Dere tepe düz gittik, icmale vardık
Nereden nereye geldik... Pişkinlerin hiç yanaşmadığı icmale vardık. İsrail, Filistin'de katliam yaparken, "tank ihalesi"nin, üstelik şaibeli rakamlarla nasıl olur da İsrail'e verilebildiğini sorarsın, yazarsın... "İsrail ve Yahudi düşmanı" olursun. Birkaç istisna dışında, o zamanın hükümetine, "dokunulmaz" güçlerine yamanmış medya, önündeki rakamları dahi sorgulamaz... Önüne gelen katliam fotoğraflarından bir vicdani akıl çıkarmaz... Kendi muhabirlerinin haberlerini dahi kullanmaz... Lakin, bugüne gelinir. "Bugün"ün haberleri, "İsrail'e kişilikli tepki"yi verir. Sizin vergilerinizden silahlara para akmaya devam eder tabii.
*** Nereden nereye geldik... Pişkinlerin hiç yanaşmadığı icmale vardık. ABD yönetiminin Afganistan ve Irak işgallerinin, 11 Eylül gerekçeli, "terörle mücadele" bahaneli, lakin 11 Eylül'den epey önce tasarlanmış olduğunu yazıp söyleyenlerin "hıyar" muamelesi gördüğü... ABD yönetimi tarafından öne sürülen tüm gerekçelerin "yalanlar"la inşa edildiğini anlatmaya, aktarmaya çalışanların "Saddamcı" sayıldığı... Türkiye'nin Irak'a saldırı ve işgale bulaşmaması gerektiğini belirtenlerin "ekonomiye sabotaj yapan hainler" addedildiği günlerden bugüne geldik. Geldik de ne oldu?
*** Türkiye'nin kendi bölgesinde biraz kişilikli bir ağırlığı olacaksa, bunun İsrail yönetimine yapışık durmamakla olacağını anlayan anladı. Türkiye'nin Avrupa'da biraz kişilikli bir kıymeti olacaksa, demokratikleşme hamleleri kadar, bu ABD yönetimine yapışık durmamakla olacağını anlayan anladı. Bunları hiçbir zaman anlamamış olanlar... Bu ülkeyi, ordusunu ve halkını sözde medeni görünümlü vampirliklere yamamak isteyenler ise, o histerik yanılgılarına rağmen, sanki haklı çıkmışçasına, pis pis sırıtmaya devam ediyor. Eski laflarını biraz yutarak, sanki onları hiç söylememiş yaparak, araziye karışıp sinsi yamaklıklarını sürdürüyorlar.
*** Ne insan hayatı, ne de tüm "realiteler"e rağmen devlet politikaları, her saniye o anın fırsatları üzerinde kıvırıp durarak, durmadan ganimet ve parsa arayarak geçmez. Anlık fırsat ve karlar, tarihi yanlışlarla kadim ayıplara ve utançlara yol açar. Bizdeki kimi azgınlar, kendi gündelik ve mesleki hayatlarındaki ilkesizliği, kendileri gibi siyaset ve devlet adamlarının da işbirlikçisi, akıl hocası kesilerek bu ülkenin güzergahına döşeyip durdu yıllarca. Gazetecilik, medya ve siyaset gibi, tamamen "ilkeler" üstünde yürütülmesi gereken faaliyetler; kirli, utanmaz, oportünist, boyun eğmeci, boyun eğdirmeci, talancı ve yalancı "sözde gerçekçilikler"in çamuruna batırıldı. O çamurların siyasi aktörleri en azından sandıkta mandıkta tarihe karışabiliyor... "Halkın gücü" hiç olmazsa bir seçim günü siyasi tasfiye yapabiliyor. Medyada ise tek ihtimal, bu utançların, ayıpların, yalanların, histerinin idraki. "İmkansız" ihtimal! Bu yüzden de, yalan bir yılan gibi kıvrım kıvrım kıvrılarak, kıvırarak ve kıvırtarak, zehrini yeni siyaset ve devlet ortamlarına da akıtmak için, tüm pişkinliğiyle sırıtmaya devam ediyor. İcmal ve hafıza, o yüzden tek panzehir. İstemeyi unutmayın. Unutmamayı unutmayın.
|