|
|
|
|
|
|
"Organ bulamayanlar için ağlıyorum"
Akdeniz Üniversitesi Kalp Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Beyazıt, ilk kalp naklini yapan ekipteydi, şimdi Akdeniz Üniversitesi'nde kendi ekibiyle çalışıyor. Nakil için kalp bulunamayan hastalara çok üzüldüğünü, hatta ağladığını söylüyor.
* Yeni kalbi vücut hemen kabul ediyor mu? Çok iyi analiz ettikten sonra nakil yapıyoruz. Ameliyattan bir gün sonra hasta ayağa kalkıyor birkaç ay içinde kendi yaşamına geri dönüyor. Ancak bundan sonra hayatı boyunca bazı ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor. Hastaları yakından takibe aldığımız için onlarla akraba gibi oluyoruz. Düzenli kontrollerini yapıyoruz. Çoğu spor yapıyor, işlerine devam ediyorlar, yeni yaşamlar kuruyorlar bu bir doktor açısından inanılmaz mutluluk verici...
* Hastalar açısından yeni bir kalple yaşamak zor mu? Bunun için belli bir adaptasyon süreci gerekiyor. Bir hastam vardı ameliyattan sonra bir türlü yaşadığına inandıramadım. 'Ben ölüyüm' diyordu. Yemeyi içmeyi reddetti, her şeyi iyi gidiyordu ancak o kendini ölü zannediyordu. Bunun üzerine bir hafta süreyle uyuttuk. Uyandırdığımızda artık gayet iyi haldeydi. Beni gördü yine sordu 'sen ölüysen, ben de meleğinim' dedim. Sonra sağ olduğuna inanması bir hayli zaman aldı. Bu, aramızda hep espri konusu oldu.
* Psikolojileri nasıl etkileniyor, duyguları yalnızca beyin mi yönlendiriyor yoksa kalbin belli bir elektriği var mı? Kalbin belli bir elektriği var tabii ki. Bunu EKG'de kolayca görmek mümkün. Kalbin bir elektriği vardır ve ameliyatların ardından hastaların psikolojik açıdan da çok değiştiği gözleniyor. Ölüm duygusundan kurtulup, hayata bağlanıyorlar. Daha önce oksijen alamadıkları için yaşadıkları bazı problemler, ameliyattan sonra düzeliyor. Yaşama sevinçlerini, burada gözlerimizle görüyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|