Baykal: AB yolunda biz de durmuyoruz
İstanbul, ay sonuna kadar üç önemli toplantıya ev sahipliği yapacak. Bunlardan en önemlisi, ABD Başkanı George W. Bush'un da katılacağını açıkladığı NATO zirvesi. Bir diğeri ise İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Dışişleri Bakanları toplantısı. 14-16 Haziran arasında yapılacak zirvede İKÖ Genel Sekreteri de değişecek. En güçlü adaylardan biri Türkiye, diğeri ise Bangladeş... Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ve diğer bakanların son turlarında aldıkları izlenimden ve verilen sözlerden yola çıkıldığında, İKÖ Genel Sekreterliği'ne Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilme şansı orta seviyenin de üstünde... NATO toplantısı ise 28-29 Haziran'da yapılacak.
"Biz de boş durmuyoruz" Bugüne kadar üzerinde durulmayan bir diğer toplantı ise 25-26 Haziran'da gerçekleşecek Sosyalist Enternasyonal... CHP lideri Deniz Baykal, dünkü sohbetimizde Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alması için gösterilen çabalarda kendilerinin görülmemesinden hoşnut değil. Bu yöndeki eleştirilerin haklı tarafı olup olmadığı konusunda ise tepkili. Söze "AB yolunda boş durmuyoruz" diye başladı. Başkan Yardımcılığı görevini de yürüttüğü Sosyalist Enternasyonal'in İstanbul'da yapacağı toplantıya dikkat çekti. Avrupa'nın birçok ülkesinde hükümette bulunan partilerin liderlerinin de bu toplantı dolayısıyla İstanbul'a geleceğini anımsattı. Sosyalist Enternasyonal'in gündeminde, insan hakları, demokrasi, Irak ve Ortadoğu'daki gelişmeler yer alıyor. Baykal'a göre, "Türkiye'nin AB konusundaki en önemli platformu olma özelliğine" kavuşacak bir toplantı gerçekleşecek. CHP lideri Sosyalist Enternasyonal'in özellikle NATO toplantısının hemen öncesine gelmesinin önemli olduğunu vurguladı. Baykal'ın da belirttiği gibi, Avrupa Parlamentosu seçimi öncesi, sosyalistlerin güç kazandığı bir dönemde Sosyalist Enternasyonal'in İstanbul'da yapılıyor olması önemli bir aşama. Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması konusunda Avrupa'daki sosyalistlerin, muhafazakarlar ve Hıristiyan demokratlardan daha önde olduğu da bir gerçek. Bu açıdan sadece üyesi bulunan CHP'nin değil, diğer partilerin de Sosyalist Enternasyonal'i Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması konusunda kulis faaliyetini yürüteceği bir platform olarak görmesi gerekiyor.
60 günde 60 yasa Aralıktaki AB zirvesinden müzakere tarihi almak için üç toplantı bir platform olarak kabul edilirken, bir diğer çaba da Meclis'te gerçekleşecek. AKP, AB uyum yasaları çerçevesinde çıkarılacak yasalar için 1 Temmuz'da resmi tatile girecek olan Meclis'i temmuz ortasına kadar çalıştırmak istiyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in söylediğine göre bu süre içinde çıkarılmasını hedefledikleri yasa ise 60'a yakın. Yani, gelecek 60 gün içinde toplam 60 yasanın çıkarılması amaçlanıyor. Bu hedefe ne kadar ulaşılacağı bilinmez. CHP lideri Baykal da dün "Bu konuda iyiniyetli bir yaklaşım var, çıkması zorunlu olan yasalar bulunuyorsa bunlara destek veririz" dedi. Ancak, bu kadar yasanın çıkabilmesi için, değişecek kanunların maddelerinin Meclis'te tek tek ele alınması yerine, toptan görüşülmesine olanak tanıyan temel yasa niteliğine dönüşmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi de TBMM İçtüzüğü'ne aykırı bulduğu için kanunların maddelerinde toplu değişime olanak tanıyacak düzenlemeyi iptal etmiş bulunuyor. AKP'nin bu konudaki planı; Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un içtüzüğün bu düzenlemeye olanak verecek şekilde düzenlenmesini sağlayacak tek maddelik değişiklik teklifini süratle Meclis'ten geçirmek. Meclis İçtüzüğü'nde bu yönde bir düzenleme yapılması halinde, kapsamlı kanunların süratle değişimine olanak sağlanacak. Her bir değişiklik maddesi tek tek görüşülüp oylanması yerine, aynı kanun içinde yapılacak değişiklikler 15'er madde halinde birleştirilip toptan oylanacak. Ancak AKP'nin buradaki planı, AB'ye uyum çerçevesinde, Türk Ceza, Terörle Mücadele, Hukuk Usulü gibi kanunlarla birlikte Yerel Yönetimler, Kamu Reformu gibi yasaları da benzer şekilde çıkarmak. Yani bir taşla üç kuş vurmak...
|