|
|
|
|
|
|
Zana hükümete 'yuh' çektirmedi
LEYLA Zana, Kürtçe yaptığı konuşmada, bundan sonra yapacakları hakkında da ipuçları verdi. Zana barış mesajları verirken, zaman zaman sesi burkuldu... Konuşmakta güçlük çektiği anlarda cezaevi arkadaşları Orhan Doğan ve Selim Sadak yanına gelerek, su verdiler Zana'ya... Zana konuşması boyunca sözlerini seçerken ölçülü davrandı ve geçmiştekinin aksine siyasi terimleri neredeyse hiç kullanmadı. Israrla "Barışa olan inancım" dedi. Kalabalık bu sözlerden memnuniyetini sloganlarla belli etti ama Zana ve arkadaşlarının Kürt sorununun çözümü için girdiği siyasi rota da bu sözlerle belli oldu. Konuşmasının belirli bölümlerinde isim vermeden 'son 6 yıllık barışın mimarları'ndan söz eden Zana "Onları herkes minnetle selamlayacaktır" dedi. Zana'nın bu sözlerini meydandaki binlerce kişi, "Barışın elçisi İmralı'da" sloganlarıyla karşılık verdi. Zana, yine isim vermeden PKK-Kongra-Gel'den ayrılan Osman Öcalan ve Nizamettin Taş'ı kastederek şöyle devam etti: "Bunu anlamayanlar varsa, şan, şöhret ve mevki peşinde koşanlar varsa onlar da anlayacaktır." Siyasi bir partinin karizmatik kadın lideri, partinin idolü gibi karşılanan Zana, siyasi yasaklı olmasına rağmen, Kürt sorununun sözcüsü rolüne ısındığını "91'de milletvekili olmadan önce sorunlarınızı çözemesem de sizlerin dili ve kulağı olacağım sözünü vermiştim. Dün yasaklı olan ve tabu olan dil, eksik olsa da özgürlüğüne kavuştu. Hep birlikte selamlamak lazım. Daha yolun başındayız" sözleriyle gösterdi. Konuşması sırasında Hükümete 'yuh' çekenleri de susturması dikkat çeken Zana, "Kimseye yuh çekmeyeceğiz. Kimseyi incitmeden haklarımızı isteyeceğiz" dedi. Zana aynı tavrı, polis aracını yumruklayan partililere de müdahale ederek gösterdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|