| |
|
|
Sıradan vatandaş dertleri...
Hep ormana bakınca ağaçları unutuyor muyuz ne? Hele sıradan insan dertleri ne kadar da banal, ne kadar da cılız geliyor çoğumuza. Möhim zatların daha da möhim konularıyla iştigal ederken, sıradan vatandaş sıkıntılarından bize ne der gibiyiz çoğumuz. Hıyarlık valla!.. Oysa bu basit, ufak, münferit görünen tasalar, sorunlar arasında ortak payda kuracağımız nice örnek var. Yer, zaman, zemin, kişiler ve hatta olaylar değişik olsa da aymazlık, umursamazlık, duyarsızlık, boş vericilik, küstahlık ve hatta 'hıyarlık' durumlarının temeli de, yükselişi de aynı zihniyetlerin ürünü. Keçi meselesi Bir zamanların meşhur lafıydı. Ensesi kalın, ağzı tükürüklü, davudi sesli bazı politikacılar gözlerini fevkalade manalı şekillerde kısarak aslan kükreyişi tadında yalakalık tiradı çekerlerdi; "Fırat kenarında kaybolan keçinin bile kederini içimizde duyarız biiiiz!.." Mersin'den Muhabbeti uzatmayayım da direkman mevzua gireyim. Ben Fırat kenarında keçi filan arayamam. Ama sizden gelen dertleri; çapına, derinliğine, hacmine bakmadan, aha da şöyle dökerim satırlara. Ve mesela sıradan bir yurttaş bakın ne diyor Mersin'den yazdığı mektubunda: Kamyon tekerleri Merhaba Savaş Abi... Öncelikle rahatsızlık verdiğimiz için özür dilerim. Savaş Abi biz Mersin'den Şevket Sümer Mahallesi'ndeniz. Yani sebze hali karşısına düşen semtten. Mahallemizde insan sağlığını ve ahlakını tehdit eden büyük yanlışlıklar ve ayıplar oluyor. Mesela Irak'tan gelen yüzlerce mazot tankeri mahallemizi işgal etti. Koca kamyonları evlerimizin kapılarına park ettiler. Dışarı çıkamaz olduk. Yüzlerce şoför tuvalet ve diğer ihtiyaçlarını mahallede, evlerimizin duvarlarının dibinde, kamyonların tekerleklerine yapıyor. Yollarımızın topraktan olması sebebiyle yüzlerce tankerin girip çıkması sonucunda pencerelerimizi, kapılarımızı açamaz olduk. Mahallemizin göbeğinde ruhsatsız faaliyet gösteren oto yıkamacı mazotlu taşıtları ve hayvan arabalarını yıkayıp pisliklerini mahallenin içine, evlerimizin kenarlarına atar oldu. Yeni açılan depolar tankerlerden kaçak mazot alıp bu tankerleri mahallemize çeker oldu. Kızlarımız ve biz Yayılan kokular, pislikler mahalle sakinlerini aşırı şekilde rahatsız ediyor. Çocuklarımız, kızlarımız dışarı çıkamaz ve biz balkonlarımızda oturamaz olduk. Toplamış olduğumuz dilekçelerle valilik, emniyet müdürlüğü ve belediyeyi defalarca uyardık. Tınmadılar bile. Bu duyarsız, bu vurdumduymaz yetkilileri lütfen bir de siz göreve çağırınız. Sana güveniyoruz canım abim... Sivil çözüm!.. İşte okurumuzun yazdığı mektup, daha doğrusu haykırışname böyleyken böyle... Mersin'de hangi yönetici; eşi, kızı, çocukları pencereye çıktığında, kamyonunun lastiklerine uluorta işeyen bir şoför müsveddesi görüp rahatsız olmuyorsa onlar bu işe bakmasın. Bunun insanı nasıl çileden hatta zıvanadan da çıkarıp, başını belaya sokacak bir şey olabileceğini hisseden yöneticiler de biraz kıpırdayıp el koysun şu işe. Biraz daha beklerseniz Mersinli yurttaşlar Mersinli gibi davranır çözer bu meseleyi gerçi ama, hani basit çözümler dururken arıza çıkmasın diye uyarayım istedim...
|