Gurmelerin en beğendiği restoran
Bundan 10 yıl kadar önceydi. Sultanahmet'te, üstelik eski cezaevinin içinde lüks bir otel açılacağını duyunca, "sayısız mahkumun çile doldurduğu bir hapishaneye keyif çatmak için kim gelir?" diye aklımdan geçirmiş, bunun sokağa atılan bir yatırım olacağını düşünmüştüm. Zira o günlerde bu bölgeyi çulsuz turistler tercih ederdi. O kadar ki, buralarda doğru dürüst bir mağaza bile barınamaz, iflas edip giderdi. Ne kadar da yanılmışım...
O insana ürküntü veren cezaevi, Türk mimarisinin özelliklerini taşıyan, son derece konforlu bir butik otele dönüştü. İdam cezalarının infaz edildiği cezaevi avlusunda daha sonra Türkiye'nin en iyi restoranı olacak Seasons yer aldı. Civardaki köhne evler restore edildi, altlarında şık turistik mağazalar açıldı. Kısacası Sultanahmet cezaevi ve çevresi tarihi yaralarını sardı, adını temize çıkardı. Bütün bunlar Four Seasons Hotel'in 1996 yılında açılmasının ardından çok kısa bir süre içinde gerçekleşti.
Gerek otelcilik sektöründe, gerekse restoranlarda servis elemanları açısından kalitenin bir türlü yükselmediğinden yakına duralım, uluslararası turizm medyasının Four Seasons'ı sürekli, Avrupa'nın en iyi, dünyanın da en iyi üç otelinden biri olarak ilan etmesi, Eurovision birinciliğimiz kadar beklenmedik ve şaşırtıcı bir sonuç, benim için. Seasons da, çeşitli anketlerde birkaç yıldır üst üste İstanbullu gurmelerce kentin en iyi restoranı seçiliyor.
YEMEKLER HAFİF VE LEZZETLİ Restoranın ilk şefi, İtalyan Carlo Bernardini, İstanbul'un yemek dünyasına yepyeni bir soluk getirmişti. Onun kreasyonu olan çatalla kesildiğinde içinden erimiş çikolata akan sıcak kek, bugün dalga dalga kıyı köşe restoranların menülerine kadar ulaştı. Bernardini oteldeki görevinden ayrıldıktan sonra da İstanbul'da kalarak çeşitli projelere imzasını atmayı sürdürüyor. Seasons'ın ikinci şefi, İrlandalı Ciaran Hickey dünya mutfaklarını restorana taşımıştı. Onun spesiyalitelerini otele konuk olan dünyanın birçok ülkesinden ünlülerin yanı sıra, İstanbullu yemekseverler de özlemle hatırlayacaklar.
Ciaran ise bugün Karayibler'de çok lüks bir restoranın şefi ve gelen haberlere göre, Türkiye özlemiyle yanıp tutuşuyor. Giancarlo Gottardo, Seasons'ın yeni şefi. Giancarlo, Sicilyalı, genç ve iddialı bir şef. Ustası, İtalyan mutfağının en ünlü aşçılarından Sergio Mei. Giancarlo ise onun en yetenekli öğrencilerinden. Sicilya mutfağının Türk mutfağına olan benzerliği, yeni şefin Türk damak tadını kısa sürede kavramasına yardımcı olmuş. Ayrıca ustasının çok özen gösterdiği, yemeklerde abartılı krema, ağır soslar kullanmama gibi ilkeleri Giancarlo da benimsemiş. Seasons'ın bugünkü menüsü Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Ancak her yemekte Giancarlo'nun az önce sözünü ettiğim kendine özgü stili kendini hissettiriyor.
İstanbul'un en iyi restoranının menüsü fazla kalabalık değil. Altı çeşit başlangıç yemeği, iki çeşit çorba, restoranın geleneksel rizottosunun yanı sıra dört makarna çeşidi, yedi çeşit de ana yemek. Türk spesiyaliteleri ve tatlılar ile menü tamamlanıyor. Giancarlo'nun rizottosunun önemli bir özelliği var. Krema yerine, sebze suları katarak hazırlıyor. Hafif ve lezzetli. "Burada Türk kahvesi bulunmaz!" diyen sonradan görme lüks restoranlardan farklı olarak Seasons'ın Türk spesiyaliteleri menüsünde geleneksel meze tabağından nar ekşili çoban salatasına, yoğurt soslu ezogelin çorbasından yanında ıspanaklı patlıcan dolmasıyla, ızgara kuzu sırtına kadar birçok ilginç Türk yemeği yorumları mevcut. Seasons'ın tatlı menüsünde klasik Türk tatlısı baklava, yanında yine bir başka Türk spesiyalitesi olan sütlaç ve baharatlı dondurma ile servis edildiği gibi, Venedik usulü tiramisu, limonlu sufle, yanında siyah zeytin şekerlemesi ve fesleğenli dondurma ile taze çilek salatası, kayısı parfe ve artık gelenekselleşmiş bir Seasons tatlısı olan sıcak çikolatalı kek de birbirinden özel spesiyalitelerden.
Bu arada füme et ve balıklardan her türlü sosa, dondurmalara kadar bütün yiyecekler, Giarcarlo'nın mutfağından çıkıyor, dışarıdan alınmıyor. Bir pide ustası da taş fırında sıcak sıcak pide ve ekmekler yapıyor. Şarap menüsünün Türk şarapları bölümünde Kavaklıdere, Doluca ve Gülor'un en seçkin şarapları görülüyor. Yabancı şaraplar ise ülkelere göre sıralanmış. İtalyan, İspanyol, Avustralya, Güney Afrika, Şili ve Arjantin şaraplarının Türkiye'de bulunabilecek en kaliteli örnekleri menüye katılmış. Fiyatları da, İstanbul'un eşdeğer lokantalarının düzeyinde. Şef Giancarlo arka bahçede küçük bir bostan da oluşturmuş. Taze otları buradan bizzat kendisi topluyor. Ayrıca bütün büyük şefler gibi, güneş doğmadan önce balık haline gidip bizzat kendisi değerlendireceği deniz ürünlerini seçiyor.
Sonuç ise mükemmel. Açılışından itibaren üç değişik şefle çalışmasına rağmen, otelin ana restoranının kalitesi ve performansında azalma yok. Servis de tek kelimeyle mükemmel. Başka bir yerde olsa, otel müdürü olarak iş vereceğiniz kalitede servis personeli size mükemmel evsahipliği yapıyor. Bütün bu olağanüstü ağırlamanın bedeli ise kentin herhangi bir lüks lokantasından daha pahalı değil. Seasons eğer bu yıl da İstanbul'un en iyi restoranı seçilirse, buna hiç şaşırmayacağım.
Beğendiklerim OTELİN kapısından içeri girdiğinizden Seasons restoranda yemeğinizi bitirip, ayrıldığınız ana kadar, burada kalitenin şansa bırakılmadığını, her şeyin inceden inceye düşünülüp en iyi şekilde uygulandığını görüyorsunuz.
Beğenmediklerim SEASONS küçük fakat mükemmel bir restoran. Ancak burası moda mekanlardan sayılmıyor. Dolayısıyla eleştirmek istediğim, restoran değil, böyle bir lokantayı gereği gibi değerlendiremeyen İstanbullular. Seasons Restaurant Tevkifhane Sokak No. 1, Sultanahmet Tel: (0212) 6388200
Deniz Erbil
|