|
|
İlk cinsel deneyim önemli
Aşırı utangaçlık, cinsellikle ilgili derin bir suçluluk duygusu, yetişme çağındayken karşı cinsle ilişki eksikliği, kadınlardan korku, gizli kalmış eşcinsel eğilimler, bütün bunlar tek tek ya da birkaçı birlikte, erkek için iktidarsızlığın bir başka yüzü olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Kadıoğlu, çok sık rastlanan bir nedene özellikle parmak basıyor: 'Başarısız ilk cinsel deneyim'. İlk cinsel birleşme denemesinde başarısız olan bir erkeğin, kısır bir döngü içine girmesi ihtimalinden söz eden Prof. Dr. Kadıoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: "Erkek, kadına, ilk denemesindeki doğal heyecan ve arzuyla değil, ilkinde başına gelen beceriksizliğin tekrarlanacağı korkusuyla yanaşır. Ve tabii, sırf bu korku yüzünden de iktidarsız kalabilir. Bundan sonra aynı durum, bir duygusal refleks gibi, bütün denemelerde tekrarlanır gider. Böyle bir durumda partnerin tutumu çok önemlidir. Eğer anlayışlı ve yumuşak davranırsa, ikinci birleşmenin daha rahat bir hava içinde yaşanması ve başarılı olma ihtimali vardır. Ama eğer, anlayışsız, zorlayıcı ve soğuk bir davranış içine girer ya da erkekle alay ederse, o zaman sorun iyice çözümsüzleşiyor. İşte bu yüzden, ilk denemenin genelevde yapılmasının olumsuz sonuçları olabiliyor. Artık bekaretinden sıyrılmak isteyen genç, geneleve orada çalışan herhangi bir kadına özel bir arzu duyduğu için değil, başka bir eş bulamadığı için gitmektedir. Yani, başarılı bir cinsellik için gerekli olan o kendiliğinden heyecan ve istekten yoksundur, hatta biraz sıkıntılı ve gergindir, adeta kendini zorlamaktadır. Böyle bir ruh hali, zaten başarısız bir performansa zemin hazırlar. Buna bir de genelevdeki partnerin soğuk davranışı eklenince, erkeğin iktidarsız kalmasının hiç de şaşırtıcı bir sonuç olmadığı görülebilir. Başarısız bir ilk deney, yarattığı psikolojik sarsıntıyla, iktidarsızlığın nedeni olabilir ama, bazen de sadece görünürde bir nedendir bu. Daha temelde, çocukluk yıllarında kişide şok etkisi yaratmış, bir cinsel yaşantının izleri yatıyor olabilir. Bu, çoğu zaman tamamıyla unutulmuş bir yaşantıdır. "
|