kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Fransa saf mı değiştirdi?

Fransa'da iktidar partisinden Türkiye'nin AB üyeliğine karşı yükselen sesler ve yeni Dışişleri Bakanı Michel Barnier'nin kafa karıştıran cevabı Ankara'da biraz moral bozukluğu yarattı.
Çünkü daha iki hafta önce Cumhurbaşkanı Chirac, "Şartları yerine getirince Türkiye'nin AB'ye üye olacağını" söylemişti.
Ancak telaşlanmaya gerek yok; bu çıkışlar iç siyasal hesaplara ve taktiklere dayanıyor. Hesapları anlatmadan önce gelişmeleri özetleyelim.
Fransız Meclisi'nde önceki gün iki milletvekili, Türkiye'nin AB üyeliğini gündeme getirerek, iktidar partisi Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) ve hükümetin görüşünü sordu. İki milletvekilinin de Türkiye karşıtları arasında yer aldığını belirtelim. Bunu UMP Başkanı Alain Juppe'nin "Türkiye ile tam üyelik görüşmelerine başlanmasını istemedikleri, en iyi formülün özel ortaklık olduğu" açıklaması izledi.

Parti ve hükümet farkı
Dışişleri Bakanı Barnier işte bu salvo karşısında kürsüye çıkıp, Türkiye'nin Avrupa ailesinin bir üyesi olduğu kararının 1963'te Fransa Cumhurbaşkanı General de Gaulle ile Almanya Başbakanı Konrad Adenauer tarafından verildiğini, 1999'daki Helsinki zirvesinde de teyit edildiğini anlattı ve ekledi:
"Hiçbir zaman kısa vadede gerçekleşecek bir üyelikten söz etmedik. AB Komisyonu, Türkiye'nin üyelik görüşmelerine başlayıp başlamayacağını ve ne zaman başlayabileceğini, görüşme süresini belirtmeden belirlemeli. Türkiye, diğer üye ülkeler gibi, tüm siyasi, ekonomik ve sosyal kriterlere uymak zorunda. Şu anda Türkiye'nin, hazırlık yapıyor olsa bile, kriterlere uymadığını görüyorum."
Barnier bu değerlendirmesini dün ikinci açıklamayla pekiştirdi: "Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılıp başlatılmayacağını, başlarsa ne zaman başlayacağını bize tarafsız şekilde AB Komisyonu raporu söyleyecek."
Görüldüğü gibi Barnier, UMP ile hükümetin çizgileri arasındaki farkı ustalıkla vurguluyor.
Açarsak; iktidar partisi AB Komisyonu'nun kararı ne olursa olsun Türkiye'nin üyeliğinin reddedilmesini, gerekirse referanduma gidilmesini istiyor. Hükümet ise AB Komisyonu raporunu bekleyeceğini ve onun önerileri doğrultusunda hareket edeceğini açıklıyor.
Hükümetin politikasında bir terslik ya da sürpriz var mı? Yok.
Peki Türkiye'nin beklentilerine uymayan gelişme var mı? Yok. Ne diyor Türkiye? "Benimle masaya otur, ne zaman üye yaparsan yap. Çünkü benim için görüşmelerin başlaması ve o etkiyle yabancı sermaye girişinin patlaması önemli."

Le Pen korkusu
Şimdi sıra geldi UMP'nin neden Türkiye üyeliğini gündemin ilk sırasına taşıdığı sorusuna.
Geçen ay bölgesel seçimlerde sol muhalefet yüzde 50'yi aşan oy patlaması yapınca, Chirac'ın binbir güçlükle oluşturduğu UMP dağılmanın eşi- ğine geldi. UMP çeşitli partilerin koalisyonu: Merkezciler, liberaller, reformcular, vs, vs...
Aksi gibi 13 Haziran'da Fransa'da AB Parlamentosu seçimleri var. Ve, merkez sağın korkulu rüyası aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Jean- Marie Le Pen, kampanyada Türkiye'nin AB üyeliğini malzeme yapacağını açıkladı.
İşte UMP zaten epey azalan oylarının bir bölümünü de Le Pen'e kaptırıp darmadağın olmamak için çareyi silahı onun elinden almakta buldu. Yani, Le Pen'den daha hızlı Türkiye karşıtlığında.
Göreceksiniz, seçim bitince sular durulacak. En azından hükümet ve Chirac açısından.
Hem sonra bir gerçek daha var: Fransızlar'ın çoğunluğu şimdi solda. Sosyalist Parti de -dün yine doğruladı- Türkiye'nin üyeliğini destekliyor.

Son bir uyarı: Haziran sonuna kadar tüm AB ülkelerinde seçim nedeniyle estirilecek Türkiye fırtınalarına hazırlıklı olalım ama kesinlikle moralimizi bozmayalım...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Beyin fırtınaları   / 13-04-2004
 Müthiş Türk   / 12-04-2004
 Bir hüzünden öbürüne   / 11-04-2004
 Son maratoncu...   / 10-04-2004
 Fransa saf mı değiştirdi?   / 09-04-2004
 Kandil Dağı'nda panik   / 08-04-2004
 Sandık küskünleri   / 07-04-2004
 CHP'nin açmazları   / 06-04-2004
 Bir vize Öyküsü   / 05-04-2004
 Çağdaş Sosyal Demokrasi   / 04-04-2004
ERGUN BABAHAN
Orgeneral Özkök'ün verdiği ders
Türkiye, ANAP'tan AKP...
ERDAL ŞAFAK
Komutan'ın verdiği ders
Son zamanlarda sık sık ağlamayı...
MANSUR FORUTAN
Ben ne anlarım prezervatiften
Gazeteci kısmına her gün...
MEHMET BARLAS
Kıbrıslı Türkler'in “Yeni lideri” Mehmet Ali...
SAVAŞ AY
Sağlık yazılarım ruh sağlığımı düzeltti
Nasıl mutlu...
REFİK DURBAŞ
Terörün çözümüne yaklaşım
Terör eylemlerinin...
SAİT GÜRSOY
Meslek liseleri yasası hazır
Meslek lisesi...
HINCAL ULUÇ
Türkiye'nin Oscar Gecesi...
Haldun Dormen'i yürekten...
Son karar Yanal
Son karar Yanal
Futbol Federasyonu'nun Levent'teki binasında buluşan Yanal ve Ulusoy...
Yaşlı yıldız yasak
Yaşlı yıldız yasak
Gençlik aşısının sağladığı başarıyı gören Fenerbahçe yönetimi, yeni...
Ve Derviş istifa etti
Ve Derviş istifa etti
Derviş, genel başkan yardımcılığını “seçimden sonra bu görevde...
Lojman cinayeti AİHM'de
Lojman cinayeti AİHM'de
Meclis Lojmanları'nda öldürülen oğlunun katillerinin bulunması için...
Kıbrıs'ta Asker Duruşu: Gönülden değil, akıldan yanayız
Kıbrıs'ta Asker Duruşu: Gönülden değil, akıldan yanayız
Genelkurmay Başkanı Özkök, Kıbrıs'ta gönülden değil, aklın...
Nebbaş nöbeti
Nebbaş nöbeti
Dün toprağa verilen Sakıp Sabancı'nın mezarı, nebbaş diye tanımlanan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.