GAP'ın adaleti
Hepimizin kendine göre hayalleri var... Kimi zaman mümkün görünen, kimi zaman bir hayalet gibi dolanıp duran. Bazen, ülkelerin, halkların da ortak hayalleri olur. Ortak gurur beklentileri. Avrupa Birliği bu neviden bir "hayal ve hedef" olabilmiştir mesela. Uzun süredir "ortak hayal" boşluğu spora, özellikle de futbola emanettir. Ama bir de, Demirel'in deyişiyle, "üzerinde yaşanan toprağa minnet borcu"na ilişkin hayaller vardır. "GAP", Türkiye'nin işte o türden son büyük hayaliydi.
*** Kuraklık, elektriksizlik, topraksızlık, ürünsüzlük, işsizlik, yoksulluk, yoksunluk, bölgesel eşitsizlik, itilmişlik, göç... GAP bitecek, adını taşıdığı Güneydoğu Anadolu makus zincirlerini kıracak, sadece kendini değil, Türkiye'yi de besleyecekti. Bu hayaller bir de hedef olduğunda, iyidir. Etrafında bir seferberlik, daha da önemlisi, umut ve gelecekten hayırlı beklentiler patlaması yaratır. Ne var ki, enerji yaratması dışında, bugün GAP'ın hayalden ne kadar gerçeğe dönüştüğü, ne kadar hayat, ne kadar çamur olduğu tartışılıyor. O hayalin üstüne, GAP'a zamanında yeteri kadar kaynak ayıramayacak hale gelmiş bir devlet, "terörle mücadele"ye dökülmüş milyarlarca dolar, kaybolan, boşaltılan köylerle kırık umutlar da bindi. GAP'ın getireceği dinamizm beklenirken, toprak ve insanları bitkin düştü.
*** Neresini nereden görmek istiyorsanız, GAP'ın da o kadar yüzü var. "Türkiye'nin elektriğinin beşte biri" dediğinizde akan sular durur. Bölgeden artan ihracat, örnek birkaç işletme, suya kavuşmuş tarlalar, yabancı ilgisi vesaire. Kimine göre ise, harcanan ve harcanmak istendiği halde bulunamayan kaynaklar çok daha etkin kullanılabilir, suyun kazançları uğruna suyun getirdiği kayıplara katlanılması gerekmeyebilirdi. Nereden bakarsanız bakın, "GAP"ın gizli adının "Güneydoğu Anadolu Problemi" olduğu inkar edilemez. Suriye ve Irak'a açılan, hatta İsrail'in stratejik menzilindeki sınırıyla, Kürt sorunuyla, yoksulluğuyla, eşitsiz-adaletsiz toprak dağılımıyla. GAP'ın komşulara karşı bir silah ve tehdit olarak kullanılması da, GAP'ın onca yıl bir "savaş bölgesi" olması da, onun bu "problem" yüzünün hatlarıdır. Dolayısıyla, samimi bir şekilde, GAP adının bu açılımı da itiraf edilmeli... "Güneydoğu Anadolu", sadece Batı'ya elektrik, tarlalara biraz su, komşulara su savaşında üstünlük güden bir "proje" sayılmaktan öte... Ekonomik, toplumsal, kültürel... ve toprak mülkiyetinde "adalet"e dair "ortak insani hayalimiz" olarak canlanabilmelidir. GAP'ın ortasındaki büyük "A", işte öyle bir hayalin, öyle bir hedefin, öyle bir seferberliğin, "Adalet" tutkusunun "A"sı olabilir pekala!
|