| |
|
|
Ali Aydın dersi!..
Futbolumuzun genç hakemlerine Ali Aydın ibret dersi olmalı.. Tüm genç hakemler, yükselmek için ruhunu şeytana satan Dr. Faust'un öyküsünü de okumalı.. Ali Aydın, kötü maç yönettiğinden değil, üzerine gölge düştüğü, artık ona inanç kalmadığı için hakemliğe veda etmek zorunda kaldı. Bu noktaya adım adım geldi.. Sandı ki, Federasyon Başkanı'nın adamı olmak, onu el üstünde tutar.. İşte acı son.. Üç gün içinde biri dışarıda milli, öteki içeride derbi, çok önemli iki maç yönetecek bir kariyere sahipken bitti. Tükendi.. Güvendiği dağlar (!) onu bu defa koruyamadılar.. Hatta kendi kelleleri için belki de teşvik ettiler.. Ali Aydın'ın hazin sonu, gerçek bir insanlık dersidir. Bu ülkede bir Goethe olsaydı, belki onun hayatı da roman olurdu.. Hisseli, ibretli bir roman..
Kör ölür badem gözlü olur.. Hakemliği tüketmiş Ali Aydın istifa edince bir kısım medya onu yüceltme savaşına girdi. Mesleğine bu kadar ihanet etmiş biri, istifa etti diye bağışlanır mı?. Aydın kendisine yönelik ağır eleştirilerimi Sanem Altan ile konuşurken şöyle yorumlamış: "Bence hâlâ Fenerbahçe- Galatasaray maçındaki 4 kırmızı kartı unutamamış." Ben unutmadım, Ali Aydın, ama belli sen unutmuşsun.. O dört kırmızı kartın dördünü de alkışlayan ve "Ali Aydın haklıydı" diyen tek Galatasaraylı gazeteci bendim.. Hem yazılarımda, hem TV yorumlarımda bu kartları hep savundum. Hâlâ da savunuyorum.. Ama sen 4 kırmızı karttan sonra o kadar değiştin ki..
|