|
|
Altı günde gezilen beş Yunan adası
Bir haftada ancak bir gemiyle beş Yunan adasını gezebilirsiniz. Ama inanın Mikanos'ta dört saat kesinlikle yetmeyecek
Yunan Adaları deyince aklınıza ilk nelerin geldiğini düşünün... Şahsen benim mavi kapılı, bembeyaz evler, kafeler geliyordu aklıma... Tabii ki müthiş bir deniz, lezzetli deniz mahsülleri (salatası, spagettisi, vs.), uzo, Zorba, ... Sonra bir gün, daha önce de Karayipler'e gittiğim cruise şirketi The Cruise Line'dan (daha doğrusu halkla ilişkiler şirketi Kiraz'dan) bir davet aldım. Benden Haziran ayı içinde bir hafta belirlememi istediler, Yunan adaları gezisi için. Tüm İstanbullular için bir kabus olması muhtemel NATO haftası 'kaçış' için uygun olur diye düşünüp 27 Haziran- 4 Temmuz tarihleri arasında bu gemi seyahatine çıkmaya karar verdim. Aslında 27 Haziran pazar günü Karaköy'den kalkacak gemi, NATO nedeniyle 26 Haziran sabahı Çanakkale'den yola çıktı. Otobüs yolculuğunun ardından cumartesi günü gemiye giriş yaptık, yaklaşık 20 Türk yolcuyla beraber... Gemi 3,5 yıldızlı, Royal Olympic Cruises'ın World Renaissance adlı gemisi. Lüks değil. Odalarda minibar ve televizyon yok. Hatta ben bari NATO hadisesinde İstanbul'da değilim, televizyon odasında en azından CNN'i seyrederim diye düşünüyordum ama barın bir kenarında yalnızca TRT 1'i 'eh işte' alan bir televizyondan Yunanistan'ın Avrupa Şampiyonası maçlarını bile seyredemedik. Şöyle oldu; penaltı atışı yapılıyor, bir anda ekran kararıyor. 1-2 dakika sonra görüntü geri geldiğinde eğer stattaki Yunanlar ayaktaysa, biliyoruz ki maçı almışlar. Çoğunluğu Yunan olan gemi personelini kutluyoruz, onlar zaten hiç ummadıkları (ki o zaman daha final yolu bile gözükmüyordu) bir zaferle bize içki ısmarlıyorlar. Gemi personeli çoğunlukla Yunan, misafirperver ve güleryüzlüler. Musakka, dolma (onlarda da aynı, dolmaki deyin yeter) gibi mezeleri de seviyorsanız, aç kalmazsınız. Greek Salad dedikleri, domates, yeşillik, soğan ve beyaz peynirden oluşan bir salata... Her yerde var. Yanına balık mı istersiniz, yoksa kalamar mı size kalmış. Bu arada Yunan rakısı 'uzo' da içebilirsiniz. Yunan birası Mytos'u da çok beğendik. Hem ucuz hem de tadı gayet iyi.
HAYALET GİBİ REHBER Çanakkale'de gemiye ayak bastıktan sonra bir Türk rehber karşıladı bizi. (Her gemide bir Türk rehber bulunmuyor. Eğer İngilizce bilmiyorsanız ve bir rehbere ihtiyacınız varsa, bunu çok önceden cruise şirketine danışın, yoksa işiniz zor.) Gemi programını ve gemiyle ilgili bilgileri 10 dakika içinde özetledikten sonra pasaportumda bir sorun var, polis beni bekliyor diye ortadan kayboldu! Neyse ki Türk yolcuların çoğu İngilizce biliyordu ama bilmeyen bir aile vardı ki, Santorini'de adaya bile çıkamadılar! NATO yüzünden güzergah da değişmişti. Çarşamba günü tekrar İstanbul'a gelecek ve akşam üzeri gemi hareket edip Mikanos ile Atina'ya gidecek, cumartesi günü (4 Temmuz) İstanbul'da gemiden inecektik! NATO dedik, olabilir dedik ama biraz canımız sıkılmadı değil... Hatta çarşamba günü İstanbul'a geldiğimizde ne yapacağımızı bilemedik! Tatil ruhundan ayrılmayalım diye Kapalıçarşı'yı turlayıp gemiye geri döndük. Sonra da ver elini Mikanos...
FAVORİMİZ SANTORINI 26 Temmuz'da Çanakkale'den hareket eden gemi, 27 Temmuz pazar günü Girit'teydi. Girit'te, pazar günü olduğu için dükkanlar kapalıydı, şöyle bir dolaştık. Daha çok metropol gibi Girit... Bu arada gemide (ekstra ücret ödemelisiniz) tur da satın alabilirsiniz. Örneğin panoromik Girit turu 50 euro. Daha sonraki günlerde Rodos, Santorini, Patmos, Kuşadası, Mikanos ve Atina'ya gittik. Zaman kısıtlı olduğu için yalnızca Atina'da tur satın aldık, Akropol'ü gezdik, şehri dolaştık, sonra Plaka'dan alışveriş yaptık, Pire Limanı'na geri döndük. Kişi başı 50 euro verdik. Ama ne Santorini'de ne Mikanos'ta ne de Rodos'ta tur satın aldık. Limanda indik, bir taksiye bindik ve elimizdeki haritalarla istediğimiz yere gittik. Turlar genellikle kültür turları oluyor ve müze, kilise gezmeyi tercih etmeyenler için hiç de uygun değil. Zaten gemide her gün minik bültenler koyuluyor, kamaranıza.... Gideceğiniz adalar hakkında bu bültenlerden bilgi edinebilirsiniz. Eğer gitmeden önce de adalar hakkında internette küçük bir gezinti yaparsanız, 3-4 saatlik bir zaman aralığında özgürce dolaşabilir, adaların en iyi plajlarına gidebilir, hatta Santorini gibi mavi ve beyazın muhteşem bir şekilde iç içe geçtiği bir adada gün batımını seyredebilirsiniz. En başta da söylediğimiz gibi bu gemi seyahati, bu adalar hakkında bilgi sahibi olmanız için... Daha sonra hangi adayı beğendinizse, (favorimiz Mikanos ve Santorini) o adada bir hafta ancak yetecek. Size yalnızca keşfetmek kalıyor. The Cruise Line/ İstanbul Tel: (0212) 2315101
Tuğba Balıkçıoğlu
|