|
|
|
|
|
|
DERVİŞ AİLESİNİN 36 YILLIK SIRRI
İşadamı Salih Binbay, Kemal Derviş'in tüccar babası Rıza Derviş'in 36 yıl önce profesörlere rüşvet olarak Mercedes verdiğini ilk kez açıklıyor
Adı Salih Binbay. Şimdi 84 yaşında. İş dünyasında 'Kral' lakabıyla tanınıyor. Sağlık cihazları satarak girdiği iş dünyasında Yapı Kredi Bankası'nın en büyük ortağı olacak kadar büyümüş. Bir ara Vefa Kulübü Başkanlığı da yapan Salih Binbay'ın "Sağlık Olsun" adlı kitabında yazdıkları herkesi şaşırtacak.
MERCEDESLER DAĞITTI Kral'ın kitabında yer verdiği en çarpıcı anılardan biri de rakibi Rıza Derviş'e ait. Binbay, üniversiteye tıbbi cihaz satan Rıza Derviş'in alım kararlarını veren iki profesöre Mercedes hediye etmesinin ortalığı karıştırdığını ileri sürüyor.
ŞAŞAALI DÜĞÜN CHP İl Başkanlığı da yapan Rıza Derviş (solda), oğlu Kemal'e Büyükada'da konukların özel teknelerle geldiği görkemli bir düğün yaptı (en solda). Salih Binbay (sağda) bu düğün için "Rıza Bey pazarlama imkanlarını da hazırlamış oluyordu böylece. Davetler, hediyeler önemliydi" diyor.
*** "Derviş'in babası rüşvet olarak Mercedes verdi"
İş dünyasında 'Kral' lakabıyla tanınan Salih Binbay'ın anıları çok tartışılacak. Binbay, Kemal Derviş'in babası olan Rıza Derviş'in üniversite hocalarına Mercedes hediye ettiğini söylüyor
Salih Binbay İstanbullu bir iş adamı. Hem iş dünyasında hem de 50'li yılların eğlence dünyasında tanınan bir isim olan Binbay çarpıcı anılarını "Sağlık Olsun" adlı kitapta topladı. Sağlık ve bankacılık dünyasında "Kral" olarak tanınan Binbay'ın anılarında Kemal Derviş'in babası Rıza Derviş'in rüşvet olarak verdiği otomobilden, Fenerbahçe'nin yaptığı şikeye, Yapı Kredi Bankası'nın el değiştirmesinden pahalı ithal edilen sağlık cihazlarına kadar pek çok çarpıcı bilgi ve iddia var. Salih Binbay İstanbul'un renkleri hiç solmayan gece hayatında 50'li yıllardan itibaren boy gösteriyor. Sağlık cihazları ithalatıyla başladığı ticarette Yapı Kredi Bankası'nın büyük ortakları arasında yer alacak kadar büyüyor. Bu yüzden ona "Kral" diyorlar. Generallerden, üniversite hocalarına, sanatçılardan, kulüp başkanlarına, gazete patronlarına kadar tanımadığı kimse yok. Şimdi 84 yaşında ve hayli hareketli hayatına ait anıları epeyce ses getirecek. Anılardan en çarpıcı olanı Salih Binbay ile aynı sektörde faaliyet gösteren Rıza Derviş'e ait. CHP Milletvekili Kemal Derviş'in babası olan bir dönem CHP İl Başkanlığı da yapan Rıza Derviş üniversitede sağlık cihazları alımına karar veren iki profesöre hediye ettiği Mercedes ile üniversitede epeyce gürültü kopardığını ileri sürüyor.
