|
|
|
|
İskandinav eğitimi ile çok şey öğrendim
Danimarka doğumlu manken Tülin Şahin, bu kadar başarılı olmasının nedenini aldığı eğitime bağlıyor. Şahin, İskandinav eğitim sistemi sayesinde 7 dil konuşabildiğini ve yeteneklerinin farkına vardığını söylüyor: Ben modaya ilgi duyduğumu keşfettiğimde 9 yaşındaydım.
Herkesin kolej kalitesindeki devlet okullarına gittiği Danimarka'da 14 yıl eğitim gördüğünü söyleyen Tülin Şahin, başarısının sırrını da aldığı bu eğitime bağlıyor. Son günlerde pek çok meslektaşını geride bırakarak yeni markaların yüzü olan ve her yerde adını duyuran Şahin, İskandinav eğitimini ballandıra ballandıra anlatıyor: "Her şey çocukların gelişimine göre düzenleniyor. Bu ülkede öğrenciler, bütün meslekleri tanıma imkanı buluyor, daha 8 yaşında yeteneklerine göre yönlendiriliyorlar." Danimarka'da doğup büyüyen ve 19 yaşında Türkiye'ye gelen güzel manken, buradaki eğitim sistemini gördüğünde çok şaşırdığını söylüyor: "Danimarka'da bütün çocuklar devletten eşit hizmet alıyor. Orada özel okul yok denecek kadar az. Zenginlerin çocukları da devlet okullarına gidiyor. Çünkü bütün imkanlar sağlanıyor. Bir de vergiler yüksek olduğu için insanlar ödediği verginin karşılığını alıyorlar."
BRANŞLAŞMA ORADA ÇOK ÖNEMLİ * Danimarka'da öğrenciler hangi imkanlara sahipler? Her öğrencinin bilgisayarı var. Her sabah okula süt geliyor. Koltuklar, masalar, sandalyeler çocukların yaşına göre değişiyor. Okulların bodrum katında mutfak var, çocuklara daha öğrenciyken ev ekonomisi öğretiliyor. Her öğrenci yemek dersi almak zorunda. Her öğrenci spor dersi alıyor, golften satranca kadar. Hatta gazetecilik dersi bile veriyorlar. Bütün gün bir gazeteye gidilip gazetecilik öğreniliyor. Bir gün boyunca polisle, itfaiyeyle günü geçirip meslek tanıtılıyor. Zorunlu olan 9 yıllık ilköğretim boyunca hemen hemen bütün dersler tanıtılarak mesleğe yönlendirilmeler başlıyor. Müzikal ve drama derslerinde herkese ayrı görevler veriliyor. Mesela ben de dekor ve kostüm tasarımından sorumluydum.
* Bu kadar fazla ders ve konu arasında bir şeyleri tam olarak nasıl öğrenebiliyordunuz? Orada branşlaşma için yönlendiriliyor öğrenciler. Herkesin ilgi alanlarını keşfederek o konuda uzmanlaşmaya doğru gitmesi sağlanıyor. Mesela ben modaya ilgi duyduğumu dokuz yaşında keşfettim, okulum ve ailemin desteklemesiyle moda tasarım konusunda o yaşlarda çalışmaya ve eğitilmeye başladım.
* Burada normal okullarda okuyanlar yıllarca İngilizce'yi öğrenemiyor. Oradaki yabancı dil eğitimi nasıl? Dördüncü sınıftan itibaren İngilizce alıyorsun. Altıncı ve yedinci sınıftan sonra Almanca Fransızca... Komşu ülkelere Norveççe, İsveççe zaten ders olarak veriliyor. Onların dilleri Danimarkaca'ya çok yakın. Ben şu an Türkçe ile beraber yedi lisan biliyorum. Ben Danimarka'nın üçüncü büyük şehri Odenese'de yaşadım ve okudum. 9 yıllık zorunlu bir eğitimden sonra bir yıl daha okula gittim. Oradan sonra Jymnasium denilen bir okula gittim. Orada en zor girilen okullardan biri. Bir matematik, bir lisan bölümü var. Ben lisan bölümünü seçtim. Oraya girmek için not ortalamanın 8'in üzerinde olması gerekir. Lisanlarımı daha da geliştirdim. Üzerine bir de Latince ekledim. Oradan sonra da bir yıl boyunca moda üzerine okudum.
* Peki orada her şey o kadar mükemmel mi? Ben de onu söyleyecektim. Benim çocukluğumda olmayan yabancı düşmanlığı şimdi had safhada. Oradaki Araplar, Somilililer yabancı düşmanlığı yarattı. Bir de müthiş bir işsizlik var artık Avrupa'da. Her şey vergiyle dönüyor. Doğan çocuğun parası oluyor ama doğduğu anda vergi ödemeye başlıyor.
* O zaman niye biz Avrupalı gibi yüksek standartta olamıyoruz? Türkiye'de işin içeriği geri atılıp gösteriş kısmı yüceltiliyor. İskandinav ülkelerinde meclisten hastaneye, polis karakoluna kadar Jantelov denen bir liste var. Burada insanlara gösterişi önemsizliği anlatılıyor. Kimse kimseden üstün olduğu hissine kapılıp haklarına saygısızlık etmiyor. Orada başbakan da, prens de işlerine bisikletle gidip geliyorlar. '
BÜLENT İPEK
|
|
|
|
|
|
|
|
|