| |
Rauf Denktaş Papadopulos'cu mu?
Biz, yönetilen Türkler, hep "sağ gösterip sol vuran" resmi siyasetin kurbanları olduk... Dün gibi hatırlarım... 12 Eylül askeri darbesi görünürde "terörü" önlemek için yapılmıştı... Nitekim, ertesi günü ortalık sakinleşmişti. Ama onca silahın yurt içine nasıl girdiği, bunun sorumlusunun kim olduğu hiç sorulmamıştı. Neyse, amacım bunları tartışmak değil... Terörü önlemek için yapılan askeri darbe, sonunda en çok Yunanistan'a yaradı... Kenan Evren, Yunanistan ile aramızdaki ihtilaflardaki en büyük kozumuzu, Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına geri dönüşünü, hiçbir pazarlık yapmadan onaylayıverdi... Bizler, askeri darbe ile anında kesilen teröre sevinirken, darbe Yunanistan'a yaradı. Vatanseverlik üzerine kurulu görünen bir hareket, ülke sorunlarındaki en büyük kozu dış arenada harcadı... Aynı türden hatırladığım ikinci olay, Alpaslan Türkeş'in Paris'te Ermenistan yönetimi ile görüşmesidir... İçeride bağnaz, milliyetçi olan bir anlayışın lideri dışarıda Ermenistan yönetimi ile görüşmüş, kimse de bunun arkasını soruşturmamıştı... İçeride bu kadar milliyetçi durup da, dışarıda o söylemle taban tabana zıt gibi gözüken bir inisiyatifte birinci derecede rol oynamak, 12 Eylül türünden, siyasal bir sağ gösterip sol vurmaydı... Üzerine projektör yakılmadan, unutulup gidiverdi... Ya da aynen Kenan Evren'in uygulaması gibi unutturuldu.
*** Şimdi böyle bir "sağ gösterip sol vurmayı" Kıbrıs sorununda yaşıyoruz... "Türk askeri gidecek" diye ağlayan, dökülen şehit kanlarından söz eden, Kıbrıs Türk'ü ile Rum'un kaynaşacağından dolayı neredeyse kurdeşen dökecek olan KKTC Cumhurbaşkanı "Annan Planı'na hayır diyeceğini" açıkladı... Halbuki, Annan Planı'na hayır demek, Rum Lideri Papadopulos'a destek vermek anlamına geliyor... Milliyetçi söylemin en salçalısını pişiren Denktaş, Rum liderinin ekmeğine yağ süren bir Papadopulos'cu çıktı... En milliyetçi geçinenin, Rum liderinin en iyi yardımcısı olması, "sağ gösterip sol vurmanın" şahikası değildir de nedir?
*** Papadopulos'un, 7 Nisan akşamı televizyonda yaptığı konuşma, çözümden yana olanları "ver kurtulcu" olarak damgalamak isteyenlerin maskesini çekiverdi... Papadopulos, ağlayarak ne diyor? "Ben bir devlet teslim aldım, bir toplum teslim etmeyeceğim..." Papadopulos, ağlayarak ne diyor? "Rum'un servetini işgalciyle paylaşması adil değil." Papadopulos, ağlayarak ne diyor? "Bu plan devlet varlığımızı ortadan kaldırmak istiyor." Papadopulos, ağlayarak ne diyor? "Türk tarafı siyasal eşitlik sağladı." Ve, Papadopulos'un Rum halkından istedi- ği "güçlü hayıra" ilk yanıt kimden geliyor, milliyetçi Rauf Denktaş'tan... İnsan ister istemez, onca insanımızın kanını döken ve sonunda Yunanistan'a yarayan 12 Eylül'ü anımsıyor... İnsan ister istemez, Alpaslan Türkeş'in Paris'te Ermeniler'le görüşmesini anımsıyor.
*** Annan Planı'nı en iyi Papadopulos yorumladı... Annan Planı'na eleştiride bulunanlar, Papadopulos'un televizyon konuşmasını dikkatle dinleyip, ahlaklı olmayan çarpıtmalarını yeniden düşünmeliler... Bu yalan dolan, KKTC halkının kimlik krizini, belirsiz yarınını ortadan kaldırmaya büyük katkı sağlayacak bir gelişmeyi bıçaklamak için yapılıyor... Tarih aydınlanmayan karanlıklarla dolu... Ya da "sağ gösterip sol vurmalar" ile... 12 Eylül'ün en çok Yunanistan'a yaradığı... Ermeniler'le Türkeş'in görüştüğü... Ve Denktaş'ın Papadopulos'cu çıktığı bir karanlık arena... Alıştık, şaşırmıyoruz...
|