|
Değişim Otoritesi
Akbank Private Banking'in 8 Haziran'daki Swissotel'deki davetiyesinde şunlar yazılıydı: "Fütürist, filozof, değişim otoritesi John Naisbitt'in" Geleceğin Düşünce Biçimleri ve yeni arayışlar' Konferansı'nda bugünden başlayarak geleceğe doğru bir yolculuğa çıkılacak. Sizi de aramızda görmek dileğiyle"...
Konferansa gitmeden önce, geriye bir yolculuğa çıktım. Raflardan 14 yıl önce yayınlanan, John Naisbitt'in ünlenmesine neden olan "Megatrends 2000" kitabını çekip aldım. Kitabı, 8 Haziran'daki konferansın sunuş konuşmasını yapan Tosun Terzioğlu'nun da vurguladığı gibi rahmetli Turgut Özal meşhur etmişti. Bu kitabı bir televizyon programında okuduğunu söylemişti. Daha sonra ise bir haftalık dergi, kitabı "Özal'ın elinden düşürmediği kitap" olarak kapak yapmıştı.
Form Yayınları da kitabı dört ay içinde yayınlanacak hale getirmişti. Kitabın hemen başlarındaki bir bilgi, yaşadığımız çağı algılamak açısından kafama nakşolmuştu: "Hammadde ağırlıklı ürünlerden uzaklaşmamızın en belirgin örneği fiber-optik kablo. Yaklaşık 3 kg.'lık fiber-optik kablo, bir ton bakır telin göndereceği çoklukta mesaj gönderebiliyor. En az bu kadar önemli olan da 3 kg.'lık fiber-optik kablonun, bir ton bakır tel üretmek için kullanılan enerjinin yüzde 5'inden de azını gerektirmesi."
***
14 yıl önceki kitapta "fütürist, filozof, değişim otoritesi" John Naisbitt'e göre 1990-2000 yılları arasındaki en önemli 10 yönelim şöyleydi: 1. 1990'lı yıllarda evrensel ekonomik patlama 2. Sanatta yeniden doğuş 3. Serbest piyasa sosyalizminin doğuşu 4. Evrensel yaşam tarzları ve kültürel milliyetçilik 5. Refah devletinin özelleştirilmesi 6. Pasifik kuşağının yükselişi 7. Kadın liderlerin on yılı 8. Biyoloji çağı 9. Üçüncü binyıldaki dinsel yeniden doğuş 10. Bireyin zaferi. Öngördüklerinin akıbetini madde madde incelemek gerekir. Ama sonuncu madde açısından 75 yaşındaki John Naisbitt'in kendi devrimini gerçekleştirdiğini gördüm. 48 yaşında sözünden çıkmadığı, yanından da ayırmadığı yeni bir eş bulmuştu. Konuşurken sürekli gözü yeni eşindeydi, yemek sırasındaki durum da farklı değildi.
***
Son konferansında yeryüzündeki değişimin çok önemli bir aşamaya geldiğini, bu değişimi yaygınlaştırmak gerektiğini söyledi. Amerika ile Avrupa kıyaslaması yaptı. Avrupa'ya hiç şans tanımadı. Konuşma daha çok siyasaldı. Ben konuşma boyunca, davetiyedeki "değişim otoritesi" tanımlamasıyla meşguldüm. Ancak konferansa girerken dağıtılan John Naisbitt'in son kitabını okurken, tanımlamanın da sırrını çözdüm: Aslında onun değişim otoriterliği yerel gazeteleri de kapsayan sıkı bir gazete okurluğundan kaynaklanmaktaydı. Bunu otuz beş yaşında, Kennedy'nin vurulmasından sonra başkan olan Johnson'un özel danışmanlığı döneminde öğrendi. Toplumdaki değişimi yerel Amerikan gazetelerini sistemli bir şekilde okuyarak anlayacağına kanaat getirdikten sonra yaşamında önemli değişiklikler yaptı. Urban Research adlı bir şirket kurdu. 200 yerel gazeteyi kategorize etti. Her ay içerik analizi metodunu kullanarak yerel gazeteleri inceledi. Daha sonra raporlar yazıp bunları şirketlere satmaya başladı. "Megatrends 2000"e giden serüveni böyle başladı.
***
John Naisbitt'in son kitabını okurken değişim otoritesi olma sırrını öğrenmem, gazete okuma konusundaki düşüncelerimin doğruluğunu bir kez daha doğruladı sanki... Gerçekten de hiç gazete okumayan ile okuyan, birkaç gazete okuyan ile tek gazete okuyanlar arasında her zaman bir fark hissederim. Tüm ulusal ve yerel gazeteleri okuyarak hayatı algılamanın ve bunu sistemli bir kavramsallaştırmaya tabii tutmanın insana "değişim otoritesi" kılma konusunda büyük bir imkan yaratacağına inanırım. Düşünün ki, on dört yıl önce 2000 yıllarını anlamak için John Naisbitt ile yola koyulmuştuk, Akbank Private Banking'in çağrılısı olarak yeniden onu dinledik. Bizim gibi çok az gazete okuyan ve "değişim" konusunda bütünsel bir analiz yapamayan toplumlara Naisbitt çok iyi bir örnek.
|
