kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Muhalif iktidar

Dünyanın neresine gidersem gideyim, o ülkenin gerçek toplumsal dalgalarını anlamak için kafelerinde neler konuşulduğuna bakarım.
Benim için ne müesses ve tumturaklı mekânlar bir şey ifade eder, ne de derme çatma yerler. Gerçeğin, kafelerin atmosferine gizlendiğine defalarca şahit oldum.
Bütün ideolojik tartışmalara ya da siyasi kalıplara dayanan analizlere rağmen, hayat "sokak"la "salon"un etkileşimi içinde oluşuyor.
Sokak dinamik yapısı ile "her şeyi değiştirmeyi" temsil ediyor.
Salon ağır ve oturmuş karakteri ile varolan "herşeyin sonuna kadar korunmasına" odaklanıyor.
Kafeler ise salonla sokağın buluşma noktaları...
Ne tam sokağın karakterini yansıtıyor, ne de tam olarak salonun reflekslerini temsil ediyor.
New York'un Paris'in ve Londra'nın kafelerinde bu dediklerimi gözlemlemek çok kolay, ama en ilgi çekici olanı Prag'ın, Pekin'in, Moskova'nın ve St. Petersburg'un kafelerindeki gündeme dalmak.
Hayatı gözlemlemekle, düşünceyle ve siyasetle ilginiz varsa, kafelerin doğasına kendinizi bırakmanızın ders verici etkisi kaçınılmaz...
Statüko ile değişimin, muhalif olanla iktidarı temsil eden tutumların kesişme ve kaynaşma noktaları böyle oluşuyor.

***

Dünyanın içinden geçtiği değişim dalgası, muhalefet ve iktidar kavramlarının doğasını da köklü biçimde değiştiriyor.
Kuşkusuz hâlâ muhalefet diye bir şey var ve iktidar da varolmaya devam edecek.
Lakin değişim dalgası iktidarın ve muhalefetin yepyeni boyutlar içermesini zorunlu kılıyor.
Örneğin, ne olursa olsun kendi haklılığına odaklanmış, kendi reflekslerinin ötesine geçemeyen, ağır, şeffaflıktan uzak, gücünü göstermeyi öncelikli işi sayan iktidar biçimi gerilerde kalıyor artık. İktidarın kendi özeleştirisini herkesten önce yapma kabiliyetine sahip olması çok önemli.
Yani her türlü iktidar değişimi kendini denetleyen ve irdeleyen bir doğal muhalefet haline getirip, bu muhalefetin ortaya serdiği eksiklikleri gidererek yepyeni bir boyuta geçmek zorunda.
İktidarların meşruiyet üretmesi ve varlığını sürekli kılması buna bağlı.
Yani "muktedir iktidar" yerine "muhalif iktidar" yeni dönemin yüksek değeri olarak öne çıkıyor.
Klasik iktidarla klasik muhalefetin yepyeni bir boyutta birleşmesi yeni iktidar kavramının özünü oluşturuyor. Salonun ya da sokağın birinin reflekslerine sıkışmayan daha dinamik bir olguyla karşı karşıyayız...

***

Yeni siyaset ve iktidar kültürünün, mekan kültürü içinde en çok kafelere benzediğini söylemek mümkün.
Herhangi bir zamanda ağır ve güçlü bir resmi görüşü temsil eden bir üniversitenin temsil ettiği dokunulmaz görüşlere ilk muhalefet etrafındaki sokaklara serpilmiş kafelerde ortaya çıkar. Belli bir zaman sonra o kafelerdeki "aykırı" görüşler üniversitenin "resmi" görüşü haline gelir.
Yeni siyaset kültürü ise bu sürecin gerçekleşmesi için belli bir zamanın geçmesini değil, her şeyin aynı anda iç içe yaşamasını getiriyor. Değişimin gücü bunu gerektiriyor.
Bu nedenle yeni siyaset kültürünün tanımladığı iktidarlar, kendi kendilerini yenileyebildikleri sürece, iktidardayken bile muhalif bir ruhla değişime açık oldukları oranda meşruiyet üretebiliyorlar.
Ve, süreklilikleri de buna bağlı oluyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Muhalif iktidar   / 02-08-2004
 Bir stratejik değer olarak okur yazarlık   / 01-08-2004
 Geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman   / 30-07-2004
 Cevabı meçhul sorular...   / 28-07-2004
 Kendi kendini terhis eden adam...   / 26-07-2004
 Büyük acıya karşı insanlık borcu...   / 25-07-2004
 Hangi Avrupa?   / 23-07-2004
 Hep aynı hastalık   / 09-07-2004
 Grinin yüzleri...   / 07-07-2004
 Sol siyasetin dünyalılık problemi   / 05-07-2004
MANSUR FORUTAN
Edebiyat dünyası seni bekliyordu
Her gazetecinin...
MEHMET BARLAS
İngilizler'inkini biliyoruz, ya bizim karakterimiz...
HINCAL ULUÇ
İnsanlar.. Asıl mucize, insanlar..
Su Otel'deki ikinci...
EMRE AKÖZ
Vur dedik, öldür demedik
Abuk seyirci ikiye ayrılır...
SAVAŞ AY
Heey Piiişt! Gel gel, Tuzluk tuzluk!..
Özal dönemi...
7 Ağır basıyor
7 Ağır basıyor
Süper Lig kulüplerinden 10'u yabancı sayısının 7 ya da daha fazla...
Hep böyle kal: 86-79
Hep böyle kal: 86-79
Dünya dördüncüsü rakibi karşısında üstün oynayan gençleşmiş Basketbol...
Irak savaşına bugün için 'evet' demeyiz
Alman Bild gazetesine konuşan Başbakan, "Irak'ta kitle imha...
CHP'yi kapatılmaktan Ecevit kurtaracak
Bülent Ecevit, başbakanlığı döneminde çıkardığı yasa ile, eski...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.