| |
|
|
Türkiye'nin Oscar Gecesi...
Haldun Dormen'i yürekten kutluyorum.. Afife Ödülleri, Türkiye'nin Oscar Gecesi oluyor.. Nasıl bir görkem.. 8 yıl önce yola çıkarken iş iyi niyetli bir tiyatro ödül gecesiydi.. Pazartesi gecesi Lütfi Kırdar'da harika bir organizyon yaşadık.. Tiyatro adına gurur duydum.. Bu organizasyonun arkasında sekiz yıldır duran Yapı Kredi Sigorta adına gurur duydum.. Tam da ödül günü görevinden ayrılan, Afife Ödülleri'nin gönül adamı Erhan Dumanlı adına gurur duydum.. Ama en çok Haldun Dormen adına gurur duydum. O olmasa, ne Afife'yi hatırlayan çıkardı, ne de onun adını taşıyan ödüller.. Haldun, iyi niyetli tiyatro gecesini, adım adım Türkiye'nin Oscar Galasına çeviren adamdır.. Tüm eleştirileri dikkate alarak, imkanları zorlayarak, her yıl daha titiz çalışarak Afife'yi yüceltti. Doruklara taşıdı.. Nasıl mutluydum pazartesi akşamı.. Ve de nasıl gururluydum
Bu ülke, bu ülke insanı isterse neler yapabiliyor!.. Görkemi, düşüncedeki görkemi hayata geçiren adam Osman Şengezer.. Gene harikalar yaratmış. Daha salona adım atar atmaz, sahne dekoru size muhteşem bir gece yaşayacağınızı hissettiriyor.. Frekans/ Ertan'ın ışıklarını da dekorun içine hem de öyle yerleştirip nasıl etkileyici bir hava yaratmış.. Sonrası Oscar gecesi işte.. Pırıl pırıl, ışıl ışıl akıp giden organizasyon.. O insanı yürekten vuran saygılı başlangıç.. Geçen yıl kaybettiklerimize birer gül, sahnenin önünde.. Kerim Afşar'la başlayan, Şeref Gürsoy'la devam eden ve Kerem Yılmazer ile biten bölüm.. Ne kadar çok kaybetmişiz geçen yıl meğer.. Sonra Korhan Abay'ın kısa ama vurucu açış konuşması.. AK Parti'nin kara yüzü bir yeni belediye başkanının sanata nasıl sırt çevirdiğini öyle şık anlattı ki.. Korhan, Afife'nin artık geleneksel sunucusu ve her yıl daha oturuyor yerine.. Şu zarf dağıtma işi ondan alınsa ve kuliste yapılsa, Korhan her zarfta araya girmek, gereksiz yere konuşmak zorunda kalmasa.. Biz ne güvensiz milletiz.. İlle de kanıt.. Kuliste yapılsa, zarflar değişir diye korkuyoruz neredeyse.. Neyse o kadar kusur kadı kızında olsun.. Seneye onu da çözeriz.. Ve Cemal Reşit Rey!.. İstanbul'da yirmi yıldır kesiksiz sahnelenen Lüküs Hayat'ın bestecisi Cemal Reşit Rey'in doğumunun yüzüncü yılı 2004!.. Ve Evin İlyasoğlu, sevgili Evin, harika Evin, Afife 2004'te bir damga daha vurmuş.. Cemal Reşit Rey 100 yaşında.. Ödül gecesinin rengi, keyfi Cemal Reşit Rey oldu.. Önce iki usta piyanist Seher Tanrıyar ve Aydın Karlıbel büyük ustanın prelüd ve füglerini seslendirdiler.. Sonra da Haldun Dormen'in İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal Bölümü öğrencileri Lüküs Hayat'ın en güzel şarkılarını söylediler.. Suna Pekuysal yanımda oturuyordu. 