| |
İslam'ın İstanbul randevusu
İstanbul'da yarın başlayacak İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) dışişleri bakanları toplantısıyla Türkiye, Ortadoğu'da yeni bir misyon yüklenmeye hazırlanıyor.
Türkiye, Filistin-İsrail sorunu çözümlenmeden Arap dünyasında reform sürecinin başlatılamayacağını savunuyor. 57 üyeli İKÖ de 1969'da "Filistin halkının haklarını kazanması ve topraklarını kurtarması" amacıyla kuruldu. Ancak geçen 35 yılda bu hedefinin yanına bile yaklaşamadı. Tersine üye ülkelerin bencillikleri, bazı Arap rejimlerinin çıkarları için bu sorunun sürmesinde yarar görmeleri gibi nedenlerle, Filistin halkının durumu daha da kötüye gitti. Türkiye'nin İKÖ adayı İşte Türkiye, Dışişleri Bakanı Bakanı Abdullah Gül'ün ifadesiyle, "İslam aleminin dünyada iyilik için çalışan etkin bir güç haline gelebilmesi" amacıyla İKÖ Genel Sekreterliği'ne talip oldu. Gösterdiği aday da böyle bir misyon için gerekli koşullara sahip: Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu. Kısaca tanıtalım: 1943'te Kahire'de doğdu. Türk kültürüyle çocuk yaşta aile çevresinde tanıştı. Ayn Şems Üniversitesi'nin fen bölümünden mezun oldu, El Ezher Üniversitesi'nde akademik hayata başladı. Osmanlı kültürü ve edebiyatını uzmanlık alanı seçti. 1974'te Ankara Üniversitesi ve İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nde doktorasını tamamladı, 1984'te profesör oldu. İKÖ bünyesindeki İslam Tarih Sanat ve Araştırma Merkezi genel direktörlüğünden El Furkan İslam Mirası Vakfı başkan yardımcılığına kadar bir dizi görev üstlendi, UNESCO, Harvard Üniversitesi gibi prestijli kurumlarda çalıştı. Osmanlı uygarlığı üstüne bilim dünyasında geniş yankı uyandıran birçok eserin sahibi. Özellikle "Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi" kaynak yapıt kabul ediliyor. Çok iyi İngilizce ve Arapça biliyor. ABD'nin tercihi Türkiye İstanbul'daki seçimde İhsanoğlu'nun Bangladeş ve Malezya'dan iki rakibi var. Malezya'nın son dönemlerde iyice sertleşen ABD karşıtı politikaları, Bangladeş'in de BOP dışında olması, Türkiye'nin şansını artırıyor. Ayrıca İKÖ'nün Asya grubundaki 18 üyesinden 10'unun İhsanoğlu'nu desteklemeleri de bir başka olumlu etken. Çünkü genel sekreter dönü- şümlü olarak Asya, Afrika ve Arap gruplarından seçiliyor. Bu kez sıra Asya'da. Ve nihayet ABD de Türkiye'nin adayı lehinde sessiz ama etkin bir lobi çalışması yaptı. Zira Bush yönetimi, Ortadoğu'nun en etkin gazetelerinden "As Safir"in Beyaz Saray kaynaklarına dayandırdığı yorumunda belirttiği gibi, "İslam ülkelerinin BOP'ta öngörülen deği- şimlere uyum sağlayabilmesi için İKÖ'yü geliştirecek güç ve yetkinlikte bir genel sekreterin işbaşına getirilmesini" istiyor. Bu yaklaşım, Türkiye'nin hedefleriyle de örtüşüyor. Hatta İhsanoğlu'nun İKÖ'yü uluslararası platformlarda daha etkili kılmaya yönelik projesinin hazır olduğu belirtiliyor. İKÖ Genel Sekreterliği'nin Türkiye'ye geçmesi önemli değişimler başlatabilir: İslam alemi, halkı Müslüman ama rejimi demokratik, laik ve çağdaş bir ülke tarafından temsil edilmenin avantajıyla medeniyetler diyalogunda daha saygın ve önemli konuma gelebilir. Filistin-İsrail sorunu, Arap olmayan İKÖ yönetimiyle farklı bir sürece girebilir. AB ise şimdi tedirginlik duyduğu İslam dünyası ile arasında sağlam ve sağlıklı bir köprü olarak göreceği Türkiye'ye daha kolay, daha gönüllü tarih verebilir.
|