|
|
|
|
|
|
Karar Kıbrıslılar'ın
Orgeneral Özkök "Referandum treni yola çıktı, Kıbrıs Türk halkının en doğru kararı vereceği özgür ortamı sağlamalıyız" dedi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kıbrıs Türkleri'nin 24 Nisan referandumunda herhangi bir dış ya da iç baskıya maruz bırakılmadan özgür iradesiyle karar vermesinin sağlanması gerektiğini söyledi. HÜKÜMETLE HER KONUDA AYNI GÖRÜŞTE DEĞİLDİK HÜKÜMETE süreç boyunca görüş bildirildiğini söyleyen Özkök, her konuda görüş birliği bulunmadığını vurgulayıp, "Buna New York'ta MGK'da oluşan çerçevenin dışına çıkılması da dahil" diye ekledi. AMA KARARI GÖNLÜMÜZLE DEĞİL AKILLA VERMELİYİZ ÖZKÖK, nihai tutumu "Kıbrıs davasını iyi tarif etmemiz lazım. Kimi gönlüyle kimi aklıyla tartışıyor. Gönlümüzle aklımız hiç bu kadar çelişmedi. Biz aklın rehberliğini seçmeliyiz" diye açıkladı. İkbal teklifine cüret edilemez
* TUTUMUMDAN MUTSUZ OLAN VAR BENİM sorumlu, ılımlı, yapıcı tavrım yanlış yorumlanıyor. Hatta kimileri bundan mutsuzluk duyuyor. * GÜYA BANA BİR İKBAL VAAT EDİLMİŞ BU kişilerden bazıları bu yaklaşım biçimimin güya bana vaat edilmiş bir ikbalden kaynaklandığını ileri sürüyor. * BÖYLE BİR VAADE CÜRET EDECEK YOK BÖYLE bir teklif ve öneri tarafıma getirilmedi. Buna cüret edecek birilerinin var olduğunu da sanmıyorum.
* GELDİĞİM MAKAM SON İKBAL NOKTASI GENELKURMAY Başkanlığı makamım meslek hayatımın son ve aile bireylerimin en övünç verici ikbal noktası. * TSK ÜZERİNDEN SİYASET TEHLİKELİDİR TÜRK Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyaset yapmak yanlıştır, tehlikelidir. TSK'nın anayasal konumu bellidir. * TSK LAİKLİĞİN DE KORUYUCUSUDUR TSK halkın dini inancına saygılı, laikliğin de koruyucusudur. Ama demokratik sistem içinde siyasi taraf değildir.
*** Kıbrıs'ta Asker Duruşu: Gönülden değil, akıldan yanayız
Genelkurmay Başkanı Özkök, Kıbrıs'ta gönülden değil, aklın rehberliğinden yana olduklarını belirtti, en doğru kararı Kıbrıs halkının ve TBMM'nin vereceğini söyledi.
Genelkurmay, Kıbrıs sorununun çözümünde kararı Kıbrıs halkına ve TBMM'ye bıraktı, "gönülden değil, aklın rehberliğinden" yana olduğunu açıkladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, basın toplantısı düzenleyerek, Kıbrıs konusunda TSK'nın tavrına ilişkin kritik açıklamalar yaptı. Özkök, Annan Planı'nın olumlu ve olumsuz yönleri olduğunu, hiç kimsenin referandum sonucunu etkilemek için Kıbrıs halkına dışardan baskı yapmaması gerektiğini vurguladı. "TSK'nın her konuda tavır koyan taraf olması veya herşeyi kamuoyuyla paylaşması beklenmemelidir" diyen Özkök, "TSK üzerinden siyaset yapmak yanlıştır, tehlikelidir" diye ekledi. Özkök, şöyle devam etti:
BANA İKBAL TEKLİFİNE KİMSE CÜRET EDEMEZ "Benim ulusuma ve devletime zarar vermemek için, sorumlu, ılımlı, yapıcı, birleştirici ve dikkatli yaklaşımım, maalesef belirli kişiler ve çevrelerce bilerek ya da bilmeyerek yanlış yorumlanmakta, üstelik bu kişiler bu yaklaşımımdan mutsuzluk da duymaktadırlar. Üzülerek ifade ediyorum ki, bu kişilerden bazıları benim bu yaklaşım biçimimi güya bana vaat edilmiş bir ikbalden kaynaklandığını ileri sürerek, bir dedikoduyu kulaktan kulağa yaymaktadırlar. Tarafıma hiç kimse böyle bir vaat veya teklif getirmemiştir. Böyle bir vaat veya teklif getirmeye cüret edecek birilerinin olduğunu da sanmıyorum. Ulusumun, devletim ve Silahlı Kuvvetlerimin beni getirdiği bu makam, meslek hayatımın son ve aile bireylerimin en övünç verici ikbal noktasıdır." Özkök'ün mesajları özetle şöyle:
* AKIL MI, GÖNÜL MÜ: Kıbrıs davasının çok iyi tarif edilmesi lazım. Bazıları gönlüyle, bazıları aklıyla tartışıyor. Hiçbir meselede gönlümüzle aklımız bu kadar çelişmedi. Biz, aklın rehberliğini seçmeliyiz
* EVET Mİ, HAYIR MI: Annan Planı, 9 bin sayfa. Federal ve uluslararası antlaşmalardan oluşuyor. Herkesi ilgilendiriyor. Evet ya da Hayır demek benim için uygun cevap olmaz. Referandum treni New York'tan hareket etmiştir. Bundan sonra en önemli husus tüm kurumların; Kıbrıs Türk halkının herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın gerçekleştirilecek bir referandumda, hür iradesiyle kendisi için en doğru kararı verebileceği ortamın yaratılmasını sağlamaya çalışmasıdır... Sayın Rauf Denktaş, kararın 'Hayır' olması yönünde gayret gösteriyor. Diğer taraf da 'Hayır' çıkması yönünde eğilim var. Taraflardan biri 'Hayır' dediği zaman süreç biter. KKTC 'Evet' derse bazı kolaylıklar olacağı söyleniyor. Bu bir diplomatik oyundur.
