TCK'nın getirdikleri
Allah kimseye kullandırılmayı nasip etmesin..." Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu sözleri bir haftalık uğraş sonucu Adalet Komisyonu'ndan çıkardıkları Türk Ceza Kanunu için söylüyor. Hem de bugüne kadar yapılan kanunların en iyisi olduğunu da kayda geçirerek... Çiçek, Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan ve bir grup yüksek yargı organının üyeleri ile birlikte TCK üzerinde sohbet ediyoruz. Kanunları ince eleyip sık dokumaları ile tanınan hukukçular dahi TCK için aynı görüşü dile getiriyor. "Bu yasa olması gerektiği gibi oldu, hem de en iyisi oldu..." Toptan da 346 maddeye indirilen TCK için aynı görüşleri tekrar ediyor. Komisyon'dan geçen kanunun en önemli özelliğini şu sözlerle aktarıyor: "Bazı suçlar, değişik kanunlar içinde değişik suç tanımları ile yer alıyordu. Bu da ceza siyasetine aykırı bir durumdu. Örneğin, organ ticareti, sermaye piyasası ile ilgili suçlar ve idari suçlar ayrı yerlerde idi, şimdi bir araya toplandı. Yan kanunlarla özel ceza ihdas etme dönemi bitti." Meclis Genel Kurulu'nda gelecek yasama döneminde ele alınacak TCK'nın bir diğer özelliği ise ilk kez Türkiye'nin bir başka ülkeden almadan temel bir kanununu kendi başına yapmış olması. Çünkü Türkiye, bugüne kadar birçok temel kanununu başka ülkelerden aldı. Fransa, İsviçre, Almanya, İtalya bunların arasında yer aldı. Nitekim, değiştirilecek yürürlükteki Türk Ceza Kanunu da İtalya Ceza Kanunu'ndan alınıp kopyalandı. Bugüne kadar da üzerinde 50 kez değişiklik yapıldı. Birçok kişinin dilini dahi anlamakta zorlandığı TCK'nın yerine daha sade bir dille kaleme alınmış kanun hazırlandı. Köksal Toptan da buna dikkat çekerek şunları söyledi: "Geçmişte İtalyan, İsviçre Fransa mevzuatı deniliyordu. Bundan böyle dünyada yeni ceza kanunu yapacaklar Türkiye'yi referans alacak. Nasıl bir zamanlar biz İtalya Ceza Kanunu'nu referans almışsak..." Herkesin katılımıyla Köksal Toptan, bir noktada da iddialı konuştu; Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden sürekli ceza aldığını anımsattı ve ekledi: "Yeni TCK yürürlüğe girdiği andan itibaren AİHM ile ceza uygulaması açısından sorun olmayacak. Çünkü biz bu kanunu hazırlarken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını esas aldık. Fransa, Almanya sorunla karşılaşır biz AİHM'de sorunla karşılaşmayız..." Yeni hazırlanan TCK'nın bir başka önemli özelliği ise mevcut kanunda devlet öne çıkarılıp, birey ikinci plana atılırken, bunda tam tersi bir şekilde bireyin öne çıkarılmış olmasında. Toptan'a göre yeni TCK'ya, "Çocuk Hakları Kanunu denilse yanlış olmaz..." Cinsel ayrımcılık, homoseksüellerle ilgili madde son anda metinden çıkarılmış olsa dahi çok iyi tarif edilmiş bulunuyor. Kadın dernekleri ilk kez bir komisyona gelip hazırlanan kanunla ilgili olarak Toptan'a teşekkürlerini aktarmış. Kanunun herkesin beğenisini kazanmasının nedenine gelince. Adalet Komisyonu Başkanı Toptan, bunu "tüm kesimlerin katılımı sağlandı da ondan" diye açıkladı. Cezaevindeki hükümlüden, üniversitedeki akademisyene, Yargıtay'dan Türkiye Barolar Birliği'ne, Askeri Yargıtay'dan Anayasa Mahkemesi'ne, sivil toplum örgütlerine kadar her kesim kanunun hazırlığına katılmış. Kanun ile ilgili gelen görüşler bir komisyonda toplanmış. Meclis'te oluşturulan Alt Komisyon'da bir kez daha gözden geçirilme olanağı bulunmuş. Bununla da kalınmamış, Adalet Komisyonu'na TCK gelince ilgili kurumların temsilcileri burada da danışman sıfatı ile görev yapmış. Örneğin Türkiye Barolar Birliği bir doçenti görevlendirmiş. Sonuçta Avrupa Birliği'nden gelen görevlilerin dahi, "Bizden çok daha ileride" dediği bir kanun ortaya çıkmış. Toptan, kanunu bu kadar çok övünce, yüksek yargıda görevli hakim ve savcılar da kendisine katıldı. Son noktayı ise Adalet Bakanı Çiçek, girişte yer verdiğimiz cümle ile koydu: "Allah kimseye kullandırılmayı da kullanmayı da nasip etmesin..."
|