Markalarımızı Danone'a sattık ama sektörden çekilmedik

Sabancı Grubu, en güçlü olduğu bölümlerden biri olan gıdada, başta Hayat Su olmak üzere süt ve yoğurt markalarındaki yüzde 50 olan payını ortağı Danone'a satınca herkes şöyle bir durmuştu. Sabancı Grubu'nda neler oluyor? Yeni CEO Celal Metin'in aklında ne var? Önce Toyota, sonra Danone... Neden ortaklarıyla ayrılıyor? İş çevrelerinde kulağıma en çok gelen sorulardı. Doğrusu benim de merak ettiğim grubun yeni stratejisiydi. Sonunda sorularımın büyük bir kısmının cevabını aldım. Hem de işin tam da merkezinde olan bir isimden, yani Sabancı Holding Gıda Grubu Başkanı Haluk Dinçer'den. Birazdan okuyacaklarınız, Türkiye'nin en önemli gruplarından biri olan Sabancı Grubu'nun yeni stratejileri konusunda önemli ipuçları veriyor. İşte Dinçer'e sorular şu cevapları:
* Gıda Türkiye'de en yüksek büyüme potansiyeli olan alanlardan biri olarak görünürken, neden Sabancı bu güçlü sektördeki bazı önemli şirketlerini ortağına sattı?
Çünkü ortak konulan vizyonlar ve beklentiler karşılığını bulmadı. 2001 sonunda bir kez ortaklık gözden geçirildi, o güne kadarki performans değerlendirildi ve gıdadaki bu ortaklığa 2 yıl daha ömür biçildi. Bakalım ve görelim denildi. 2003 yılı sonunda bu ortaklığın, ortak vizyonu paylaşmadığı ve aynı yolda yürünemeyeceği ortaya çıktı, biz de şirketleri sattık.
*Yabancı şirketler Ankara'daki bürokrasiyi aşmak, iyi lobi yapmak için hep bir Türk ortak bulur. En zor dönemlerde birlikteydiniz yani. Şimdi tam daha iyi para kazanacakken pazarı Danone'a bırakmış olmadınız mı?
Şahsi fikrimi soruyorsanız, gıda sektöründe yabancılar hiçbir zaman başarılı olamayacak. Zira gıda her zaman yerel kültüre ve geleneklere dayanıyor. Düşünsenize Türkiye'de yoğurt bir sostur, yemeklerin yanına konur. Oysa Avrupalı kahvaltıda yoğurt yer. Biz 3 kilo kutularda yoğurt satarız ve yabancı ortak nedenini bir türlü anlamaz. Tüketim alışkanlıkları çok farklı. Biz ayranı kebapla içeriz. Onlar ayranı ultra yararlı buldukları için sabah uyanınca içmeye başladı. Herkese aynı otomobili kullandırabilirsiniz ama herkese aynı yemeği yediremezsiniz. Söyleceğim şu ki gıda o kadar da çabuk global olamayacak. Dünyanın bir başka ülkesinde geliştirdikleri bir ürünü, aynı reklam filmiyle Türkiye'de satamayacaklar yani.
* En büyük gıda şirketiniz hangisi şimdi?
Marsa. Bitkisel yağ şirketimiz. Orada ortağımız Craft ama yüzde 51'i bizim yönetimimizde. Hızla büyüyen bir iş. Başta Büyük Ortadoğu'ya olmak üzere 50 milyon dolarlık ihracat yapıyor.
*Gelelim Piyale'ye. Siz ortak markalarınızı Danone'a sattınız ama bir yandan da Piyale makarna ve unun dışına çıktı, çeşit çeşit bisküvilerle pazarını genişletiyor. Şimdi ben yoğurt, süt ve su ürünlerini de beklemeye başladım...
Biz ortağımız Danone'a markalarımızı satarken, yoğurt, su ya da süt sektöründen çıkıyoruz demedik. Piyale şimdi 59 çeşit bisküvi çıkardı. Daha başka sürprizlerimiz de var.
*Gıdanın ciro hedefi nedir?
Hedef 1 milyar dolara ulaşmak. Şu anda 300 milyon dolardayız. Piyale ürün gamını ve logosunu yeniledi. Meyve suları da çıkardı.
* Piyale'yi kaç milyon dolara almıştınız?
14 milyon dolara almıştık.
* Peki şirketlerinizi ortağınız Danone'ye kaç milyon dolara sattınız?
72.5 milyon dolara sattık.
* Yani...
Piyale markasına ödediğimiz paranın kat be katını Danone'den aldık. Yani iyi iş yaptık. Elimizde de iyi bir markamız var.
Erol Sabancı'nın kızı Suzan Sabancı Dinçer'le evli olan Haluk Dinçer, Sabancı Grubu'nun yeni yıldızı gibi görünüyor. Sanırım Dinçer'i izlemek, dev grubun stratejilerini de izlemek anlamına geliyor.