Kosovalı Yılmaz kanserle savaşıyor
Kosovalı Yılmaz Balinca, 11 yaşında yakalandığı lenf bezi kanseri ile 5 yıldır mücadele ediyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Yılmaz'ın hastalığı savaş her gündeme geldiğinde nüksediyor
Yılmaz Balinca, 16 yaşında Kosovalı bir çocuk. Kosova'nın Vucitırn adlı kasabasında yaşıyor ama onun ikinci evi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji servisi oldu. Zira Yılmaz, 11 yaşındayken lenf bezi kanserinin pençesine düştü. Uzun süre tedavi olduktan sonra iyileşerek ülkesine geri döndü. Ama yaşadığı ülkede patlak veren her huzursuzluk, Yılmaz'ı da yine kanser savaşının içine itti. Savaşın acı yüzüyle yakınlarını kaybederek tanışan, babasının iş yerinin harap olmasıyla da savaşın ağırlığını omuzlarında taşıyan Yılmaz, tam iyileşti denirken amansız hastalığı yeniden nüksetti. O şimdi yeniden iyileşmeyi ve fanatik taraftarı olduğu Galatasaray'ın maçına giderek, Hakan Şükür ve Hagi ile tanışmayı düşlüyor. Yılmaz, Kosovalı bir ailenin altıncı çocuğu, Naim Fraşiri Okulu'nda 9. sınıfta okuyor. Babası Kosova'da lokanta işletirken, 1999 yılındaki savaşla birlikte her şeyini kaybetti. Ev hanımı olan annesi Cevriye Balinca, eşinin ve öteki çocuklarının yaşayabilmek için hayata tutunmaya çalıştıklarını söylüyor. Balinca, eşinin işsizlikten kırılan Kosova'da iş peşinde olduğunu anlatırken, iki kızının bir mağazada tezgahtar olarak kazandıkları parayla yaşamlarını sürdürdüklerini belirtiyor.
KOSOVA'DAKİ KARIŞIKLIĞA ÜZÜLÜYOR Balinca, 1999 yılına kadar evlerinin maskotunun Yılmaz olduğunu söylüyor. 1999 yılında aniden boğazı şişen, karnında yumrular çıkan Yılmaz'a Kosova'da yapılan tetkikler sonucunda lenf bezi kanseri teşhisi konulduğunda, o neşeli Yılmaz'ın yerini küçük yaşta kansere karşı savaşan Yılmaz'ın aldığını anlatıyor. Balinca, şunları söylüyor: "O dönemde savaş durumu vardı. Kosova'daki doktorlar acilen Belgrad'a gitmemizi söylediler. Ne yapacağımızı bilemedik. Türkiye'ye gelmeye karar verdim. Cerrahpaşa'ya geldim ve Yılmaz'a hemen tedavi uygulanmaya başladı. Kemoterapi uygulandı, ilaçlar verildi. Biz Yılmaz ile İstanbul'da iken Kosova'da savaş patladı. Eşim ve diğer beş çocuğum Kosova'da kalmıştı. Yılmaz'ın durumu biraz düzelince tekrar evimize döndük. Döndüğümüzde evimizin yağmalandığını, eşimin iş yerinin yerle bir edildiğini gördük." Yılmaz'a uygulanan bu tedavinin ardından, önce üç ayda bir, sonra altı ayda bir, daha sonra ise yılda bir kontrole geldiklerini belirten Balinca, birkaç ay önce Kosova'da yaşanan karışıklıkların ardından Yılmaz'ın yeniden hastalandığını söylüyor. Cevriye Balinca, "Yine boğazı şişti ve dişleri ağrımaya başladı. Hemen İstanbul'a geldik, doktorlar hastalığının nüksettiğini söylediler. Şimdi altı ay sürecek bir tedaviye başlanacak" diyor. Cevriye Balinca, hastane ve Kosova'dan İstanbul'a yol masraflarının altından kalkamadıklarını anlatarak, tek geçim kaynaklarının iki kızının tezgahtarlıktan kazandığı para olduğunu söylüyor. İstanbul'da tanıdıkları kimse yok. Balinca, Yılmaz'ın ilaç masraflarının Kanserli Çocuklara Umut Vakfı'ndan sağlandığını belirtirken, kendisinin de hastane masraflarını karşılamaya çalıştığını anlatıyor. Ancak bu masrafları daha ne zamana kadar karşılayabileceklerini kara kara düşünüyor.
SAVAŞLAR DURDURULSUN Yılmaz, hastalığının ne olduğunu bilmiyor. Tedavi sonucu saçları dökülmüş ama "Benim saçlarım zaten kısaydı" diyor. Onun hayatta en çok istediği şey; nedeni olmayan savaşların durması, insanların yaşamlarını huzur içinde sürdürebilmesi. Savaş zamanında İstanbul'dayken, o şiddeti televizyonlardan izlediğini belirten Yılmaz, babasının işini kaybetmesine, düzenlerinin bozulmasına yakından tanıklık ettiğini söylüyor. Yılmaz, patlayan bombaların durdurulması gerektiğini belirterek, "Savaş beni çok üzüyor. Çocukların anne ve babalarını kaybetmeleri, babaların işsiz kalması ve daha birçok şey... Ben bunun etkilerini yakından yaşadım" diyor. Yılmaz savaşın durmasını istiyor ama onun bir isteği daha var: Galatasaray'ın şampiyon olması. Futboldan bahsedince gözleri parlıyor, gülümsüyor. Koyu bir Galatasaray taraftarı olan Yılmaz, Hakan Şükür ve Hagi'nin hayranı. Hastane odasında Galatasaray şapkasıyla teselli buluyor, bir an önce iyileşip, Galatasaray maçına gitmek istiyor. Bir başka hayali ise; Hagi veya Hakan Şükür ile yakından tanışmak...
TEKRARLARSA İLİK NAKLİ GEREKEBİLİR Yılmaz'ın tedavisinin yapıldığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız, Yılmaz'ın kendilerine beş yıl önce geldiğini belirterek, şunları söylüyor: "Yılmaz'ın karnında ve boynunda bezeler vardı. Lenf bezi kanseriydi. Ama bu kanser türü tedaviye yanıt veren bir tür. Biz kemoterapi uyguladık. Tedaviye yanıt verdi. Daha sonra annesi, Yılmaz'ı muntazam olarak kontrole getirdi. Her şey yolundaydı." Yıldız, Yılmaz'ın birkaç hafta önce annesi tarafından yeniden hastaneye getirildiğini belirterek, "Boynunda ve kulak önlerinde, ayrıca akciğerlerinde bezeler oluşmuştu. Şimdi Yılmaz'ı ilaç ve ışınla tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu tedavi altı ay sürecek. Genelde bu hastalık tedavi edildikten sonra nüksetmez, fakat Yılmaz'ın yaşadığı stresin katkısıyla yeniden ortaya çıkmış olabilir. Biz de tedaviyi tekrar ediyoruz ama yine nüksederse, ilik nakli yapılması gerekecek" diye konuşuyor.
|