* TÜRKİYE'NİN MESELESİ: Kıbrıs, sadece soydaşlarımızın bir meselesi değildir. Türkiye'nin güvenliği de söz konusudur. Karar Türk ulusu adına TBMM'ye aittir. Kıbrıs Türk halkının ve Meclis'in en doğru kararı vereceğine olan inancımız tamdır.
* MGK DIŞINA ÇIKILDI: Bugüne kadar olan müzakere sürecindeki gelişmeler hakkında Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi aktarılmış ve görüşlerimiz alınmıştır. Bizler de görüş ve önerilerimizi muhataplarımıza aktarmış bulunmaktayız. Ancak bu işbirliğinden her konu ve her sorun üzerinde aynı noktaya geldiğimiz anlamı çıkarılmamalıdır. New York müzakere sürecinde, 23 Ocak MGK toplantısında çizilen genel çerçevenin dışına çıkması da bunlara dahildir.
* İSTEKLERİMİZ OLMADI: Plan'a bir bütün olarak bakıldığında, olumlu yönlerinin yanında bazı isteklerimizin karşılanamadığı ve Plan'ın uygulanmasında ciddi sorunların çıkabilme olasılığının da bulunduğunu söyleyebiliriz. Mevcudu azalsa da TSK unsurları Ada'da soydaşlarımızın yanında kalmaya devam edecektir. Hem Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti, hem de parça devletlerin anayasal düzeni garanti edildiği için bazı iyileştirmeler yapıldı. Birliklerin çekilmesiyle ilgili düzenlemeler gerçekleştirildi.
* ÖNEMİ YOKSA İNGİLTERE NİYE KALDI: Bazı kesimlerce Kıbrıs'ın artık stratejik önem taşımadığı iddia edilmektedir. Kıbrıs'ın stratejik önemi olmadığını iddia edenlere, İngiltere'- nin Ada'daki egemen üslerini korumaya neden bu denli özen gösterdiğini hatırlatmak isterim.
* YETERLİ ANLATILAMADI: Kıbrıs Rum Kesimi'nin Garanti Antlaşması'nı ihlal ederek AB üyesi olması kararı da engellenemedi. Bu kararla Doğu Akdeniz'deki siyasi durumun ve güvenlik dengelerinin bozulacağı da kimseye yeterli seviyede anlatılamadı.
* HEP TAVIR BEKLEMEYİN: TSK'nin her konuda tavır koyan taraf olması veya her şeyi kamuoyuyla paylaşması beklenmemelidir... Anayasal konumu belli olan TSK, demokratik sistem içerisinde siyasi bir taraf olarak gösterilmemeli, taraf olmaya zorlanmamalıdır. TSK'nin bugüne kadar daima taraf olduğu ve bundan sonra da taraf olmaya devam edeceği konu; Cumhuriyetin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti niteliğiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusu ve toprağıyla bölünmezliğinin sonsuza kadar korunması ve kollanmasıdır.
* KOMUTANA HAKSIZLIK: Bir komutan arkadaşıma (KKK Org. Aytaç Yalman) yapılmakta olan haksız dil uzatmalardan duyduğum rahatsızlığı da ifade etmek isterim. Yıllarını ulusuna hizmetle geçirmiş, tevdi edilen tarihi görevleri canını riske atarak büyük bir başarıyla yerine getirmiş olan bu komutan arkadaşımı, hiçbir kusuru olmadığı olaylar dahi bahane edilerek, hemen her gün gazete sütunlarına ve İnternet sayfalarına getiren zihniyeti de kınıyorum ve bu kişileri erdemli olmaya davet ediyorum.
* TSK BİR BÜTÜNDÜR: Maksatlı olarak yaratılmak istenilen tablo, TSK'nde derin görüş ayrılıkları ve gruplaşmalar olduğudur. Gerçekleri yansıtmayan bu durum, yaklaşım ve dedikodular, yalnız TSK'ne değil Türk Ulusuna da zarar vermektedir. TSK, kendisine yapılan dostluğu her zaman hatırlar. Tabii yapılan düşmanlığı da. * TBMM'NİN ORDUSU: Genelkurmay Başkanı, Atatürk'ün bir sözünden alıntı yaparak şöyle dedi: "TBMM'nin Ordusu; insanca, bağımsız yaşamaktan başka amacı olmayan ulusuyla aynı ülküyü paylaşan ve sadece ulusunun emrinde olan öz evlatlarından oluşan güçlü bir topluluktur. Türk Ulusu, Ordusunu çok sever. Onu, kendi idealinin harisi telakki eder."
Işıl ABIŞGİL (ANKARA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|