|
Asmalı Konak'ın yönetmeni artık beyazperdede
|
|
Çağan Irmak'ın ilk sinema filmi yadırgatıcı". Baştan sona ilgiyle izlenen "Mustafa Hakkında Her Şey"in neyi amaçladığı, ne anlatmak istediği anlaşılmıyor
Büyük ve başarılı bir reklam şirketinin egosu fazla gelişmiş, sinirli, öfkeli, kırıcı ve bencil sahibi Mustafa için her şey günlükgüneşlik gözükmektedir. Şirketi dev bir film platosu gibidir, güzel bir karısı, çok sevdiği bir küçük oğlu, düzenli bir yaşamı vardır. Ama günün birinde her şey sarsılır. Karısı kullandığı otomobille karıştığı trafik kazasında ölür. Üstelik işinden değil, Kilyos'tan geldiği ve yanında bir erkek olduğu ortaya çıkar. Hayatı cehenneme dönen Mustafa için, nasılsa hayatta kalan yabancının peşine düşüp gerçeği öğrenmek bir görev haline gelir. Ama hikayenin bu ana hatlarından sonra işler biraz karışıyor. Çünkü film tam olarak yolunu ve yönünü seçemiyor, arada bir derede kalıyor. Çocukluğunda geçirdiği bir travmayı ömür boyu sürdürmüş bir insanın karakter irdelemesi midir bu? Gizli kalmış aile sırlarının peşinde bir soruşturma mı? Aşk ve aldatma üzerine bir düşünme fırsatı mı, bir psikolojik gerilim ve 'Bakalım kim kimi haklayacak?' heyecanı mı?
İKİNCİ YARIDA TOPARLIYOR Film tüm bunları birden yapmayı deniyor. Ama tam olarak başaramıyor. Özellikle ilk yarısı, yönetmenin hiç de amaçlamadığı gülüşmelere, hatta kahkahalara neden olan biçimde gelişiyor. İkinci yarıda film oldukça toparlanıyor. Ve ilk yarıdaki pek de başarılamamış bir Zeki Demirkubuz tavrı, bu kez belli bir Marco Ferreri tavrına dönüşüyor. Yani, tipik burjuva bir adamın üstelik esir almış olduğu tipik bir alt-kesim insanına, bir emekçiye karşı kinini kusması ve böylece, adeta sınıflararası bir savaşıma girmesi... Ama bu ilginç tema da sonuna dek götürülmüyor. Çağan Irmak'ın başlıca kusuru, senaryodan başlayarak filmin ana temalarını, asıl ilgi alanlarını saptamadaki yetersizliği. Yoksa filmin akışkan bir dili, kararmalı sahnelerle de olsa doyurucu bir süreklilik duygusu, iyi bir oyuncu kadrosu var. Teknik standartları da oldukça üstün. Oyuncu demişken, aslında çok iyi bir oyuncu olduğu halde rolünün belirsizliğine kurban giden Fikret Kuşkan'dan çok, kusursuz bir şoför olan Nejat İşler ve de özellikle yardımcı rolünde son derece iyi olan Şerif Sezer'i kutlamak isterim. "Yol", "Hakkari'de Bir Mevsim", "Camdan Kalp" gibi filmlerin fetiş oyuncusu Sezer, aynı kadının 30 yılın ayırdığı iki farklı dönemini ustalıkla canlandırdığı bu rolle tam bir oyunculuk dersi veriyor. Sırf onun için bile film görülmeye değer, inanın...
|