| |
|
|
'Dijital Kale'nin sırrı
Geçen akşam, başucumda bekleyen kitaplara ara verip, 'Da Vinci Şifresi' ile ortalığı karıştıran Dan Brown'ın 'Dijital Kalesi'ne (ODTÜ Yayıncılık) daldım. 435 sayfalık romanın 337 sayfasını bir solukta okudum. Kitabı ancak gün doğarken, yorgun düşüp elimden bıraktım. Olay ABD'nin ünlü ve gizemli 'elektronik haber alma teşkilatı' NSA'nın (Ulusal Güvenlik Ajansı) çevresinde gelişiyor. Teşkilat 'TRANSLTR' adlı olağanüstü bir bilgisayar geliştirmiştir. Bu alet en zorlu, en karmaşık şifreleri dahi dakikalar içinde kırmakta, böylece dünya üzerindeki hiçbir mesaj gizli kalmamaktadır. Ne var ki bir ara NSA'da çalışan Japon bilgisayar dehası Ensei Tankado yeni bir şifreleme programı yazar. Bu öyle bir programdır ki TRANSLTR şifreyi çözdüğünü 'anlayamaz', dolayısıyla da sonuca ulaşmak için saatlerce çalışmaya devam eder. NSA artık kör ve sağır mı kalacaktır? Öykü tam bir 'best seller' tekniğiyle yazılmış: Kısa bölümler, kısa cümleler... Hareketli bir film gibi sayfalar akıp gidiyor. 'Da Vinci Şifresi' iyiydi, hoştu ama bize yabancı bir kültürden bahsediyordu. 'Dijital Kale' ise hayatımızda giderek daha fazla yer kaplayan bilgisayarları, e-postaları, programları ve onlar çevresinde dönen dolapları konu ediniyor. Yani daha 'anlaşılır'. Tatilde ve sıcak yaz gecelerinde uykusu kaçanlar için bire bir.
|