Kıbrıs'ta kim doğruyu söylüyor?
Kıbrıs ile ilgili görüşmeler başlamadan önce TBMM kulislerinde konuyla ilgilenen milletvekiline rastlamak olası değil. Konuşmalar daha çok seçim sonuçları, il ve ilçelerin sorunlarıyla ilgili. Bir de CHP'nin başında Baykal'ın kalıp kalmamasıyla... Bürgenstock'ta ortaya çıkan nihai Annan Planı'nın ne getirip ne götürdüğü konusundaki bilgileri ise sadece "kanaat önderlerinin" söylemleriyle sınırlı. AKP'liler, Başbakan Tayyip Erdoğan ve ardından Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün grup toplantısında vermiş olduğu bilgi ile yetinmişler. "Onlar böyle dediğine göre doğrudur" anlayışı hakim. CHP'lilerin Kıbrıs konusuyla ilgileri ise bunun çok ötesinde. Genel Kurul'taki Kıbrıs görüşmesi sonrasında CHP'nin seçimden aldığı oy oranının başarı mı, başarısızlık mı olduğuna ilişkin grup toplantısının devam edip etmemesi gerektiğini tartışıyorlar. Geçmişte diplomasinin en üst makamlarında görev yapmış en çok milletvekiline sahip olmasına rağmen, CHP Grubu Kıbrıs ile ilgili değil. Baykal kalmalı mı, yoksa gitmeli mi, tartışması CHP Grubu'nda birinci öncelik olarak ortaya çıkmış.
İyi mi kötü mü? Genel Kurul çalışması başladığında da durum farklı değil. Gül'ün, 1995 yılında CHP'nin hükümet ortağı olup olmadığı noktası daha öne çıkıyor. CHP lideri Deniz Baykal'ın, Gül'e "O dönemde CHP iktidarda değildi" uyarısı ön plana çıkıyor. O dönemde Dışişleri Bakanı olan, SHP lideri Murat Karayalçın ise eski parlamenterler locasında, işaret ve baş parmağını bıyıklarının üzerine koymuş, düşünceli bir halde aşağıdaki tartışmayı izliyor. Hemen önünde MHP'li eski bakanlar kendi aralarında Gül'ün söylediği sözleri kulaklarına fısıldaşarak tartışıyor. MHP'li eski bakanlar bir ara dışarı çıktıklarında sohbete başlıyoruz. Yanlarında da DYP'li eski Erzurum milletvekili Prof. Zeki Ertugay. Ertugay, esprili bir şekilde şu soruyu yöneltiyor: "Bu Plan iyi mi kötü mü? Biri bana doğruyu desin de ben de anlayayım" MHP Genel Sekreter Yardımcısı Cihan Paçacı, kategorik bir şekilde "Hocam Plan iyi değil" diyor. Ertugay, Kıbrıs'ta nasıl bir sonucun çıkacağını sorduğunda, "Her iki taraftan da evet çıkabilir" diyoruz. Ertugay, "Ben de onu görüyorum" dediğinde, MHP yöneticileri itiraz etmiyor, "Kıbrıs halkına bunun doğru olmadığını anlatmamız gerekir. Biz bunu yapacağız" diyor. Paçacı ve MHP'li eski Bakan Şuayip Üşenmez'e "Plan'da itiraz ettiğiniz yerler neresi?" diye soruyoruz. Paçacı, Plan'ı bir bütün olarak reddettiklerini belirtiyor. Kıbrıs halkının bunu reddetmesi gerektiğini söylüyor, "Hele bir reddedilsin ondan sonrasına bakarız" diyor. Bu sırada kürsüye CHP Grubu adına Onur Öymen çıkıyor. Kulağımız Öymen'de, sohbete devam ediyoruz. Üşenmez, Annan Planı'nın bugüne kadar yapılanın en iyisi olabileceğini belirtiyor, Denktaş'ın Plan'a itirazının yeterli olması gerektiğini vurguluyor. Kıbrıs'ta bir çözümsüzlüğün ortaya çıkması halinde ne olacağı üzerinde durmaktan kaçınıyor başka bir gerekçe ortaya koyuyor: "Annan Planı çok iyi sonuçlar getirmiş olabilir. Ancak, Türkiye Müslüman nüfusun çoğunlukla yaşadığı laik bir cumhuriyettir. Hıristiyan alemi ise Türkiye üzerindeki oyunlarına devam ediyor. Yarın Ada'nın hepsini satın almaya kalkarlar." Türkiye'de yaşayan Türkler'in bu aşamada ne yapacağı sorusuna ise Üşenmez, yanıt vermek istemiyor. Türkiye'nin AB'ye alınmayacağı kaygısını dile getiriyor. Bu sırada kürsüde bulunan CHP'li Öymen de benzer sözler söylüyor. Gözlemliyoruz, Parlamento içinde ve dışında yer alan partilerin üyeleri sadece kanaat önderlerinin ne dediğine bakıyor. Kimin doğruyu söyleyip söylemediğini tespit etmeye çalışırken, kuşkuculuğu daha da artıyor. Ortada olan bir metnin bu kadar farklı yorumlanmasının getirdiği şaşkınlık da buna ekleniyor.
|