|
|
Mutsuz kadınların ülkesi
Türkiye'de "kadın mutsuzluğu" gündüz kuşağı programlarına ve yerli dizilere damgasını vurdu
BİR erkek olarak, Türkiye'de kadın olmanın zorluğunu anlamak için gözlerimi televizyon ekranına çevirmem yetiyor. Gündüz kuşağı programlarına bakıyorum: "Kadının Sesi" adıyla iki ayrı kanalda (TGRT ve Kanal D) iki program yayınlanıyor. Kadınlarda derdin bini bir para. Yine Kanal D'de yayınlanan "Hayat Yeniden Başlıyor" daki 6 çileli kadını izliyorum, içim kıyılıyor. Seda Sayan'dan eşya koparabilmek için acılarını, talihsizliğini, fukaralığını pazara çıkarmak zorunda kalan gariban kadınları duydukça yüreğim burkuluyor. Peki ya yerli dizilere ne demeli? Bana içlerinden bir tane mutlu kadın karakteri gösterebilir misiniz? "Melekler Adası" nda Şerbet ile Döne'nin başına gelmeyen kalmadı. Ya en sonunda kör bir kurşuna hedef olan "Zerda"ya ne demeli? Kanal D'de geçen hafta start olan "Sil Baştan"daki sabıkalı kadınların hayata umutsuzca tutunma çabaları da göz yaşartıcı değil mi? En neşeli dizi "Avrupa Yakası"nda bile Aslı'nın gülücüklerinin ardına gizlediği mutsuzluk içinizi acıtmıyor mu? "Kınalı Kar"da, "Berivan"da, "Gelin"de bir tane yüzü gülen kadın kahramana rastlayabiliyor musunuz? Türkiye'de adı "Çile" ya da "Kader" olan kadınların sayısının artması boşuna mı sizce? Töre cinayetine uygulanan ceza indirimini kaldırmak bile 60 yıl sonra aklımıza geldi. Daha fazlasını konuşmaya gerek var mı? Ha, az daha unutuyordum. "Tatlı Hayat" ve "Patron Kim?"de kadınların hepsi mutlu... Ama o diziler de yabancı formatlı!..
|