|
|
Bay Ulusoy'a sayın demekten kurtuldum
Bir gazeteci olarak müthiş mutluyum, keyifliyim. Bu nedenle kendi kendimi tebrik ediyorum. Medyada yalnız bırakılsam, faturasını ağır ödesem de deydi doğrusu. (Benim başlattığım bu savaşa belge desteğini veren sevgili Hadi Türkmen'e, bu mücadelede beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan ustam Hıncal Uluç'a minnettarım) Oturduğu koltuğa saygımdan dolayı 'Sayın' dediğim Bay Haluk Ulusoy gönderildi. Şimdi Bay Ulusoy artık kimseyi tehdit edemeyecek, hayatıyla oynayamayacak. Şimdi o Bay Ulusoy yayın gücünü kullanarak, kimsenin elinden kalemini, önünden mikrofonunu alamayacak. Açık ve net yazıyorum: İki Galatasaraylı, Sayın Levent Bıçakçı futbolun baş patronu oldu, Sayın Sabri Çelik de MHK'nın başına geldi. 'Şimdi 100.yılda G.Saray şampiyon olacak' diyenlerden değilim. Zaten böyle olsaydı bu ikilinin başa gelmesi için F.Bahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım elinden geleni yapmazdı. Yani Sayın Bıçakçı ve Sayın Çelik'e güvenim sonsuz. İşte bu nedenle şunlar 'Artık olmayacak' diyorum: 1- Derin devlet desteğiyle bir takım şampiyon olmayacak. Bu maçları yönetecek tetikçi hakemler de olmayacak. Dahası sevgili Ata Aksu'nun deyimiyle, 8 imzalı kırmızı mumlu mektuplarla federasyona talimat gelmeyecek. 2- Teşvik primini ve şikeyi araştırmak için kurulan komisyonlar bu sahtekârlık belgelerini artık yok edemeyecek. 3- Daha sezon başında maçlar oynanmadan şampiyon ve küme düşecek takım belli olmayacak. 4- Federasyon delegeleri 'Devletin malını yemeyen domuz' zihniyeti ile özel seyahatlere götürülmeyecek.
|