kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mansur Forutan @ SABAH
 

Her şey yalanmış meğer!

İki nedenden ötürü yalan söyleriz. Bir kazanç için veya nahoş bir duruma düşmemek için. İlginç araştırmalar var. Popular Science dergisine göre, gelişen iletişim araçlarını da hesaba katarsak en az e-mail'lerde yalana başvuruyormuşuz. Sonra yüz yüze konuşurken. En çok da telefonla. Özellikle cep telefonlarının yaygınlaştığını düşünecek olursak veriler doğru.
Bir başka araştırma ise kadınların erkeklerden daha uyanık olduğunu, yalanı çok daha kolay tespit ettiklerini iddia ediyor. Kadınlar yüz yüze iletişime girdiği zaman beyinlerinde 16 noktayı aktive ediyor. Oysa erkeklerde en fazla yedi nokta harekete geçiyor. Erkeklerin yalan tespiti konusunda zayıf olmalarının yanı sıra hafiften hödük olmalarının bir nedeni de bu olsa gerek. FBI kadınlardan oluşan bir ekip oluşturmuş; minicik jest ve mimiklerden kimin yalan söyleyip söylemediğini anında yakalıyorlarmış.
Kadınların böylesi bir yeteneğe sahip olduklarını ne acıdır ki yeni öğrendim.
Oysa kendimi bütün zamanların en soğukkanlı yalancısı olarak bilirdim. Benim yalanlarım ne bir kazanç içindir ne de durumu kurtarmak içindir... Yani genelde.
Söylediğim ilk profesyonel yalan ilkokul birinci sınıfta öğretmenime olmuştu.
Cırcır olmuş altıma kaçırmıştım. Öğretmen durumu fark etmiş, anne şefkatiyle bir sorunum olup olmadığını sormuştu.
Cevabım açık ve netti: Hayır!
Yalanıma inanmış, kendimi çok iyi hissetmiştim. Yani, hayır altıma kaçırmamıştım olmuştu.
Yıllar sonra okul yerine Dereağzı'nda Kanaryam'ın idmanlarını izlemeye ve Bebek Kahve'de blöflü pişti oynamaya ağırlık vermiştim.
Valide: Okul nasıl gidiyor?
Ben: Benden daha iyi üç kişi var. Yıl sonuna kadar onları da geçerim.
Bu yalana da inanmış, Harvard'dan burs alacak kadar iyi olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Üç ay sonra: Valide: Allah sana senin gibi bir evlat versin de gör.
Ben: Vallahi sınıfta kalmadım, bir saniye izin ver izah ederim... Bir yanlışlık olmalı!..
Daha da yıllar sonra, serpilip, gürbüzleştim ve kadınlarla ilişkim de başlamış oldu. Ve tabii ki yalanlarım da serpilip gürbüzleşti. En basitinden neredeydin, ne yaptın temalı soruların cevabı genelde opera veya bale olurdu.
Diğer temaları deşifre olmamak adına anlatmıyorum ama ebelendiğim bir yalan girişiminin son cümlesini aynen aktarıyorum:
"Keşke ölsen."
Popular Science'ın araştırmalarına bir iki ekleme de ben yapmak istiyorum. İlki kadınlar, erkekleri yalan söylemeye zorluyor. Bir erkeğin hemcinsine yalan söylemesi pek sık karşılaşılan bir durum değil. Sonra kadınlar da yalan söyler ama daha çok erkeklerin daha iyi hissetmesi için. Erkeklerse kendilerini iyi hissetmek için yalan söyler ya da daha doğru bir tanımla üfürür.
Bundan sonra kadınlara üfürürken daha dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Çünkü genelde yemiyorlar. Ben geç öğrendim!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İfade özgürlüğü mü, sonsuz tüketim özgürlüğü mü?   / 01-06-2004
 Her şey yalanmış meğer!   / 29-05-2004
 Rock'un 50. yılı kutlu olsun!   / 26-05-2004
 On bin metrede alışveriş olmasın... Lütfen!   / 25-05-2004
 Beklemek zordur ama...   / 22-05-2004
 Kadının detaycılığı erkeğin erken ölümüne sebeptir!   / 19-05-2004
 İnsafsızlık kimi zaman iyidir!   / 18-05-2004
 İstanbul'dan kaçış!   / 15-05-2004
 Marjinal fayda teorisi ve futbol   / 12-05-2004
 Korkarım bugün Kanaryam'ı yazacağım   / 11-05-2004
ERDAL ŞAFAK
Kıyametin arefesinde
Bugün Dünya Çevre Günü. Daha...
MANSUR FORUTAN
Dünya barışı için çabalıyorum
Petrol bağımlılığımızı...
MEHMET BARLAS
"Doğanın Dengesi" ile "Doğan'ın Yengesi"...
ALİ KIRCA
Fikrimin ince gülü...
Sonradan Sarı Mersedes adıyla...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Bir İstanbul Masalı'ydı!
Az sonra gelip geçecek...
REFİK DURBAŞ
Türkiye'de eğitim sistemi...
Türkiye'de eğitim sistemi...
SAVAŞ AY
Belki şehre bir 'Buş' gelir!..
Allah nazarlardan...
HINCAL ULUÇ
Papa niye yeri öpüyor?..
Orezil, o iğrenç, o felaket...
Ödül avcısı
Ödül avcısı
Babası, dayısı, hatta annesi bile futbolcu olan Alex Souza, Profesör...
Nobre ile bir yıl daha
Nobre ile bir yıl daha
Transferde fırtına gibi esmeye başlayan Fenerbahçe, geçen sezon...
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
Şeyh Yasin'in intikamını aldı
İsrail gazetesi Haaretz, Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e çatmasına...
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Küçük Mustafa'dan Bush'a özel şemsiye
Tübitak'ın Ankara'da düzenlediği Buluş Şenliği, küçük...
Verheugen de moral verdi
Verheugen de moral verdi
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen,...
Ara vizeyi geçtik
AB'nin Haziran Zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye'ye övgüler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.