20 yıl önce Lüküs Hayat'ı açan ve yıllarca oynayan Suna.. Büyük Suna.. Nasıl heyecanlandı, nasıl keyiflendi, nasıl coştu, katıldı şarkılara.. Ödül jürisi.. Gelişme güzel.. Herkesin her oyunu izlemesi zor. Önce yedi kişilik bir uzman kurulu, üçer aday belirliyor. Sonra bu liste geniş, asıl seçici kurula veriliyor.. "Bu oyunları izleyin ve seçin" diye.. Bu ikinci gurup 23 kişi.. Az.. Hedef 100 olmalı.. Seçenler ne kadar fazla olursa, ödül o kadar tartışılmaz olur. Oscar'ın büyüklüğü seçimi binlerin yapmasından.. Haldun Dormen, asıl seçici kurulda "Seçkinci olmak"tan vazgeçmeli.. Tiyatro halk için yapılıyor.. Tiyatroyu yaşatan insanların, onun ödüllerinde oy sahibi olmamaları mümkün mü?.. Kurul 100 kişi olursa, Afife "Seçkinler Ödülü" olmaktan kurtulur.. Gecenin en anlamlı ödülünü bence, "Yılın En Başarılı Müzikal ve Komedi Erkek Oyuncusu" dalında Hakan Gerçek aldı. Bence yılın, hatta son yılların en güzel oyunlarındandı, İnishmorelu Yüzbaşı.. Hakan gerçekten harikaydı.. Ama güzel olan, anlamlı olan, Hakan'ın bu ödülü Genco Erkal ve Metin Serezli gibi, Türk Tiyatrosunun iki ustası, iki devi, iki kurdu ile yarışıp kazanmasıydı.. Sanırım Hakan'ın kazanmasına en çok da Genco ile Metin sevindiler.. Bayrağı emin ellere Gecenin en güzel teşekkür konuşmasını, En Başarılı Yönetmen seçilen Ayşenil Şamlıoğlu yaptı.. Onu bu yazıdan ayırdım. Çünkü kesilip saklanması gereken bir öykü anlattı, Şamlıoğlu.. Birinci Afife gecesinde Afife'yi tanıtan belgesel filmin canlandırma bölümlerinde Afife'yi oynayan Yeşim Alıç'ın, sekizinci yılda bu defa Afife Ödülü alması, bir başka duygusal anın yaşanmasına sebeb oldu. Gecede bana ters gelen tek şey, En Ba- şarılı Kadın ve Erkek Oyuncu ödüllerinde, ayni oyunda baş rolleri paylaşanların yapışık kardeşler gibi beraber aday gösterilmeleri oldu. Çok yanlış.. Çok yapay.. Ayni oyunda iki baş rol varsa, ikisi ayrı ayrı aday olur, biri seçilir.. Yarın, üç, beş, on beş baş rol olursa ne olacak?. Bu hatadan hemen, ama hemen dönülmeli.. Gecenin son, ama benim için en güzel notu, Özdemir Nutku'yu sahnede görmek oldu.. 1957'de Yeni Gün'de gazeteciliğe başladığımızda Özdemir tiyatro eleştirmenimizdi.. Hey gidi günler.. O zamanlar 15-20 bin satan yerel gazetelerin bile tiyatro eleştirmenleri vardı.. Özdemir bana tiyatroyu tanıtan, öğreten, sevdiren adamdır. Eleştirileri çok uzun ve ayrıntılıydı, ama bir nefeste okurdum. Doyamazdım. Yetmezdi.. Yakalardım.. Bir yığın soru sorardım.. Dekor için duvara rastgele asılan tablonun bile yerine göre nasıl önem kazandığını anlatmıştı bir gün unutamam.. Tiyatroya adanmış bir yaşamın sahibi olarak Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü'nü almayı onun kadar hak etmiş birini hatırlamıyorum.. Ankara'dan ikimiz de ayrılmıştık.. Ben İstanbul'a.. O İzmir'e.. Profesör olarak tiyatro öğretmeye.. 30 yılı aşmış Özdemir'i görmeyeli.. Sahneye fırlayıp boynuna sarılmak, o tiyatro ile dolu gençliği yeniden yaşamak nasıl geçti içimden.. Nemlenen gözlerimi kurularken, Özdemir kaybolmuştu bile..
***
Yapı Kredi Bankası'nın yeni bir yönetim kurulu var. Yapı Kredi Sigorta'ya da yeni bir yönetim gelecek. Bu ülkenin kültür ve sanata en çok değer veren, en çok hizmet eden kurumlarının başında gelen Yapı Kredi'de, yeni yönetimler havayı değiştirecekler mi, bilmiyorum.. İçim kıpır kıpır.. Heyecanla, ne yalan söyleyeyim, biraz da korku ile gelişmeleri bekliyorum..
|