıtlar, diğer yandan yazılması gereken bir dönüş yazısı... Tatile giderken amacım; bir süredir televizyon ekranı ve bilgisayar karşısında "düz kare" hale gelen hayatımı tekrar yaşanılır kılmaktı. Televizyon izlemeyecektim, bilgisayarın klavyesine dokunmayacak, radyo dinlemeyecektim. Ama olmadı, olamadı... Zira birbiri peşi sıra gelen acı haberler, "turuncu" olmasını arzu ettiğim tatil keyfimi, "hüzün sarısına" boyadı. Önce "bağıra çağıra gelen" bir tren kazasıyla yakından kumandayı elime aldım. Raydan çıkan tren vagonlarıymış gibi görünse de aslında metrelerce sürüklenip, kağıt gibi buruşan, insanlığın ta kendisiydi. Bu arada TRT dışındaki pek çok haber merkezi de raydan çıkmıştı. "Hızlandırılmış habercilik", ölü sayısını ekranlara 138 diye yazıvermişti!.. Sonra bir acı haber daha yüreğimin ta orta yerine çörekleniverdi. Sevgili doktorumuzu, Feridun Özdingiş'i kaybetmiştik. Soğuk algınlığına yakalandığımda sırtımı dinler, ilaç yazar, beni tedavi ederdi. Galatasaray mağlup olduğunda ise ben onu tedavi eder, teselli verirdim... Nur içinde yatsın... Acı haberlerin ardı arkası kesilecek gibi değildi. Güleç yüzlü doktor Feridun'un ardından, dudaklarımıza her seferinde yeni gülücükler konduran Oğuz Aral da göçüp gidiverdi. Ben Gırgır dergisiyle büyüdüm. Cuma günlerini iple çeker, sabah okula gitmeden önce gazete bayiinin önünde bekler, sonra üç-beş arkadaş, apartmanımızın bahçe duvarının üzerinde Gırgır'ı hep beraber okur, kahkahalarımızla mahalleyi inletirdik. Rahat uyu Oğuz Ağabey, Avanak Avni'yi de sakın merak etme. Ona kendi evladımız gibi bakacağız... Derken bir kara lale de Kamran Usluer'in vefat haberiyle tutuşturuldu elimize... İşe döndüğüm gün ise köşemizin hazırlanmasında büyük emeği olan Günaydın'ın görsel yönetmeni Mehmet Yıldırım'ın babasının vefat ettiği haberini aldım. Allah, hepsine gani gani rahmet eylesin... Ve Pako... Bir dönem Sabah Pazar'da yazan sevgili kedim Siyami'nin en yakın gönül dostu, kalem arkadaşı Pako da aramızdan ayrılıverdi. Üzülme Bekir Ağabey, bahçene ektiğin gülün milyonlarcası hayvanseverlerin gönüllerinde çoktan gonca verdi. Pako koca koca politikacıların, bürokratların, profesörlerin yıllarca anlatamadığını, kısacık ömründe hepimize satır satır belletti... I-ıh... Ben bu tatili hiç mi hiç sevmedim. Siz "Yakından Kumanda"nızı istediğiniz kadar tatile çıkarın, hayat size acılarıyla kumanda etmeyi başarıyor. Hem de yüzlerce kilometre uzaktan...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Haberciler de şaka kurbanı   / 05-08-2004
 Bu görüntüyü yayınlamak şart mıydı?   / 04-08-2004
 Mankenleri halkın seçmesi doğru mu?   / 03-08-2004
 Ben yokken neler oldu   / 02-08-2004
 Ben yokken neler oldu?   / 02-08-2004
 Aman protokol hırsızlarına dikkat!   / 18-07-2004
 atv'de yaz transferlerine devam   / 17-07-2004
 Spor bülteni mi, futbol bülteni mi?   / 16-07-2004
 Futbol bülteni mi   / 16-07-2004
 İhaleyi almakla iş bitecek mi?   / 15-07-2004
ATİLLA DORSAY
Karanlık Sular: PrimeMax 19.15-21-15
Japon tarzı...
YÜKSEL AYTUĞ
Bu reklamlar niye güldürmüyor?
İki mizah ustasının kalem...
Sponsoru yok yine de yılmadı
Sponsoru yok yine de yılmadı
2004 'Görsel Sanatlar Olimpiyatı'nda ülkemizi heykel dalında temsil...
Şehvet düşkünü ve fazla çocuksu
Şehvet düşkünü ve fazla çocuksu
Kadife sesli tenor Luciano Pavarotti'nin göründüğü gibi kibar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.