|
|
|
|
|
Eminönü Paris gibi olacak
|
|
İki bin yıllık tarihe sahip Sultanahmet'i kurtarmak için platform kuran turizmciler belediyelere işbirliği önerisinde bulundu
Geçtiğimiz hafta yapılan yerel seçimler öncesi İstanbul Büyükşehir ve Eminönü belediye başkan adayları propagandalarında ilk kez turizmden söz ettiler. Billboardlarda, önceki yerel seçimlerde hiç adı geçmeyen turizmle ilgili vaadler yer aldı. Bazı adaylar, İstanbul'a 10 milyon turist getireceğini, bazıları İstanbul'u turizm gelirleriyle kurtaracağını, bazıları ise tarihi yarımadayı Paris'e çevireceğini iddia etti. Peki, neden yerel seçim propagadanlarında turizm öne çıkmıştı? Turizmin adayların seçim bildirgelerinin içine girmesinde, bir sivil toplum örgütü olan Eminönü Platformu'nun büyük etkisi oldu. Eminönü Platformu, Sultanahmet'teki turistik işletmelerin sahiplerinin ortak amaç doğrultusunda bir araya geldikleri bir oluşum. Öncülüğünü Sirkeci Yaşatma Derneği Başkanı Faruk Boyacı ile Armada Otel'in sahibi Kasım Zoto'nun yaptığı oluşumun, tek bir amacı var; tarihi yarımadayı kurtarmak. İstanbul turizminin merkezi olan Sultanahmet ve çevresinin yeterince korunmadığını ve böyle giderse yok olacağını düşünen Eminönü Platformu, "Her şeyi devletten beklememek gerek" deyip, yola çıkmış. Kasım Zoto, platformun oluşum aşamasını şöyle anlatıyor: "Biz bir menfaat grubuyuz. Ancak bizim menfaatimiz otelimiz, lokantamız, kuyumcu dükkanımız değil. Bizim menfaatimiz Eminönü. Bize iki bin yıllık bir markayı İstanbul Old City' markasını bedavaya vermişler. 'Al kardeşim, bunu kullan' demişler. Ama biz bu markaya sahip çıkamamışız. Elimizde bu marka olmadan bizim otellerimizin, restoranlarımızın, kuyumcu dükkanlarımızın hiçbir değeri olmayacağının farkına vardık. Tarihi yarımadaya sahip çıkılması için herkes bir şey söylüyor ama hiçbir şey yapan yok. Burada turizm sektörüne hizmet eden, ticaret yapan bizler, çarpıklıkları düzeltip sahip çıkmak istiyoruz ve bunu ancak Eminönü Belediye Başkanı'nın yönetiminde yapacağımızı düşünüyoruz. Çünkü dünyada böyle yapılmış. Dünyada tarihini koruyabilmiş kentler, belediye başkanları sayesinde bunu başarmış."
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ HAZIR Bu düşünceden yola çıkarak onlar da seçim öncesi başkan adaylarına bir yönetim modeli önermiş. "Çok ortaklı, bizim ve bizim gibi sivil toplum örgütlerinin söz sahibi olabileceği bir yönetim önerdik. Eminönü'yle ilgili beklentisi olan bütün aktörlerin bu yönetimin içinde rolleri olmasını istedik" diyen Faruk Boyacı, çözüm önerilerini de şöyle özetliyor: "Eminönü'nde yeniden yapılanma projesinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu projenin de birkaç tane önemli ayağı var. Bunlar kültür-turizm, ticaret, ikamet ve eğitim. Eminönü'nde mutlaka ikamet alanlarının yeniden yaratılması ve buralarda tarihi yarımadanın değerini bilen, sahip çıkan, koruyan insanların yaşamalarını istiyoruz. Onun için çok düzgün bir konut programı yapmak gerekiyor. Buraların yaşanılabilir bir yer olması için güvenlik, otopark, okul, alışveriş gibi ihtiyaçların karşılanması gerek. Burada İstanbullular'la turisti kaynaştıracak bir çekim alanı yaratmalıyız. Eminönü'ne kentli de gelmeli. İstiklal Caddesi'nde nasıl bir mozaik varsa, burada da o mozaik olmalı. Bütün tarihi kentlerde merkez eski şehirdir. En iyi mağazalar, restoranlar, eğlence yerleri eski şehirdedir. Bizde ise tam tersi." Eminönü'nde ciddi bir master planının oluşturulması gerektiğini savunan Kasım Zoto ise platformun bu konudaki düşüncelerini, "Eminönü'nü ciddi bir şekilde planlamamazı gerekiyor. Ayağa kaldırmak için için hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyunda büyük bir destek sağlamamız lazım. Şimdiye kadar kamu yöneticileri bu sorunu etkili bir şekilde dile getiremediler. Biz şimdiden mesajları Ankara'ya, Büyükşehir'e ulaştırmayı başardık. Bu tür sosyal projelere uluslararası destekler, ancak projelerin arkasında sivil toplum örgütlerinin desteği olduğunda veriliyor. Bu yüzden Eminönü Platformu bu yeniden yapılanma sürecinde belediyenin yanında yer alacak. Ciddi şekilde mesajlarımızın algılandığını görüyoruz. Hem hükümet hem de uluslararası düzeyde ciddi bakış oluşmaya başladı" diyor, umutla. Son olarak Faruk Boyacı, tarihi yarımadanın özlenen hale gelmesi için maddi ve manevi olarak her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirterek, "Bizim bir düşümüz var ve bu düş gerçekleşmeyecek bir düş değil. Bu düşe gelin ortak olun diyoruz. Bu düşün içinde inanılmaz güzel bir tarihi yarımada modeli var. Biz projeler sunarken maddi ve manevi olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|