1968 MODEL MERCEDES "Rıza Derviş Siemens'in temsilcisiydi ve röntgen cihazları, ameliyat masaları, lambalar vs. getiriyordu ve biz rekabet halindeydik... Rıza Bey o zamanlar memleketin büyük zenginleri ve iş adamları arasındaydı. Çok iyi para kazanırdı ve burada kazandıklarının hepsini yurtdışına transfer etti bence. Kemal Derviş'e de bunlar miras kalmış olmalı... Rıza Derviş Prof. Dr. Muhterem Gökben ile Cihat Abaoğlu'na güzel bir Mercedes hediye etti. İkisi de gümrükten benim yardımımla çıktı. Cihat Bey'in Mercedes'ini gümrükçü Raif Önger çıkarttı, Cihat Bey'in değil benim ismimeydi araba... Kamufle etmek için böyle göndermişlerdi. Ve bu tıp fakültesinde, profesörler kurulunda çok büyük patırtılar çıkarttı. 68 model, 280 ve içi hep grese deri kaplı bir Mercedes... Yedek gresesini bile getirtti. Rıza Bey ile Cihat Bey zaman zaman kavga ederdi; bu kavgaların da usulen yapıldığını sonradan anladık." Sağlık cihazları sattığı halde israftan ve gereksiz yere ödenen paralardan şikayetçi olan Salih Binbay daha o yıllarda promosyon skandallarından da söz ediyor. "Tıbbi malzeme satan firmalar olarak elbette doktorların bilgi görgülerini artırmak için gezilere götürdük. Promosyon skandalları bugünkü iş değildir, eskiden beri devam eder. Pahalı ilaçların satışı çok mühim bir meseledir, pahalı tıbbi malzemenin, cihazların da satışı mühimdir. Yabancı firmalar bunları promosyonlarla pazarlar. İsmini vermeyeceğim bir kişi, ki bayağı hatırı sayılır bir kişidir, 'Sen beni first class'ta göndermeseydin, darılacaktım' bile demişti, hiç unutmam. Hatta doktorların cebine harçlık da konulurdu." Askerlerle, özellikle de Amiral Celal Eyicioğlu ile iyi ilişkileri olan Salih Binbay bu ilişkiyi Vefa Kulübü'nün genel kurulunda da kullanmış: "Vefa Kulübü'nün umumi heyetiyle yeni bir yönetim yapacağız. Herkes istediğini yönetime aldırmaya çalışıyor., çok sıkıştırıyorlar. Vefa'da gayet belalı bir yer, Karagümrük'te... Çok sıkışmıştım Celal Paşa'ya telefon ettim, bana yirmi kişilik bahriyeli bir inzibat grubu gönderdi. İstediğim listeyi yaptım ve oradan çıktım. Ama Allah'la ben bilirim eğer o olmasaydı biz bir şey yapamazdık."
ENVANTERİ BİLE YOK Tıbbi cihaz satıcısı olan Salih Binbay özellikle üniversitelerin durumunu uzun yıllardan beri çok yakından izliyor. Çarpıcı gözlemlerinden biri İstanbul Üniversitesi'nin milyonlarca dolarlık cihazlarına rağmen bir envanterinin olmaması: "İstanbul Üniversitesi'ne Demiroğlu'ndan sonra Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu rektör oldu. Rektörlüğü için Sn. Demirel'den büyük destek gördü. Alemdaroğlu İstanbul Üniversitesi'ni eski rektöründen devraldığında envanteri dahi yoktu. Bugün de yok! İstanbul Üniversitesi'nin Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri borç içindedir; konkordatoya bile yakındırlar. Kemal Bey, Haseki'deki büyük kardiyoloji kiliniğini -ki bence Türkiye'de bir numaradaydı- çalışamaz hale getirdi, yıktı burayı. Cemi Bey yaptırdı diye yıktı... 'Adam kalmadı diye yıktım burayı' dedi bana, hocaları başka yerlere kaçırdı çünkü. Kendisine bir mektup yazdım, beni davet etti ve İstanbul Üniversitesi'ne gidip görüştüm. Yapıcıydı, sorulara cevap verdi ve 'İnşallah bu envanterleri çıkarırsınız' dedim, 'Profesörlere karşı konumlarınızdan kaçınırsınız' diye ekledim. Envanter tutulmaması büyük eksiklik... Çünkü yüzbinlerce dolara mal olan cihazlar var içlerinde, mesela Çapa'daki anestezi kliniğinde pek çok cihaz noksandır, ayniyat kayıtlarında vardır ama kendileri yoktur. Kemal Bey, 'Bunların envanterinin olduğuna kaniyim' deyince envanterinin değil ayniyatlarının olduğunu söyledim. Ayniyatlar var ama bunlar sayılmadıkça tazelenmedikçe envanteri olamaz. Çünkü 'Cihazlar arasında mesela özel hastahanelere nakledilenleri çoktur' diye bahsettim. Devletin içinde envanter çok mühimdir. SSK'larda, Sağlık Bakanlığı'nda da büyük kayıplar vardır."
Cengiz Erdinç
|
|
|
|
|
|
|
|
|