kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

AK Parti ve sol

Genar Şirketi'nin sol seçmen arasında yaptığı araştırmada oy verenlerin yüzde elliye yakını bu partiyi "Atatürkçü ve laik" gördüğünü söylüyor. Sosyal demokrat görenler ise sadece yüzde 17.
Anket CHP'nin temel sorununu da söylemekte. CHP, Kemalist bir partiden sosyal demokrasi çıkarmaya çabaladıkça siyaseten girdiği çıkmazdan çıkamayacak. Kemalizm, Batı'nın "tüketim biçimini" taklit etmeyi modernleşme sandı.
Üretim biçimini ıskaladı. Batı'nın tüketimini üretim biçimi belirliyordu. Tarımdan kurtulamamış topluma Batı gibi tüketme biçimi dayatınca, Kemalizm ile kitleler arasında bugüne kadar aşılamayan bir gerginlik çıktı. Devlet dayatması ile modernleştirmeden de başka bir sonuç beklenmesi gerçekçi olmazdı.
Sosyal demokrasiyi doğuran Marksist sol ise üretim biçimini esas alır. İnsanoğlununçalışma aleti değiştikçe yaşamı da değişir. Karasaban ile çalışan bir toplumla, bilgisayar ile çalışan toplum bu nedenle çok farklıdır. Teknolojik değişim hem bireyi, hem debireyin diğer bireyler ve toplumla ilişkisini dönüştürür.
CHP'nin Kemalizm ile dayattığı modernleşme, tarlasında çalışmaya devam eden adama frak giydirme düzeyinde kaldı. Temelde bir değişim sonucu olmayan bu modernleşme çabalarına halkın mesafeli durması, yüzeysel dönüştürme çabalarının askeri bürokrasi gözetiminde devamı zorunluluğunu getirdi.
Halk bir yanda, devlet öte yanda kaldı. Toplumu sağlıklı bir yenileşme dinamizmine sokacak olan üretim bir yanda kaldı, bundan kopuk Batı taklitçiliğine endekslenmiş tüketim öte yanda...
Zaten bu nedenle bugün bile anketi cevaplayan sol seçmenin yüzde 55'i CHP'yi devletten yana bir parti olarak tanımlamakta.

***


Kıbrıs, sol geleneği çok güçlü olan bir adadır. Hatta öyle ki Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios bile"kızıl papaz" olarak anılmıştır. Bugün de AKEL Rum kesiminin, CTP de KKTC'nin en güçlü partileri.
Kıbrıs sorununun çözümünde büyük bir çaba sarf eden Cumhuriyetçi Türk Partisi de kendi içinde epey uzun süren büyük bir değişim geçirdi. KKTC Başbakanı partinin liberal sol çizgiye gelmesi için çok uğraştı.
Dünkü gazetelerden birinde Mehmet Ali Talat'ın KKTC'de çözüm ile Türkiye'deki siyasal partileri değerlendiren bir konuşmasına rastladım.
Talat, CHP'yi "muhafazakâr" AKP'yi de "ilerici" olarak tanımlıyordu. Aslında bu tespit, İdris Küçükömer'in "Düzenin Yabancılaşması" adlı kitabındaki gözlemlerle çakışıyor. İdris Küçükömer Türkiye'de sol geçinen partilerin aslında sağcı, muhafazakâr geçinenlerin de solcu olduğunu söyler. Bunun nedenini de sağ diye nitelenenlerin halkın yanında, kendini sol diye tanımlayanların ise devlet kanadında yer almasına bağlar.
Mehmet Ali Talat, CHP'yi niçin muhafazakâr olarak tanımladığını da şöyle açıklıyor:
"CHP politikası çözüm sürecinde son derece zararlı. Eski ve başarısız politikaların benzeri, devamı. Türkiye'nin önünü açmak yerine çözümsüzlüğü mevcut kılmaya yönelik."
Talat, AKP'yi de neden ilerici bulduğunu aynı konuşmada açıklamakta:
"AKP ise hem Kıbrıs'ta hem de iç politikada ilerici. Türkiye'nin demokratikleşmesini savunuyor. Bizim görüşlerimizle onlarınki uyuşuyor."

***


CHP, insandan kopuk, bireyin zenginleşmesine ve özgürleşmesine aldırmayan, devletçi, merkeziyetçi anlayışından Kıbrıs konusunda da vazgeçmediği için KKTC'nin solcu Başbakanı tarafından eleştirilmekte.
Aslında tüm olan bitenler Türkiye'de sağlıklı bir sol yapılanma için Kemalizm ile sosyal demokrasinin ayrışması gerektiğini haykırmakta.
Askeri bürokrasi gözetiminde Batı benzeri bir tüketim anlayışını modernleşme olarak gören Kemalizm ile üretim biçiminde değişimi esas alan solun yan yana gelmesi asla mümkün olmaz..
CHP, Kemalist olarak kalıp devletçiliği, merkeziyetçiliği, KKTC'de çözümsüzlüğü daha tutarlı ve açık yürekli savunmalı.
Sol adına bunları savunmak hem başarısızlık getiriyor, hem de daha vahimi, ayıp oluyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Denktaş istifa etmelidir...   / 26-04-2004
 Neden evet?   / 24-04-2004
 AK Parti ve sol   / 19-04-2004
 AK Parti kendini ayağından vurur mu?   / 17-04-2004
 U2 Kıbrıs'ta...   / 12-04-2004
 Rauf Denktaş Papadopulos'cu mu?   / 10-04-2004
 Devlet mi İslam, toplum mu?   / 05-04-2004
 Dün cuma idi...   / 03-04-2004
 Kabadan inceye...   / 29-03-2004
 Laikliğin teminatı AB değil mi?   / 27-03-2004
MEHMET TEZKAN
Taksim'i bir türlü aklayamadık
Taksim fobisinden...
EMRE AKÖZ
'Eşek şakası' azaldı
Şarkıcı Latif Doğan'a yapılan...
MEHMET ALTAN
Devlete soru sormak isterseniz...
'Vergi vermeyen oy...
AB 25'ledi Türkiye'ye 10 kardeş geldi
Türkiye’nin de aday olduğu AB ailesi, 10 yeni üyesini bugün resmen...
AB liderleri Türkiye'ye karşı ikiyüzlü
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Avrupalı...
Utanç tablosu: 0-1
Utanç tablosu: 0-1
Aralık sonunda en yakın rakibine 9 puanlık fark atarak futbol...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.