|
|
|
|
Zayıflamaya niyetleri yok
Time dergisinin araştırmasına göre elevizyon izlerken atıştırmak obezliğe yol açan önemli bir neden. Araştırma Amerikalılar'ın yüzde 64'ünün aşırı kilolu olduğunu, ancak zayıflamak için bir şey yapmadıklarını ortaya koydu.
*** Zayıflamak istiyorlar hiçbir şey yapmıyorlar
Amerikalılar yıllardır zayıflamak istiyor ancak çok azı bunun için çaba gösteriyor. Harekete geçenlerin üçte ikisi de bilinçsiz olarak plansız kilo vermeye çalışıyor.
Amerikalılar giderek genişliyor. Kilo vermek isteyen Amerikalılar'ın sayısı 1950'li yıllardan bu yana iki katına çıktı fakat çok azı zayıflamak için çabalıyor... Bu değerlendirme, ülkenin saygın dergilerinden Times ve ABC televizyonunun ortaklaşa gerçekleştirdiği araştırmanın sonucu. Araştırmaya göre, 1951 yılında zayıflamak isteyenlerin oranı bugün yüzde 31'den yüzde 58'e çıktı. Ancak bunlardan sadece yüzde 27'si çaba gösteriyor. Harekete geçen kişilerin üçte ikisi de herhangi bir plan izlemiyor. Araştırmada aşırı şişman Amerikalılar'ın aldıkları kalorilere, yağ ve karbonhidratlara dikkat etmediği de ortaya çıktı. Bu nedenle aşırı kilolu Amerikalılar'ın çocuklarının aşırı kilolu olma riski giderek artıyor.
BİLİYORUZ SUÇLU BİZİZ Araştırmaya göre, günde üç saat ve daha fazla televizyon izleyen çocukların yüzde 21'i, günde 3 saatten daha az televizyon izleyen çocuklarınsa yüzde 13'ü aileleri tarafından aşırı kilolu olarak tanımlanıyor. Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 59'u, televizyon izlerken atıştırmanın obeziteye neden olan en büyük sorunlardan biri olduğuna inanıyor. Yüksek kalorili yiyeceklerin üzerine uyarı etiketi yapıştırılması konusunda yasa çıkarılmasını destekleyenlerin oranı ise yüzde 79. Katılımcıların yüzde 61'i restoranların yemeklerindeki yağ ve kalori oranlarını açıklamalarını, yüzde 56'sı çocuklara yönelik yiyecek reklamlarının yasaklanmasını, yüzde 41'i yüksek kalorili yiyeceklere vergi konulmasını ve yüzde 23'ü restoranlardaki porsiyonların küçültülmesi için yasal düzenlemeler yapılmasını istiyor. Yüzde 87'si obezite konusunda kendilerini sorumlu tutarken, yüzde 64'ü fastfood restoranlarını, yüzde 64'ü yüksek kalorili yiyeceklere izin veren okulları, yüzde 61'i bu yiyecekleri üretenleri, yüzde 60'ı yüksek kalorili yiyeceklerin reklamını yapanları, yüzde 41'i ise hükümeti ve yasaları sorumlu tutuyor.
HAREKETSİZLER... Katılımcılara göre, şişmanlığa neden olan etkenlerin başında yüzde 86'yla hareketsizlik geliyor. Bunu, yüzde 84'le yanlış beslenme alışkanlıkları, yüzde 65'le çocuklara yönelik reklamlar, yüzde 59'la fazla televizyon izlemek, yüzde 50'yle genetik nedenler, yüzde 46'yla sağlıklı yiyeceklerin pahalı olması, yüzde 44'le aşırı büyük porsiyonlar ile sağlıklı beslenme konusundaki eğitimsizlik ve yüzde 38'le yiyeceklerin içerikleri konusundaki bilgi eksikliği izliyor. Araştırma sonuçlarına göre, kadınların yüzde 68'i, erkeklerinse yüzde 47'si zayıflamak istiyor. Ve yüzde 42' aşırı kilolu insanlara karşı olumsuz bir his beslediklerini itiraf etti.
DIŞ HABERLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|