kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Bir krizin perde arkası

Paris'te Başbakan Erdoğan, Fransa ile İsrail arasında öyle bir krize tanık oldu ki, Türkiye-İsrail gerginliği yanında "Aşıklar atışması" gibi kalır.
Fransa'da Yahudi karşıtı olaylarda son zamanlarda ciddi bir artış gözleniyor. Örneğin bu yılın ilk yarısındaki olay sayısı, geçen yılın toplamından fazla.
İsrail Başbakanı Ariel Şaron, bu ortamı fırsat bildi ve 18 Temmuz'da Kudüs'te ABD'deki Musevi örgütleri (Hiç kuşkusuz dünyanın en güçlü lobisi) temsilcileriyle yaptığı toplantıda, "Fransa'da zincirini koparmış, vahşi bir Yahudi düşmanlığı fırtınasının estiğini" söyledi, "Bu ülkedeki Yahudiler'in bir tekinin bile kendini güvende hissetmesi mümkün değil" dedi ve ekledi: "Fransa'daki Yahudiler; Alya zamanı geldi" "Alya" İbranice'de "Vaat Edilmiş Topraklar'a dönüş" anlamına geliyor.

Chirac'ın gazabı

Şaron'un paldır-küldür üslupla yaptığı çağrı, Fransa'da ırkçılığa, Yahudi karşıtlığına ve yabancı düşmanlığına karşı "Ulusal silkiniş" kampanyası başlatan Cumhurbaşkanı Chirac'ı müthiş öfkelendirdi. Hemen Şaron'a nota gönderdi: "Sizi Fransa'da istemiyoruz. Sakın gelmeye kalkmayın"
Şaron'un birçok kez ertelenen Fransa gezisinin tarihinin önümüzdeki hafta belli olması bekleniyordu.
Peki, Şaron bu çıkışı neden yaptı? İki gerekçe sayılıyor.
Birincisi, Fransa'nın Arap yanlısı olması nedeniyle (Dışişleri Bakanı Michel Barnier'in 30 Haziran'da Ramallah'ı ziyaret edip Arafat'la görüşmesini İsrail bunun son mesajı olarak algıladı) Ortadoğu sorununun çözümünde AB'yi devre dışı bırakmak.
İkincisi daha önemli: Fransa'daki Museviler'in İsrail'e göçünü hızlandırmak.
Çünkü İsrail'in dünyanın her yerindeki Yahudiler'e şiddetle ihtiyacı var.
Ülkenin 6 milyon dolayındaki nüfusunun yüzde 20'sini Araplar oluşturuyor. İsrail'in tanınmış sınırları, yani 1967'de işgal ettiği topraklar dışındaki bölümünde yaşayan ve İsrail vatandaşı olan Araplar'ı kastediyoruz, işgal altındaki topraklardaki Arap nüfusu değil.
Şaron başta olmak üzere İsrail yöneticilerini asıl korkutan neden ise, Arap vatandaşlarda doğurganlık yüksek oranda seyrederken, Yahudiler'in çocuk yapmaya pek hevesli olmamaları. Bu da uzak olmayan bir gelecekte, örneğin 2010-2020 aralığında Arap kökenlilerin toplam nüfusta yüzde 40'lara ulaşması demek.
Çözüm? "Diaspora"yı vatana çekmek. İsrail'i bugüne kadar besleyen en önemli nüfus kaynağı Rusya ve Doğu Avrupa (AB'ye girdikleri için, ayıp olmasın, "eski" diyelim) ülkeleriydi. Ancak göçen göçtü, diğerleri başka ülkelere dağıldı ve oralarda artık ciddi bir Yahudi nüfusu yok.

Şaron'un yaz çıkışı

Geriye iki seçenek kaldı: ABD ve Fransa. (Not: Türkiye'deki Musevi cemaati 25 bin kişi dolaylarında...)
ABD'nin 290 milyon dolaylarındaki nüfusunun yüzde 3'ünü oluşturan Yahudiler'in "Vaat Edilmiş Topraklar"a pek özlemleri yok, yılda ancak 2 bin kadarı "dön" çağrısına uyuyor.
Fransa ise 575 bini aşkın Yahudi nüfusuyla Şaron'un gözünde en önemli potansiyel. Ne var ki, oradaki Museviler de isteksiz: 2002'de 2.566 kişi göç etti, 2003'te 2.313 kişi. Bu yıl da ciddi bir değişiklik yok.
Şaron işte bu eğilimi körüklemek için Fransa'daki Yahudiler'in korkularını kamçılamayı denedi.
Bir soru daha: Neden Temmuz ortasında bu çıkışı yaptı? Cevap: İstatistiklere göre, Fransa'daki Yahudiler en çok yaz aylarında İsrail'e göç ediyorlar.
Nüfusun günümüzdeki stratejik önemini ve Türkiye'nin önündeki "Fırsat penceresi"ni de yarın anlatalım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kapanmayan hesap   / 26-07-2004
 Bir lidere veda yazısı   / 25-07-2004
 Abdülhamit'in torunundan Lozan'a   / 24-07-2004
 Mostar'ın Anka Kuşu   / 23-07-2004
 Fırsat penceresi   / 22-07-2004
 Bir krizin perde arkası   / 21-07-2004
 Erdoğan'ın randevuları   / 20-07-2004
 Tavşan ve tazı   / 19-07-2004
 Şimdi tam zamanı   / 16-07-2004
 Sansasyonun bedeli   / 15-07-2004
REHA MUHTAR
Özal'ı limonata mı öldürdü?..
Seyahatten yeni dönmüştü..
ERDAL ŞAFAK
Partiler amip mi?
Ecevit insan aklına, doğaya ve bilime...
AHMET HAKAN COŞKUN
Huzur arıyorum!
Vallahi de, billahi de vakti geldi,...
MEHMET BARLAS
Siyasi danışmanlar asla patronlarına...
ALİ KIRCA
İstifa
Beş yıl önce... Büyük depremden tam tamına 50 gün...
Fener bu kez 12'den vurdu
Fener bu kez 12'den vurdu
İşte sambacı için bazı görüşler: F.Bahçe için şans, rakipler için...
Sıra taraftarda
Sıra taraftarda
G.Saray'ın mabedi Ali Sami Yen, 4 Ağustos'ta Suat Kaya'nın...
Van'da devletin olmadığı 1 saat
Eski milletvekili Bayram adamlarıyla Van polis merkezini basınca,...
Sarıgül'ü hakir görmek yakışmaz
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kendisiyle ilgili soruya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.