Bu kavga niye?
"Kendimizi incelersek, büyük bir güce sahip olduğumuzu, ama bunu fark edemediğimizi görürürüz.." Ünlü yazar Johann Lavater sanki bu sözleri bugünün G.Saray'ı için söylemiş.. 100. yılını kutlamaya hazırlanan demokrasinin kilometre taşlarından, asırlık çınar G.Saray tarihinde ilk kez bir seçime 4 başkan adayı ile giriyor. Bu duruma "Hırs" da diyebilirsiniz, koltuk sevdası da.. Yaptıklarıyla, başardıklarıyla, Türk insanına yaşattığı gururlarla ve ilklerin öncüsü olmakla alkışlanan G.Saray'da "Hizmette sınır ve kademe olmaz" temel ilkedir. Görüyorum ki; 4 başkan adayı uzlaşmaz bir tavır sergiliyor. "Ben daha iyiyim" kavgaları yaşanıyor. Yazılı ve görsel medyada yapılan karşılıklı suçlamalar hem G.Saray'ı yaralıyor, hırpalıyor, yıpratıyor hem de G.Saray'ı yönetmeye talip kişilere yakışmıyor. Kısır çekişmenin yarattığı ve "Bölünmüşlük" izlemi veren uzlaşmazlığı, caima üzüntüyle izliyor, içine sindiremiyor. Peki; 4 başkan adayının da amacı G.Saray'a hizmet etmek değil mi? Neden o zaman kolkola girip G.Saray'ı "Güçlerin efendisi" yapmıyorlar? G.Saray'ı tapacak kadar sevdiklerine inandığım 4 adayın tek bir çatı altında toplanmaları G.Saray etiğine yakışan bir davranış olmaz mı? Bilgi ve birikimi birleştirmek G.Saray'ı daha büyük yapmaz mı? İnanıyorum ki; birleşme adına atılacak her adım G.Saraylılar'ın 100. Yılı keyifle kutlamalarını sağlayacaktır. G.Saray şimdi tüm Türkiye'ye örnek olacak bir sınav yaşıyor. "Daha büyük, daha güçlü bir G.Saray" adına camianın değerli büyüklerine ve değerli duayenlerine bu birleşmeyi sağlamaları için büyük bir görev düşüyor. 523 yıllık ilim ve irfan yuvası G.Saray Lisesi'nden doğan G.Saray kulübünü 100. yılına girerken tek çatı altında birleşmiş daha güçlü bir yönetimle taşımak tarihi bir görevdir. Sayın İnan Kıraç, sayın Selahattin Beyazıt, sayın Ali Uras, sayın İzzettin Doğan ve sayın Ali Tanrıyar gibi duayenler birleşmenin meşaleşini yakmalıdır. Keşke dememek için.. Ben babamı kaybettiğim gün çok düşünmüştüm. "Acaba babamı bir gün, bir hafta, bir ay, bir yıl daha fazla yaşatabilir miydim?" Böyle bir gücümün olup olmadığını, varsa kullanıp kullanmadığımı hep kendimle tartıştım. Üzüntülü günler geçirdim. Çok adaylı seçimde kim başkan olursa olsun eminim ki sevinemeyecek. Çünkü kazanan G.Saraylılar kaybeden G.Saraylılar'ın üzüntüsünü yüreklerinde hep yaşayacak. Ben, çok başlı değil, çok sesli, sevgi ve saygı dolu bir G.Saray'ın özlemini duyuyorum. "Herşey G.Saray için" sloganı her G.Saraylı'nın temel fesefesiyse ve bir tane G.Saray varsa o zaman birleşmeyi istemek ve desteklemek her G.Saraylı'nın görevidir. Yarınların "Keşke"lere gebe olmaması için bugün birlik ve beraberlik zamanıdır..
Not: Bu yazı dün öğleden sonra yazıldı. Geceleyin Kıran ile Canaydın birleşti. Darısı diğerlerinin de başına...
|