Malalı, ıspartulalı turistler
Türk-Rus Kültür Festivali son olarak 25 yıl önce yapılmış. Ekonomik, siyasi ve turizm alanında işbirliği olanakları artırılan Rusya, aradan geçen çeyrek asırda unutulmuş. Rusya Federasyonu ile kültürel bağlamda ilişki geliştirilmesi düşünülmemiş. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, bu yıl kültür festivallerinin tekrar başlatılmasına karar vermiş. Kültür Festivali dolayısıyla Moskova'dayız. Bakan Mumcu bel fıtığı rahatsızlığının başgöstermesi dolayısıyla son anda uçağın kapısından geri dönmüş olsa da Kültür Festivali'ne Rusların ilgisi büyük. En büyük rağbet ise Anadolu Ateşi'ne ve Tarkan konserine. Festival programında tek gösteri ve konser planlamışken, ilginin çok yüksek olması dolayısıyla üçe çıkarılmış. Şunu belirtmek gerekir ki Ruslar, Tarkan hayranı. Barlarda, restoranlarda birçok Rus'un cep telefonunun zil sesi Tarkan'ın şarkılarından oluşuyor. Rusların ilgisi üzerine Türk -Azeri restoranları ise son yıllarda pıtrak gibi artmış. Moskova'nın merkezi Eski Arbat sokağının başında bulunan Şeş-Beş Restoranda Anadolu'nun özgün yemeklerini tadarken Türk pop ve halk müziğini keyifle dinliyorlar. Bütün bunlara rağmen birçok sıkıntı aşılmış değil. Moskova'da, havaalanına uçaktan adımınızı attığınızda problemle burun buruna geliyorsunuz. Pasaport kontrolünü yapan görevlinin karşısına geçtiğinizde. derhal bir kenarda beklemeye alınıyorsunuz. Birçok kişi, uçağa bindirilip herhangi bir neden söylenmeden geri gönderiliyor. Yanınızda veya önünüzdeki bir batılı bir ülkenin vatandaşı ise çok fazla incelemeye tabi tutulmadan elini kolunu sallayıp geçiyor. Peki, Rusların Türklere karşı bu tepkisinin nedeni sadece Çeçenistan meselesi mi? Sokaktaki bir Türkle konuştuğunuzda genelde bu gerekçeyi ileri sürüyor. İşin uzmanları ile konuştuğunuzda ise sorunun temelinde başka nedenlerin yattığı ortaya çıkıyor. El çantalarından çıkanlar Sorunun kaynağında kaçak işçiler var. Rusya'da iş yapan birçok şirket, bazı seyahat acentaları aracılığıyla Türkiye'den kaçak işçileri "turist vizesi" alarak getirmeye başlamış. Problemler bundan sonra başgöstermiş. Örneğin, bir süre önce çok sayıda Türk vatandaşının havaalanında alıkonulduğu haberi gelmiş, Türk Büyükelçiliği'nden yardım istenmiş. Havaalanına gidildiğinde pasaport görevlisi bu kişilerin "Turist vizeli kaçak işçi" oldu- ğunu söylemiş. Türk diplomatın nasıl anladıklarını sorması üzerine de işçilerin yanlarında bulunan el çantalarından çıkanları gösterip eklemiş: "Hepsi de turist olarak gezmeye geldiklerini söylediler. El çantalarını kontrol ettik. Mala, gönye, ıspartula, keser başı ve sapı çıktı. Oysa turistin çantasından fotoğraf makinesi, kamera çıkar!.." Sonuçta hepsi geldikleri uçağa bindirilip gönderilmiş. "Malalı turistlerin" sayısında artış olunca, pasaport kontrolü de sıklaştırılmış ve Türkiye'den gelenlere sıkıntı çıkarılmaya başlanmış. Gül'ün 10 yıllık öngörüsü Sorunun aşılması için her iki taraf da önlem alma konusunda anlaşmış. Türk-Rus ilişkilerinde ortaya çıkan ve birçok sorunun temelini oluşturan diyaloğa girmeden önyargılı değerlendirme yapmanın getirdiği sıkıntı burada da ortaya çıkmış. Aynen, Annan Planı referanduma sunulmadan önce BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya'nın koyduğu veto olayında da yaşandığı gibi... Annan Planı referandum öncesi BM Güvenlik Konseyi kararı gerektirmiyordu. Türkiye'nin de bu konuda herhangi bir beklentisi yoktu. Rusya'nın tavrına ne olduğu anlaşılmadan tepki gösterildi. Referandum sonrasında ortaya çıkan tablo "İyi ki Güvenlik Konseyi'nden böyle bir karar çıkmamış" dedirtti ama gerilim boşa ya- şandı. Bunlar bir kenara bırakılırsa, Türk-Rus ilişkileri siyasi olarak son yılların en parlak döneminde. Önceki gün Moskova'da bulunan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, görevdaşı Rusya Dışişleri Bakanı'na da söylediği şu söz de bunu kanıtlıyor: "Gelecek 10 yıl içinde ülkelerimiz arasındaki ilişki, bugünkü düşüncelerimizin de öte- sine geçecek." Aynı coğrafyada benzer sorunlarla karşıla- şan iki ülke, birbirini anlamadaki gecikme ortadan kalktıkça aynı söylemde buluşmaya başlıyor. Ticaret fazlası 60 milyar dolar, döviz rezervi de 80 milyar doların üzerine çıkan Rusya, doğal kaynak ve eğitilmiş toplum zenginliğine şimdi iyi yönetimi de eklemiş durumda. Diyalog ve iş ahlakı olduğu sürece bu topraklar daha çok Türk işadamına ekmek yedirmeye hazır.
|