| |
|
|
Çerkezce yayına Çerkezler ne diyor?
Patchwork (40 yamalı bohça) sergisinde, bir resmin önünde durduk. Düzceli Cahit Aydın başladı "bu resmin hikayesini" anlatmaya: - Kaşa vunu adga vun... Şaşar şanahçem tepsikal... Çalim yaha... Şase zepishıt........ Ragıp Gökesaoğlu tercüme etti: - Bu iki Çerkez genci, birbirlerini seviyorlar... Ama kızın ailesi, evliliğe karşı çıkıyor... Genç de gece yarısı, pencereye merdiven dayıyor... Kızı alıp, kaçırıyor.........
*** "Resmin hikayesini" anlatan Cahit "Çer kez." "Tercümeyi" yapan Ragıp "Çerkez." "Dinleyenlerin çoğu" yine Çerkez. Ama Ragıp, tercüme etmese kimse "Cahit'in anlattığı hikayeyi" anlamayacak. Zira içlerinde "doğru, dürüst Çerkezce bilen yok."
*** Bize bu "gösteriyi" özellikle yapıyorlar. TRT'nin "bazı dillerde yayına başlaması" nedeniyle. İnönü Çamlıköşk Çay Bahçesi'ni işleten Cahit Aydın: - Yavuz abi, Çerkezce yayına ne gerek var?.. Ayıp oluyor... Pek çok arkadaşımızın zoruna gidiyor... Döviz büfesi sahibi Ragıp Gökesaoğlu: - Çerkezce yayın kimsenin umurunda değil... Milletin derdi aş ve iş... Öner Ilgaz, araştırmacı: - Hanım Çerkez, ben Gürcü'yüm... Çerkezce yayını ilk gün merak edip, dinleyen oldu... Şimdi dinleyen falan yok. Öncü Kolej'in, Öncü TV'nin sahibi Önder Tonyalı: - Ben Gürcü'yüm... Annem, babam Gürcüce bilir... Ben bilmem... Bu yayınları çok komik buluyorum... Gürcüce yayın olmadığı için de çok mutluyum.
*** Belediye Başkanı ile sergide sohbet ediyorduk. Başkan Mehmet Keleş "Kürtler için, bu yayın belki bir şey ifade ediyor ama Çerkezler pek ilgili değil" diye konuşurken... Dinleyenlerden biri söze karıştı: - Bize yaramaz... Çerkezce yayına rağbet yok... Dinleyen, anlayan yok... Anam, babam, soyum sopum Çerkez... İl başkanı oluyoruz, milletvekili, bakan oluyoruz... Şimdi nereden çıkıyor yok Çerkezce yayın, yok bilmem nece yayın... Bize yaramaz senin anlayacağım.
|