| |
|
|
Kıbrıs Kıbrıslılarındır!..
Kıbrıs'ın herhangi bir yolunda bir "Casino" tabelası görmeden 100 metre gidemiyorsunuz.. Allah Tansu Çiller'den razı olsun.. Güya kumarhaneleri kapattı.. Bu ülkede hiç değilse yasalar çıkarmak, ağır şartlar koymak, denetlemek mümkündü.. Türkiye altın yumurtlayan tavuğu kesmemiş olurdu hiç değilse.. Kapadılar.. Mafya Kıbrıs'a taşındı.. Nüfus kağıdı ile, Antalya'dan kolay ve ucuz gidilen Kıbrıs'a.. Üstelik denetim de mafiş.. Kıbrıs'ta tam sayıyı öğrenemedim, ama 30'un üzerinde kumarhane şirketi var. Kaç casino var bilmem.. İçlerinde bu işi namusu ile yapan iş adamları da var.. Uluslararası kumarhanelerin temsilcileri, temiz şirketler.. Ama adı bizde yeraltı, afyon, eroin işleri ile anılanlar da.. Birden "Casino Tatlıses" çıktı karşıma.. "Bu nasıl iş Ertan" dedim.. "Hem Kıbrıs'ta kumarhane işlet malı götür. Hem de jüriyim diye Kıbrıslı zavallı kızın canına oku.." "Kıbrıs Aylin'in etrafında tek vücut oldu" dedi Ertan.. "Casino Tatlıses'e de bir tepki eylemi düşünüyorlar. Siyah çelenk falan koymak gibi.." Biz Genç TV'de sohbet ederken de telefonlar kilitlenmiş.. Herkes İbo'nun Aylin'e zulmünü sorarmış.. Tepkiler İbo'nun kulağına varmış olmalı.. Ya da hatasını sonunda anlamıştı.. Ya da.. Bu üçüncü şıkkı yazmak istemiyorum.. Şimdilik.. Ertesi yayında melek gibiydi.. Nasıl sahiplendi Aylin'e.. Nasıl sevimli yaklaştı, bir hafta evvel "Ya o, ya ben" diyen İbo.. Ona yakışan da bu tavırdı işte.. Kumarhane, sanayisi çöken, tarım ürünlerini ihraç edemediği için çürüten Kıbrıs'ın ayakta duran tek gelir kaynağı.. Kumarhane turist demek.. Esnafın nefes alması demek.. İyi, güzel.. Ama kesin kontrol şart..
*** Merit Otel'deki yemekte gazeteci arkadaşlar sordular.. "Türkiye'de en çok yeri olan köşe yazarısınız.. Nerdeyse tam sayfanız var. Her şeyi de yazıyorsunuz. Ama dikkatimizi çekti.. Annan Planı ile başlayan o fevkalade tartışmalı referandum öncesi günlerde Kıbrıs'la ilgili tek satır yazmadınız." Dedim ki.. "Kıbrıs Kıbrıslılarındır. Kıbrıs'ın kaderi sizin de değil, çocuklarınızındır. Bir başka ülkenin bir başka kentinde oturup, Kıbrıs'a 10 yılda topu topu dört kez gelen ve toplam 10 gün geçiren birinin, sizin çocuklarınızın kaderi üzerinde ahkam kesme hakkı yoktur. Kıbrıs'ın geleceğinin kararını Kıbrıslılar verirler. Vermeliler.. Başkası değil.." Sonra dedim ki.. "Her sıkıntınızda Türkiye'ye sitem ediyorsunuz. Türkiye'yi suçluyorsunuz.. 'Yeterince sahip olmuyor, destek çıkmıyor' diyorsunuz.. Kuzey Kıbrıs, bağımsız ve egemen bir devlettir. Tüm sorunlarınızı tek başınıza çözmek için savaşmalısınız.. Başkasından yardım gelirse ne ala.. Ama gelmezse, oturup ağlamak yok.. Ülke sizin, kader sizin.. Gelecek sizin.. Bu çocuklar sizin.."
|